Bölüm 4

227 16 1
                                    

Hayatımda  en nefret ettiğim şeylerden biri uykudan uyandırılmaktı  . Özellikle de çekiştirilip dürtülerek . Gözlerim hala kapalı olsada kolumu çekiştirip başımın etini yiyen kişinin uyandırmaktan vazgeçip gitmesini beklemeye başladım . Hiç usanmaz mısın sen ?

En son uyumadan önce olanları hatırlamaya çalıştım . Kapıda beliren üç adam , Eralp ve Barlas isimleri , yine boğuşmalar , tokatlar , demir sopa ve hazin son . Ağırlaşıp kapanan göz kapakları . . .

Kolumda hissettiğim dişlerle yatakta zıplamam bir oldu .  " Çüşş ! Yandı yandı . " diyip kolumu ufalamaya başladım . Karşımda duran Eralp ' di . Kahkaha atıp gülmeye başlayınca sinirlenmeye başladım . " Yediğin sopalar az mı geldi , ya da arpan ? Hangisi söyle ? " diyip yumruk atar gibi yapıp feyk attım . Geri çekilip yüzüne ciddi bir ifade takındı . " Hoop ağır ol abi sözü dinlemem o elini kırarım . "

Yatakta oturur pozisyonu aldım . Günlerdir banyo yapmamam ve havanın sıcaklığı beni zorluyordu .
" Banyo yapmam gerek . " diyip Erap ' e baktım . Yüzünde beliren sinsi sırıtışla " olur güzelim bana uyar . " diyip üzerimdeki battaniyeyi açmaya başladı . " Yavaş gel dana . Saçmalama çek elini . " diyerek  ellerine engel olmaya çalıştım . Ellerini battaniyeden çekip  bacaklarıma doğru yönelicekken kapının gürültüyle açılmasıyla yerimden sıçradım . Ikimizde kapıya doğru bakınca gelen kişinin Barlas olduğunu gördüm . Eralp benden uzaklaşıp Barlas ' a doğru yöneldi .

" Eralp işine bak , kaybol . " Eralp in yüzüne bakmadan başıyla   kapıyı işaret etti .

" Tamam abi emrin olursa seslen yeter . "

diyince  Barlas gözlerini kısıp çenesini kastı . Bir şey söylemek ister gibi azını açıp kapatınca Eralp hızlıca dışarı çıktı . Barlas ' la odada tek kalmıştık . Kameraya dönüp baktıktan sonra bana ilk kez göz göze geldik . İçimi korku kaplamıştı . Sağa doğru   gözlerini gözlerimden çekmeden yürümeye başladı . Kameraya uzanıp yönünü yere doğru çevirdi . Bana doğru gelmeye başlamıştı . Korkmalı mıydım bilmiyorum .

Sandalyeyi tutup bana doğru ters bir şekilde oturdu  . Benim onu incelediğim gibi o da beni incelemeye başlamıştı . " Çok güçsüzsün . Hemde çok . Senin olmanı istemediğim kadar . . .  Böyle olmaya devam edersen ölürsün . "

" Bilmediğim bir şey söyleyeceksin sandım . Beni öldürüceğinizi biliyorum zaten . " dedim . Yapmacık bir kahkaha attı  .  " Bana kafa tutucak cesareti nerden buldun sen ? Konuşmayı bildiğini bilmiyordum . " dedi ve gülmeye devam etti . " Bundan sonra benim olmadığım yerde sende olmayacaksın . Isteklerimi  yerine getiriceksin . "

Söyledikleri beni şaşkına uğratmıştı . Ne sanıyordu kendini ? Sahibim falan mı ?

" Tasma da takıcak mısınız ? Sen bana ne yapacağımı söyleyecek en son kişisin . Beni evime geri götür . "

" Sana fikrini soran olmadı , olmayacak . Dediklerimi yapıcaksın o kadar . Maça çıkıcaksın . Gerekirse öldüreceğin sarışın bir piliç var . "

" Ne maçı , ne piliçi , gerekirse öldürmek ne demek ? Amacınız ne sizin ? "

" Asel , Benim kararlarımı sorgulamayı kes ! Ya gerekirse öldürürsün ya da ölürsün .  Eralp gelip seni banyoya götürücek küflendin amk yıkan artık . " dedi ve kapıya yöneldi .

Ağzım açık kalmıştı . Utancımdan boynumdan kulaklarıma oradan da yanaklarıma kadar yanma hissettim .

"Nefretimsin bundan sonra Barlas . Duydun mu beni , nefretim ! Seni öldürücem asıl . Keyfimden yıkanmadım sanki " dedim . Gözlerim dolmaya başlamıştı . Ağlamayacaktım . Bu adamın kahkahaları beynimde yankılanıyordu . Yürümeyi kesti ve bana doğru döndü . Gözleri  ateş saçıyordu .

VAZGEÇİLMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin