BÖLÜM 3

274 15 1
                                    

Kulaklarıma batan sessizlikle uzandığım yerin sıcaklığını ve rahatlığını hissettim . Gözlerimi kaç dakikadır açmaya çalışsamda bir türlü o gücü kendimde bulamıyordum . Üzerimde sanki günlerdir hasta yatmanın yorgunluğu vardı . Işaret parmağımı hareket ettirmeye başladım . Dudaklarımı da aralamaya . . . Kurumuş ve birbirine yapışmıştı sanki . Dilimle kuruyan dudaklarımı yavaşca ıslattım . Sol tarafımdan gelen sandalye gıcırtısı ve ani ruzgarla bir tutam saçım yanağımı okşadı .

Susamıştım . Ağzımı ve burnumu kapatan oksijen maskesi olduğunu tahmin ettiğim şeyi ellerimle alnıma kaydırdım . Göğsümde hissettiğim acıyla nefes almayı kestim . Her nefes alışımda sanki göğsüme bıçak saplanıyordu . Bu ağrıya senelerdir alışık olmama rağmen acısı hâlâ yüzümün buruşmasına sebep oluyordu . " Gereken bir şeyler varsa adamlara söyleyin getirsinler . Ben şimdi gidiyorum . Bu kızı iki güne kadar ayakta görmek istiyorum . Umarım anlatabilmişimdir . "
"Merak etmeyin Barlas Bey . Geldiğinizde emrinize amade olacak . " duyduklarım neydi şimdi ? Bahsettikleri kız ben değilimdir heralde ? Bütün bu olanlardan sonra bu adamlar benim iyileşmemi isteyemezler . Bu adamın sesini tanıyorum . Suratına hapşurduğum , beni kaçıran adam . Adının Barlas olduğunu öğrenmiş oldum .

Gözlerimi aralayıp suratlarına bakmak istedim . Gördüğüm şey sadece banyo yaptıktan sonra aynada oluşan buğudan başka bir şey değildi . Gözlerimi birkaç kez kırptım . Görüntüler netleşmeye başlamıştı . Seruma bir şeyler enjekte eden önlüklü adama baktım . O bana bakmıyor sürekli bir şeylerle uğraşıyordu . Steteskopla başıma dikildi . "Müsade ederseniz göğsünüzü dinleyeceğim hanımefendi " cevap bekleyen bakışlarla bana bakıyordu . Kafamı izin verdiğimi belli eder şekilde salladım .
" Ben Asel . Asel Doğu . Beni kaçırdılar . Polisi arayın lütfen . Yardım edin " cümlelerimi kendimi zorlayarak tamamlayıp kesintisiz bir şekilde adamın gözlerine bakıyordum . Tepki vermesini , yardım etmesini her şeyden çok istiyordum . Kaşlarını yukarı kaldırıp steteskobu boynundan geçirip sarkıttı . "Durumunuz iyi . Bir kaç güne kendinizi toparlayacaksınız . Geçmiş olsun küçük hanım " gözlerimden süzülen yaşlara engel olamıyordum . Ne yani , göz göre göre bu adamların beni öldürmesine izin mi verecekti ?

" Birincisi ben sizin küçükte olsa hanımınız değilim - burnumu çektim - ikincisi senin hiç mi vicdanın yok ? Kaçırdılar diyorum sana ! Öldürücekler beni ! " gözyaşlarıma küfredip elimin tersiyle sildim . Adam gülüyor mu bana mı öyle geliyor ? " Komik olan ne ? " diye bağırdım . Acıyan boğazımı umursamıyordum bile . " Küçük bir astım krizi geçirdiniz . Boğazınızdaki kesikte bir haftada iyileşti . Korkulacak bir şey yok . Geçmiş olsun " arkasını döndü ve gitmeye başladı .

"Bekleyin lütfen , yardım edin " sesim ağladığım için çok kısık çıkmıştı ama duyduğuna emindim . Hıçkırarak ağlamaya başladım . Yerinde birkaç saniye dursada sonra yürümeye devam edip sürgülü kapıyı açıp, çekip gitti . Doktorun söylediklerini düşünmeye başladım . Bir haftaya iyileşen kesik . . . Koskoca bir hafta geçmişti . Babamlar mutlaka ortadan kaybolmamı farketmişlerdir . Mutlaka beni aramaya başlamışlardır . Başbelalarını bu adamların ellerine bırakmazlar biliyorum . Abimi buraya tek salsalar hepsinin ağzını burnunu patlatır beni de buradan çıkarırdı .

