Bölüm 2

322 16 5
                                    

"Abi sana elli kere dedim ama bu kadar yakışıklı olma diye ? Seninle gelmeme de izin vermiyosun , sana kızların yiyecekmiş gibi bakmalarına dayanamıyorum . En sonunda elimden alamiycan bak o kızları söyliym ."  Yarım saattir aynadan kendine bakıp ,kaslarını gözler önüne seren  ,  gömleği de üzerine geçiren abime bakıyordum . 1.88 boyu vardı , kaslı ve cüsseliydi bu yüzden boy aynama kafasını eğerek bakıyordu .   Çoğu akşam olduğu gibi yine arkadaşlarıyla bara gidicekti . "Abartma be kızım . Sanki tek erkek benmişim gibi davranıyosun . Hem ben öyle her kıza pars verir miyim hiç (!)" diyerek aynadan göz kırptı bana .   " Allah var vermezsin aynen aynen . Off be abi off . İnsan kardeşine yapar mı bunu . Göz göre göre akbaba hemcinslerimin içine nasıl yolliym seni ?  Barın kapısından izliym bari vicdansız " beni takmadan saçlarına parmaklarını daldırdı . Buğday teni , siyah saçları, kalemle çizilmiş gibi olan burnu, koyu kahve gözleri,erkeksi keskin yüzü  müthiş bir uyum içindeydi . Aynadaki yansımasını izlerken uzandığım yatağımda oturur pozisyonu aldım . Geniş omuzları , şişkin pazuları gömleğinin düğmelerini zorluyordu .  Bacaklar . . . " Ohaaa . Haksızlık be biz kardeş miyiz emin misiniz ? Annee ! Alıcağın olsun be " diye anneme bağırmaya başladım .  Biçimli bacaklarını da bi güzel  kestim .   " Asıl sana ohaa dana . Lan insan abisini böyle keser mi beehh " kahkaha atmaya başladı . Bana doğru dönerken yüzündeki sinsi sırıtışı görmek istemezdim . " Demek kendin kesebilmek için benim bara gitmeme bu kadar kızıyosun he ? "  yatağa kot pantolonunu ağlatacak kadar hızlı ,bir okadarda  seksi bir şekilde atıldı .  Birden ellerimi yatağa yapıştırdı ve karnıma oturdu . " Nefes alamıyorum . Nefee . . . Nef . . . Nefess " diyerek başımı yana yatırıp ölü taklidi yaptım . Astım hastası olduğum için küçükken bu numaramı çok yemişti . " Olamaz çirkin ama bir okadar da tatlı  kardeşim  , benim yüzümden öldü . Ama ben onu nasıl canlandıracağımı biliyorum . " demesiyle tek gözümü açtım  . " Senin salona gidip antreman yaparsak ayılabilirim . " diyerek dövüş hocası olan Arat Doğu ' ya göz kırptım . Tek kaşını kaldırıp dört numaralı 'çok beklersin ' bakışını attı . Gıdıklamaz heralde . Yapmaz canım öyle bir şey . Diye içimden geçirirken  şekilden şekle girmem bir oldu .

" ahahahjaha  . . . Abiigjsdjg . . . Gözühfjdk   . . Gözünü seviym.  . . Nefes alamıyorum . " diyip gülmekten kısılan gözlerimi açtım . Karnımda oturan abim değildi. Gülüşüm birden dondu ve karnımda oturana mimiksiz baktım . Camdan içeri sızan akşam güneşi  usul usul odayı terkedip yerini karanlığa bıraktı  . Yüzünü bi yerden hatırladığıma emindim . Simsiyah gözleri tek bir yere bakıyordu . Gözlerimin içine . . .

Saçından bir tutam alnına düştü . Bir damla teriyse elmacık kemiğime .Boğazımda birleştirdi ellerini. Alnımdaki damarların ağladığını hissettim . Şiştiklerine emindim . Ciğerlerim havaya susamıştı . Normalde  aldığım nefes bile bana yetmezken şu anda ona bile razıydım . Ciğerlerim ağzımı harekete geçip açılmasını emretti . Boğazımdaki düğüm . . . Acıyla kıvranırken ellerine yapıştım . Elleri açılmıyor aksine sanki mümkünmüş gibi boğazımı daha çok  sıkıyordu . Debelendikçe yatağa mıhlanıyordum sanki . Yüzündeki sırıtış bende sadece korku uyandırıyordu . Sanki daha fazla açılması mümkün olan gözlerim yerinde fırlayacak gibiydi . Daha fazla dayanamayarak gözlerimi kapadım . Daha sonrasında duyduğum silah sesiyle irkilerek gözlerimi açtım .

Her yer karanlık . Silah sesi gördüğüm rüyaya mı aitti yoksa gerçekmiydi ? Etrafıma bakındım .  Küçük bir camdan ince bir ışık beraberinde ki toz parçalarıyla içeri süzülüyordu .  Hiçbir şey göremiyordum . Gördüğüm rüyanın abimle olan bölümü aklıma geldi . Dün akşama aitti ama sonraki o yüz kimindi ?  Karnıma doğru kafamı eğecekken boğazımda hissettiğim acı bana engel oldu .  Boğazım . . . Acıyla sıktığım dişlerim gıcırdayınca ürperip ağzımı açtım .  beni kaçırmaya çalışan adamla boğuşurken ki parça parça kesitler belirdi zihnimde . Yutkunmaya çalıştıkça gırtlağım sanki boğazımı yırtıyordu . Kuruyan boğazımı temizledim . Ellerimi kaşınmaya başlayan boynuma götümeye çalıştıysamda başaramadım . Bir şey bana engel oluyordu . Sol tarafıma doğru yattığım için altımda kalıp uyuşan kolum da acımaya başladı . Cenin pozisyonundaydım ama ellerim arkamda birleştirilmişti . Debelenip ipleri gevşetmeye çalıştım . Bu hareketlerim iplerin bağlı olduğu bileklerimi acıtmıştı . Ayaklarımda bilekten bağlanmış onlarda bu durumdan nasibini almıştı  . Dışarıya sıkıntılı bir nefes bıraktım.  Derin derin nefes almaya başladım.  Bu durumdayken astım kriziyle uğraşamazdım. Al ver Asel al ver kızım . Neyi alıcam lan neyi ? Nerden düştüm ben buraya ya ? Acaba dövdüğüm kızların mı ahı tuttu ? Bulunduğum odanın yakınlarından gelen adım seslerini duydum . Sessizce dinlemeye devam ettim . Gittikçe yaklaşıyordu . Kalbimin sesinin dışarıdan duyulması mümkün müydü ? Ne yapmalıydım , neden burdaydım ?Artık yüzleşip ölüceksem bile sorularıma  cevap bulmak istiyordum . Suratına tükürmek için sabırsızlanıyorum . Kapının kilidi zorlanmaya başladı . Işte o beklenen gıcırtı doldurdu kulağımı . Kapının açılmasıyla birlikte bana dogru gelen o karartı . . .  Şanstan yüzüm kapıya dönüktü. Her hareketini takip ettim .  Bir elini duvara sürte sürte, ağır ağır  bana doğru gelen o cüsse . . .  Duvara vurduğunu sandığımda ışıklar bir bir yanmaya başladı ve uyandığımı anlamaması için gözlerimi kapadım . Adım sesleri tam önümde durdu . Kalbimin hızına yetişemiyordum .  Kapalı göz kapaklarımdan içeri sızan ışığı koca kafasıyla engelledi . Burnum kaşınmaya başlamıştı . Hayırrrrr . . . Hapşuramam şimdi değil lütfen  . . .
 
Ben kendimi zor tutarken yüzünü yüzüme yaklaştırdığını hissedebiliyordum . Burnunu yanağıma sürtmeye başlamıştı . Yanağımdam aşağıya doğru inmeye başlayınca boynumda hissettiğim sıcaklıkla  iyice kasıldım ve daha fazla kendimi tutmadım .  Tükürüğümü yutmadan suratına hapşurdum . Virüs , mikrop  ve salyayla suratını kapladığıma , içimde de bir şey kalmamasına özen gösterdim . Gözlerimi açtığımda keman yayı gibi gerilen boyun damarlarını , sımsıkı kapattığı göz kapaklarını gördüm  . Şerefsiz ! Bu adama az bile yaptım .  Keşke balgam atsaydım .  Gözlerini açtığında hayatımın en çirkin kahkahasını savurdum . Dua etsin ellerim bağlı yoksa yüzüme , boynuma dokunmasına izin vermeden ağzını kırardım.

"Suratına tükürülmesine alışkınsındır diye düşündüm . Benimki  de farklı bi  kombin olsun istedim " dedim otuz iki diş . " O dişlerini ellerimle tek tek sökücem . " diyip ayağa kalktı . Beyaz tişörtünden beliren kasları adımlarıyla uyum içerisinde belirip kayboluyordu .  Odadan dışarı çıktı ama kapayı kapatmadı . Şimdi sıçtım galiba evet .  "Aslan , Barış ! Nerdesiniz lan itler " bağırışını duydum . Aradan çok geçmeden kapı birden sonuna kadar açıldı ve öküz gibi üç adam kapıda belirdi . " Başlayın lan " sesiyle ellerindeki kovalarla içeri damlamaları bir oldu . Hepsi üzerime doğru geldi ve teker teker ellerindeki kovaları üzerime boşalttılar . İlk kovanın sonunda nefes alamamışken diğeri ve diğeri . . .

" Bu kum , bu kireç , bu da su . Mikrobunu anca kırar .  Bolca dökün lan . İşte bunu seviyorum ! " diyerek bağırmaya  başladı hayvanat . Allahım nefes nasıl alınıyordu ? Kaburgam ciğerlerime baskı yapmaya başladı . Gözlerim , ciğerlerim , burnum , genzim . . . Her nefes aldığımda ok gibi saplanıyordu üzerime döktükleri . Nefes almaya çalışıyordum ,  burnuma dolan şey hava değil parçacıktı .  Ölücem . . .  Öksürüklerimi art arda sıraladım . Sonumun bu adamların elinden olması kötü , nefessiz kalıp ölücek olmamsa bunlardan gelipte şürkedeceğim bir ölüm çeşidi olucaktı sanırım .

VAZGEÇİLMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin