Gün boyu göz yaşlarımla süsleyebileceğim suratıma uzun süreli anlamsız gülümsemeler yerleştirip haftalar bitirmek canımı yakıyor.
Kalbim ağrıyor, ve bunu sadece ben biliyorum çoğunlukla. Söylesem bile başkalarına kendi dertleriymiş gibi uğraşamazlar ya beni de kendilerine dert edemezler ya. Hislerim silik, tutarsız ve birbiriyle çatışma halinde olan hisler. Aklımdakiler kalbime uymuyor, zaten aklımdakileri aklım da kabul etmiyor. Yanan canımı belli bir yere kadar düşünebiliyorum beynim fazla ileriye gitmeme izin vermiyor. Bedenim ruhum hepsi acıyor her zerresine kadar daha ne kadar kaldırabilirim bilmiyorum.
Psikolojime iyi gelmesi için verilen hapların hepsini bir anda yutup bana şu sıralar iyi gelebilecek olduğunu düşündüğüm tek şeyi yapmak istiyorum, beni iyileştirmesi gereken ilaçlar sonum olsun istiyorum bazen.
Sabahları daha gözlerimi açmadan öfkeleniyorum aldığım her nefese damarlarımda akan her damla kana. Gün sonuna doğru kalbimi hızlandıran öfkem kalbimi sancılara boğan acıya bırakıyor yerini gece bu acıyla beraber uykuya dalmaya çalışıyorum.
Bunalıyorum, daralıyorum ve hatta nefes alamıyorum ciğerlerim bana yetmiyo sanki, içime çektiğim nefeslerde oksijen yokmuş gibi...
Bu kadar sancılanan kalbin senin eserin olduğunu bilsen sevinir miydin acaba. Başta senin için yanan kalbin şimdi içten içe kendini yaktığını bilsen gurur duyar mıydın eserinle.
Nefret ediyorum aşktan, sana aşık olduğum her andan. Hissettiğim yalancı hislerden hissedemediğim gerçek hislerden hepsinden.
Çok öfkeliyim çünkü hiç olmadığım kadar kırgınım, yapmak istediğim çok şey var fakat daha düşüncelerime dayanabilecek kadar bile gücüm yok, yorgunum.
Gece gökteki yıldızlara bakıyorum güzel şeylere umut bağlamayı deniyorum sonra içime dönüyorum zamanında hissettiğim güzel hisler şuan beni bu durumda bırakmışken güzel bir şey gerçekten olabilir mi diye.
Kalbim acıyor, nasıl geçer bilmiyorum ama bildiğim bir şey var; ben bu kalbi tek başıma düzeltemem ve kimseden yardım da alamam.
Gözyaşlarım yetmiyor acımı tanımlamaya. Kendime zarar da veremiyorum artık. Kıvrılıp uyuyorum elimden geldiğince erken saatlerde, beynimdeki ikilemlerden kalbimdeki boğukluktan kaçmak için.
Anlamsız günler acılı geceler nefret dolduğum sabahlar atlatırken sadece öylece duruyorum, hissizmişcesine yanan canım sebebiyle yorulmuşcasına...
Bu kalp sevdiklerimin eseri.
Keşke yaşama tutunamayan sadece ruhun olmasa, bedenim de tutunamasa öylece izlesem her şeyi izlediğim gibi bedenimin, hayatımın da gidişini, yitişini...
Sözlerimin bittiği yerde gözyaşlarım konuşuyor, sanırım sözlerimi bitirme vakti :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeterince Gece Oldu Artık Sessizliği Sonuna Kadar Açabilirsiniz..
Não FicçãoKendime saklamaktan bıktığım hisleri paylaşmak için burdayım ve yazıyorum...