Bi düşündüm de beni gerçek anlamda mahfetmissin...
Verdiğim sevgiyi iliklerine kadar sömürdün, bencilliğini sonuna kadar bana tattırdın, ilgi ihtiyacını benimle giderdin ve en sonunda da beni sevgisizliğinle bir kenara attın.
Sayende benliğimden geriye bana hiç bir şey kalmadı, içimdeki aşkı tamamen aldın benden.
Sayende sevginin yeterli olmadığına, aşkın güvenilmez seviyede değişken olduğuna ve hiç kimseyi seni sevdiğim kadar sevmemem gerektiğine inanıyorum.
Bir daha seversem önceden yaşadıklarımı yaşarım diye korkuyorum.
Hayatıma girenlerin sana benzeyen kötü yönlerini görünce korkuyorum.Senin yüzünden hayatım ellerimden aktı gitti. 16 yaşıma basmak üzereydim sana ilk aşık olduğumda, şimdi 18 oldum hala bıraktığın kesiklerle başa çıkmaya çalışıyorum.
Saplantı değil bu, olabilecekken olmayan şeylere duyduğum öfke, beni sevmediğin için sana duyduğum öfke, beni kendine aşık edip sonra da terkettiğin için sana duyduğum sinir bu...
Şimdim ve geleceğim ne bilmiyorum, korkuyorum, ama en çok da geçmişte ne olduğunu bilmediğim için korkuyorum.
Bazı hislerin nasıl olduğunu bile hatırlayamıyorum bu beni paramparça ediyor.Bileklerimi ve saçımı kesmeme değmezdin biliyorum...
Sadece içeride hissettiğim acı o kadar şiddetliydi ki bedenimde yara açtığımda anca bir süreliğine uyuşuyolardı.
Bedenim de bunu anlamıştı sanırım, mide sorunlarım baş göstermişti çünkü. Geceleri kalkıp banyoda öğürme seslerimin yankılanmasına sebep olan seviyedeki sorunlardı bunlar, ve hala mide ağrılarım benimle.Anlayacağın bileklerimde, midemde ve en kötüsü de ruhumda izlerin var, bana cehennemi tanıtan izlerin...
Beni sevgisizliğininin verdiği yalnızlıkla baş başa bıraktın. O kadar yalnızdım ki şarkılarda aradım kendimi, o kadar yalnızdım ki kendimden başka kimseye anlatmadım acılarımı.
Beter etmiştin beni. Sinirden bağırıp çağırmak istedim, hıçkıra hıçkıra ağlarken iki elimle ağzımı sımsıkı kapadım. Gözlerimden damla yaş akıtmadım ama kalabalığın içinde aniden gelen ağlama krizleri yüzünden kaçıp gözlerimi kurutmak için çabaladım.
Sana anlatmayı denedim ne kadar incittiğini ama anlamadın, ben de kimseye anlatmama kararı aldım. Sonuçta sen anlamadığın sürece kimle paylaşmamın bana faydası olurdu ki ?
Duygularım gri renktelerdi bir dönem. Şuan ne renkler bilmiyorum, hangi renkte olmaları gerekiyor, eskiden hangi renktelerdi bilmiyorum.
Sen hayatımdaki renkleri çaldın, siyahı ve griyi bile...
Korkaksın. Aşık olmaktan korktun. Sevgiye alışıp sonra onu kaybedebileceğinden korktun. Aşıkmış gibi yaptın hep ama aslında hiç aşık olmadın.
Çünkü ailenin verdiği sevgiye alıştıktan sonra onları da kaybettiğini düşünüyorsun, onlara verdiğin sevginin karşılığını alamadığını düşünüyorsun.
Ailenin sende bıraktığı yaradan, etrafında seni sevenlere pay veriyosun çünkü bu acıyı tek başına taşımaktan acizsin. Başkalarının hayatına acı olmak senin işin.
Sen sevginin nasıl alındığını ve verildiğini bilmiyorsun, anlamıyorsun.
Bu yüzden sevgiyi öğrenemeyeceğini düşünüp, sevgiyi bilen insanların elinden sevgilerini alarak sevgisizliği anlamamasını sağlıyorsun.Sen benim umutsuz vakamsın...
Sen benim yeryüzündeki cehennemimsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeterince Gece Oldu Artık Sessizliği Sonuna Kadar Açabilirsiniz..
Não FicçãoKendime saklamaktan bıktığım hisleri paylaşmak için burdayım ve yazıyorum...