Herkese merhaba 🖐️
Hepiniz hoş geldiniz 🌼
Keyifli okumalar dilerim 💜
*********Dükkandan çıkar çıkmaz derin bir nefes aldı genç adam, aldığı nefesi daha iyi hissediyordu sanki. Güneş daha güzel parlıyor, sokak lambaları yolları daha iyi aydınlatıyordu yada bu sadece Ali Asaf'a öyle geliyordu.
Adımlarını nereye gittiğini bilmeden atarken, bin yıllık hasret sona ermiş gibi hissediyordu. Sanki yüz yıllar önce bir fanusa hapsedilmiş ve az önce Sevda'sını gördüğünde buzdan fanus kırılmış, lanet sona ermiş ve o tekrar nefes almaya başlamıştı.
Yüzündeki aptal aşık gülümsemesi ile mahallede yürürken, adımlarını fırına doğru yönlendirdi.
" Kolay gelsin sevim abla"
Orta yaşlardaki kadın ardını dönüp tezgahın diğer tarafında duran adama bakıp gülümsedi, yıllardır kocası ile bu fırını çalıştıran kadın Ali Asaf'ın babasınında kuzeniydi.
" Sağol Asaf'ım sağol, ne istemiştin oğlum"
Ali Asaf gülerek bir kaç adım atıp iyice tezgaha yaklaştı ve az ötede duran tatlılarda gezdirdi gözlerini.
" Abla ben iki ekmek alayım, iki kiloda baklava ver"
Ardından bir süre düşüp yaşlı kadına baktı.
" Yada yok abla yok sen baklavayı bir kilo ver, şimdi babamın şekeri var fazla kaçırır birşey olur ne olur olmaz. İki ekmek bir kilo baklava ver"
Yaşlı kadın gözlerini devirerek, baklavalar doğru ilerledi.
" Senin baban anana dayanıyor oğlum, azıcık baklava ona hiç bir şey yapmaz meraklanma sen"
Gülerek başını iki yana salladı Ali Asaf, babasının hiç bir yakını annesini pek sevmezdi ve annneside dahil olmak üzere herkes bunu bilirdi.
" Boş sen onları sevim sultan, Ahmet abi yok mu?"
" Eczaneye kadar gitti gelir az sonra"
Elindeki poşetleri genç adama uzattı.
" İki ekmek baklavayı da iki kilo koydum, babana selam söyle ağzı tatlansın diye diğer bir kilo benden"
Ali Asaf parayı ödeyip dükkandan çıkacakken, yaşlı kadının az önce söylediklerini hatırladı eczaneye gitti demişti, yavaşça ardını döndü.
" Sevim abla, Ahmet abi hangi eczaneye gitti?"
Elindeki bıçağı kenara koydu yaşlı kadın.
" Şu mahallede yeni açılan yok mu ona gitti, eskiden de eczaneydi orası bizim gençliğimiz de sahibi arkadaşıydı Ahmet abinin, şimdide kızı açmış hatrı var diye oraya gitti"
Duydukları ile kaşlarını çattı Asaf, Sevda'nın babası bu mahallede mi yaşamıştı? Peki neden daha önce onu, onları hiç görmemişti?
"Onlar daha önce burada mı yaşıyorlardı?"
Ali Asaf'ın şaşkın sürat ifadesine bakıp derin bir iç çekti yaşlı kadın.
" Yaşıyorlardı ya, babası da anneside bu mahallede yaşıyorlardı aynı mahallede doğduk, büyüdük gençlik yillarimizi geçirdik, sevdalandık"
Yaşlı kadının hüzünlenen yüzü ve dalıp giden ifadesi ile hafifçe öksürdü genç adam.
" Sonra ne oldu sevim abla?"
Derin bir nefes alıp olduğu yerde dikleşken, önündeki işe devam etti yaşlı kadın.
" Ne olacak oğlum sonra evlenip başka şehire taşındılar, dükkanı da kapattılar işte bir daha da gelmediler. Ta ki bir yıl önceye kadar"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA SEVDA
Short StoryBir adam bir kadını ne kadar sevebilirdi? Ne kadar güzel sevilebilirdi bir kadın? İşte öylesine güzel ve derin seviliyordu Sevda. Üniversitenin bahçesinde yavru bir kediyi beslerken görmüştü onu Asaf ve kader onları tekrar birleştirene kadar da sili...