VAZGEÇİLMEZ

BÖLÜM 5

-----  BARLAS  'dan -----
 
Gözlerindeki masumiyet miydi beni ona çeken şey , yoksa tekleyen nefesleriyle bile hayata meydan okurcasına dövüşmesi mi ? Ona zarar vererek dahada güçlenmesini sağlamam ne kadar doğru bilmesem bile , kendi sonumu bildiğim için belkide onu da ateşe sürüklüyordum . Ah Asel ah ! Astım hastası olmasına rağmen dövüşteki ilerleyişini yıllardır izliyordum . Bu kız bana yardımcı olabilecek tek kişiydi . Gücümün her şeye yetmesine rağmen güzeller güzeli kız kardeşimi hayata döndürmemi sağlayacak tek kişi . . .

Annemin vasiyetini harfi harfine yerine getirmeme rağmen istediği tek bir şeyi , hatta en önemlisini yerine getirememiştim . Kız kardeşim Nefes ' i iyileştirememiştim .

Göz göre göre yitip gidişine şahit olduğum en değerlimi ,  Asel ' e emanet  etmem ne kadar akıllıca bilmiyorum ama son çarem olduğu kesindi .

Asel , siyahlar içindeyken bile masum  bir okadarda korktuğunu belli etmemeye çalışarak  ringe ilerleyen küçük ve güzel kız . . . Elimden geldiği kadar onunla göz teması kurmaktan kaçınıyordum . Buna cesaretim yoktu . Yenilip , ölesiye dayak yiyeceğini , nefessiz kalıp düşeceğini bildiğim halde mekanımın  yıllardır değişmeyen şampiyonuyla dövüştürecektim onu  . Arat ' ın bu kızı  nasıl bu hale getirmeyi başardığını yıllardır anlayamamıştım .

Nefesimi ne zamandır tutuyordum ben böyle ? Yanımda oturup sırnaşmaya çalışan kıza aldırmadan önümdeki içkileri tek tek kafama diktim . Daha fazla bu şekilde oturup Asel ' i izleyemezdim .

  ----  ASEL ' den  -----

Kurbanlık koyun . . . Buradan kurtulunca  babama bir daha koyun kestirtmeyeceğim .  Yazık ya ! Neler hissetmiş  gariplerim .

Sinsi sinsi bana bakıp kilitli kafesten işaret parmağıyla gelmemi işaret eden sarışın dövüşçüye bakıyordum . Az önce benzettiği kız yanımdan baygın hatta ölü gibi sedyeyle götürülürken parmaklıklara asılıp
" Bak bak ! Birazdan geleceğin hale iyi bak . Pek de sevimliymişsin " diyip kahkaha atmaya başladı .

Müziğin ritmine ayak uydurup dağınık ve terden ıslanmış saçlarını geriye  savurdu . Yerinde sallanıp ritim tutmaya başladı . Aslına bakılırsa güzel kızdı . Kim bilir neden burdaydı .  Sol kaşından akan kan çenesine kadar yol almış boynunda sonlanmıştı . O kadar dayağı ben atsam  şuan yerde yatıyor olurdum herhalde .

Kafesin kapısının açılmasıyla bana doğru koşması bir olmuştu . Kaçmaya çalışsamda kolumdaki eller bana engel oldu . Daha kafese girmeden suratıma savurduğu yumrukla kollarımı tutan adamların ellerine bıraktım kendimi . Sanırım  burnumu kanatmıştı .

Kafese girdiğimde bir iki adım sendeleyip yere düştüm . Kız ise bana arkasını dönmüş seyircilerle ilgileniyordu . Adamlar benim içeri girdiğimi farkedip " Öldür ! Öldür ! Öldür ! " hep bir ağızdan bağırmaya başlamışlardı . Hadi ama , bari birinizde beni destekleyin . Seyircilerle her ne kadar göz teması kurmasamda parmaklıklardan ellerini uzatmaları sınırlarımı zorluyordu . Birisi arkadan ayak bileğimi kavrayıp çekince gözlerim kocaman açıldı  ve yere düşmemek için parmaklıklara tutundum . " Bıraksana lan bileğimi " diyip ayağımı çekiştirmeye çalşıyordum . Boşta kalan ayağımla bileğimi tuttuğu kolunun üzerinde tepinmeye başladım . Acıyla bağırıp elini sonunda çekmişti . Tam buna sevinip arkamı dönecekken saçlarımda hissettiğim ellerle yerde sürünmem bir olmuştu .

Çok fazla sabrettim sanırım . Her ne kadar dayak yiyip sonumun o kızdan farksız olmama ihtimali olsa bile bu kıza direnecektim . Pes etmek kitabımda yoktu her ne kadar şuan da sırt üstü sürükleniyor olsamda . . . Saçlarımı kavradığı ellerine ellerimi koyup bacaklarımı kendime doğru çektim ve karnına  tekme attım . Geriye doğru sendeleyince yerden hızlıca kalkıp doğruldum .
Yüzündeki sırıtışla üzerime yürüyen kıza gözlerimi  sabitledim . Azıma kan tadı gelince burnuma attığı yumruğu hatırlayıp elimi burnuma götürdüm .
" Tebrikler ! Mutlu musun " diyerek elime bulaşmış kanı onun görebileceği şekilde havaya kaldırdım . Uğultular yükselip kahkahalara dönüşmüştü . Bunların evi , karısı falan yok muydu ? Allah'ın işsizleri .
" O daha  ne ki ? Sonunun o kız gibi olması için bana yalvarıcaksın ! "
" Neden burdasın ? " dediğim anda sırıtışı yerini öfkeye bıraktı .

****

Karnımda sonlanan bu kaçıncı tekmeydi ? Suratıma yediğim kaçıncı yumruk ? Sanarsın ' Anadolu Kadını' ! Elinin ağırlığı her darbede balyoz gibi inmişti vücuduma . Cenin pozisyonu alıp biraz da olsa nefesimi düzene sokmaya çalıştım . Her ne kadar dayak yesemde ; kaşını ve elmacık kemiğini patlatıp , bir avuç saçını yolup , kolunu dişleyip etini kopartmıştım .

Kafamda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açmaya çalıştım . Ayaklarını mı koymuş ? Allah'ım ayağını kafama koymuş . Pislik !
" Sen hala nasıl nefes alıyorsun ? Şuanda ilaçlarım ilaçlarım diyen seksenlik neneler gibi yalvarman gerekmez miydi ? "

Bu kız astım hastası olduğumu biliyor muydu ?
" Seninde herhangi bi mekanda şuanda yatakta olman gerekmez miydi seksi şey ? " sonunu zorla getirdiğim cümlenin ardından duyduğum cümle kalbimdeki baskıyı arttırmıştı 
"  Simge , bırak kızı ! " 
" Hay hay ! "
dese bile bunun altından bir şey çıkacağını bilmemek aptallık olurdu .

" Bunun rövanşını alıcam Simge ! " diyerek gözlerimi kapatım . Saçlarımdaki ellerle havalanan başım sert bir şekilde soğuk zemindeki yerini almış , yorgun bedenim malubiyetin ve yediğim dayağın verdiği ağırlıkla yine karanlığa dalmıştı .