Annem . Mis kokulum . Birçok çiçeğe ev sahipliği yapan kokusu , içimi ısıtan o şen gülüşü . . . Onu kaybedeli iki sene olmuştu . Canımdan can gideli iki sene . . . Anneme olan sevgim ne azaldı , ne de eskisi gibi kaldı . Gün geçtikçe dahada artıyordu sevgim . Onu sevmek , vazgeçemediğim bir alışkanlığım gibiydi . Tıpkı ona olan özlemim gibi . Doğacak ikiz kardeşlerimin doğumunda kaybettik üçünüde . Şuan benim yanlız hissetmemi engelleyen , ölüm korkusundan beni uzaklaştırıp ona bir kez daha yakınlaştıran annem . . .

Hep cesur olmamı , hiçbir şeyden korkmamamı isteyen babam . Abisini kız çocuğuna örnek gösteren bir adam . Özlemiştim . Hepsini özledim . Odamı , oyuncak araba koleksiyonumu , üzerinde tepindiğim pofuduk yastığımı özellikle de dolaptan arakladığım abi kokulu tişortleri özlemiştim .

Uzandığım yatağa iyice sindim . Gözlerimi duvarlarda gezdirmeye başladım . Boş pürüzlü duvar , çatlaklarıyla uyum içinde etrafımı sarmış bekliyordu . Odada sadece uzandığım yatak ve bir tane sandalye vardı . Etrafa bakarken dikkatimi tavana doğru olan kırmızı bir ışık çekti . Gözlerimi kısıp ne olduğuna bakarken kamera olduğunu farkettim . Beni mi izliyolar ? Ağzım şaşkınlıkla açıldı . Koluma bağlı olan serumu çıkardım . Yataktan yavaşça doğrulup üzerimdeki pikeyi sıyırdım . Serumu astıkları ucu kancalı demir çubuğu elime alıp ucundaki serum kabından kurtarıp ayağa kalktım . Kapı kilitli olmadığı için birazdan kameradan beni görüp yanıma geleceklerinden emindim . Ayaklarımı sürüyerek duvara yaklaştım . Kameraya bakıp gülümsedim ve el salladım . Tadını çıkarmak lazım . Gücümü toplayıp kameraya demir çubukla vurdum ve ayaklarımın önüne gürültü çıkararak düşmesini izledim . Kapıdan gelen koşma sesleriyle yanıma geldiklerini anlıyordum .

Sürgülü kapı açıldı ve üzerime kovayla bir şeyler döken yine o üç adam belirdi . Sinirle çubuğu kavradım . Bir ayağımı geriye sabitledim . Biri bana dogru atılınca sıkıca kavradığım çubuğu karnına sokarcasına indirdim . Acıyla inleyip öne doğru eğilince diğerleri arkadan belime asıldı . Çubuğu karnından çekip sırtına geçirdim . Diğeri vücuduma arkadan yapışıp sarılınca sinirle gözlerimi kapatıp bağırarak geriye doğru çubuğu savurup kafasına vurdum . " yeter lan kendinize gelin olum . Kız dövüyo bizi resmen . Lan Eralp kalk lan . Abi gelicek ." kafasına vurduğum adam yerde yatana bagirinca adının Eralp olduğunu öğrenip bagirmaya başladım.

" Kalksana lan . Noldu ? Elimde sopa yokken çok eğlenmiştiniz . Pişman edicem sizi . Bıraksana lan beni ! "Debelenmeye başladığımda Eralp 'i tutan adam yanıma koşup ayak bileklerimi kavradı . Arkamdaki de beni belimden havaya kaldırıp sırtımı göğsüne yapıştırarak geri geri yürümeye başladı . Bacaklarımı kurtarmaya çalışarak durmadan debelendim . Sol bacağımı kurtarıp ayak bileklerimden kavrayan adamın boynuna tekme attım . " ananıı kovaliym " diye bağırınca gözlerim doldu .

Anamı ? Annemi ? Çook güzel . Vücudum kasıldı . Debelenip kurtulmak istesemde hareket edemedim . Gözlerimden akan yaşlar boynuma doğru yol aldı . Ne zaman bu kadar duygusal olmuştum ben ? Hareket etmeden bütün ağırlığımı verip bekledim . Yüzümde hissettiğim yanmayla başım sağa doğru savruldu . Saçlarımın yüzümü kapatmasına şükrettim . Uğuldayan kulağımın zonklaması bile canımı acıtmamıştı . Yatağa beni fırlatırcasına attılar . Kolumda hissettiğim karıncalanma vücuduma yayıldı . Göz kapaklarım ağırlaşıp kapanmaya başlayınca direnmeden gözlerimi kapadım .

VAZGEÇİLMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin