c2

478 34 74
                                    

Chan gözlerini açtığında direkt suratına vuran beyaz ışık ile gözlerini buruşturdu. Beline ve bacaklarına vuran soğukla titredi ve hareket etmeye çalıştı. Çalıştı çünkü elleri ve ayakları bağlıydı.

Kendine gelip gözleri açtı ve etrafına bakındı. Gri duvarları, mermer zemini olan boş bir odada yerde yatıyordu. Yerde kıvrandı ve başına vuran ağrıyla inledi.

"Ahh! Başım..."

Chan'ın kafasındaki kan, yanaklarına akmış ve kurumuştu. Yerde biraz daha kıvrandı ve en azından oturur pozisyona gelmeye çalıştı. En sonunda sırtını soğuk duvara yaslayabildi ve derin nefesler alıp verdi.

Etrafını inceledi ve herhangi bir kaçış noktası aradı. Odada cam yoktu. İki tane eski kanepe ve odanın köşesinde ahşaptan bir masa vardı. Chan etrafını incelerken kapının kilidinin açılma sesini duydu ve korkuyla o tarafa baktı. Kapıyı gülümseyerek açan Minho odaya girdi.

"Selam sevgilim. İyi uyudun mu? Ah, üzgünüm. Seni yerde bırakmak zorunda kaldım. Kanepeler çok pisti haha~!"

Chan kanepelere göz ucuyla bir bakış attığında üzerlerinde kahverengi lekeler olduğunu gördü.

"Kan? Umarım kan değildir."

"Şimdi ellerini neden bağladığımı falan soracaksın büyük ihtimalle. Üzgünüm bebeğim, bir süre böyle kalmalısın. Dersini alana kadar ve benim isteklerimi yerine getirene kadar o ipler çözülmeyecek. Unutma Chan, bunu sen istedin."

"Hayır, ben sadece ayrılmak istemiştim."

Minho, Chan'a yaklaştı ve yanına eğildi. Ellerini Chan'ın suratında gezdirdi ve kurumuş kan lekelerine baktı.

"Suratını temizleyeyim mi?"

Chan tepkisiz kaldı. Minho, sevgilisine biraz daha yaklaştı ve dilini dışarıya çıkardı. Chan'ın yanağındaki kurumuş kanları dilindeki tükürük ile temizledi. Daha sonra Chan'ın dudaklarını yaladı ve öpmeye başladı.

Sevgilisi karşılık vermeyince sinirlendi Minho. Sıkıca Chan'ın çenesini tuttu.
"Karşılık versene! Bebeğim~!"

Chan, Minho'nun onu öpmesine izin verdi ve Minho tatmin olana kadar öpüştüler. O sırada Chan hala ellerindeki iplerden nasıl kurtulacağını düşünüyordu.

"Minho..."

"Efendim hayatım?"

"Ellerimi çöz, lütfen..."

Minho tatmin olmuşcasına gülümsedi ve ayağa kalktı. Cebinden kapının anahtarını çıkardı ve odadan çıkmadan önce konuştu.

"İşte bundan bahsediyordum Chan. Üzgünüm, henüz dersini almadın."

abi benim ficlerimin adlari niye boyle of gulesim geliyo aapwwsğzaahele ilk chansung ficim of imdat yani destan gibi adi var abi zslwödşxodöss

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

abi benim ficlerimin adlari niye boyle of gulesim geliyo aapwwsğzaa
hele ilk chansung ficim of imdat yani destan gibi adi var abi zslwödşxodöss

bunun da sacma ama genelde ilk aklima geleni yapiyorum ve oyle kaliyo :((

omg! he's gonna kill me • minchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin