Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🙏
*****Anlamaz gözlerle baktı genç kız karşısındaki kadına, onun burada ne işi vardı hemde sabahın bu saatinde? Ardından burasının halka açık bir eczane olduğunu ve hastalık yada rahatsızlığın saat belirlemediğini hatırlattı kendine. Ellerini yavaşça silkeleyip, sandalyesinden kalktı.
" Buyrun hanımefendi, size nasıl yardımcı olabilirim?"
Aşağılayıcı bakışlarını karşısındaki kızda ve dükkanda gezdirdi Yıldız hanım. Kızı, annesine benziyordu. Derin bir nefes alıp başını dikleştirdi, onun istediği kişi belliydi bu kızı oğlundan uzak tutması gerekiyordu. Madem Ali Asaf buna yanaşmıyor, o da kızı ondan uzak tutardı.
Elindeki çantanın sapını daha sıkı kavradı ve içindeki nefreti göstermekten hiç çekinmeden baktı genç kızın gözlerine.
" Oğlumdan uzak duracaksın, onun karşısına çıkmayacaksın"
Karşısındaki kadının kötü bakışları ve sert sözleri ile kaşları havalandı genç kızın, o oğlunun karşısına çıkmıyordu ki Ali Asaf sürekli onun dibinde bitiyordu. Yine de ters bir cevap vermemek için sakinleşmeye çalıştı ve derin bir nefes aldı.
" Bakın hanımefendi benim sizin oğlunuz ile bir işim yok, kendisini tanımıyorum bile"
Ellerini iki yana açarak sitemini dile getirdi genç kız ama karşısındaki kadının onu anlayacağını pek sanmıyordu.
" Oğluma kancayı taktığın belli"
Küçümser gözler ile baştan aşağı genç kızı süzüp, yüzünü buruşturdu.
" Ne de olsa anasına bak kızını al demişler, ama ben senin annene pabuç bırakmadım sana da bırakmam. Son kez söylüyorum seni bir daha oğlumun etrafında görmeyeceğim"
Kendisine karşı tükürür gibi konuşan kadının son sözleri ile kaşlarını çatıp başını dikleştirdi Sevda, karşısındaki kadın bir anneydi oğlunun iyiliğini düşüyor olabilir, kendisine bu yüzden böyle söylüyor olabilirdi ama o ne kendisine haksız yere laf söyletir ne de annesine dil uzattırırdı.
Bir iki adım atıp Yıldız hanımın tam önünde durdu, gözlerinin içine bakarak kollarını göğsünde birleştirdi. Allah'tan başka kimseden korkusu yoktu.
" Birincisi; benim kimseye kanca filan taktığım yok, buna ihtiyacım da yok. İkincisi; benim etrafımda dolanan sizin oğlunuz bu sorunu benim ile değil kendi oğlunuz ile çözün. Üçüncüsü ve en önemlisi; sakın bir daha annem hakkında konuşmaya kalkmayın, emin olun ki o zaman bu kadar sakin kalmam!"
Karşısında ona diklenen kıza baktı Yıldız, gözlerini devirip çantasını koluna taktı.
" Ben diyeceğimi dedim ona göre ayağını denk al"
Hâlâ aynı şeyi konuşan kadına karısı dişlerini sıktı Sevda, Yıldız hanım kapıya doğru yürümüştü ki ona seslendi.
" Yıldız hanım!"
Yavaşça ardını döndü Yıldız, karşısında yeşil gözleri alev alan kıza baktı.
" Çok belli ediyorsunuz, etmeyin!"
Anlamayarak kaşlarını çattı Yıldız.
" Neyi belli ediyormuşum?"
Bakışlarını karşısındaki kadının yüzünde ve kızıl saçlarında gezdirdi Sevda.
" Bir kuyruk acınız olduğunu çok belli ediyorsunuz, etmeyin! Annem size her ne yaptı ise canınızın acısı hâlâ geçmemiş belli, kızıyım diye bana sataşıyorsunuz ama ben annemin kızıyım, kimsenin karşısında eğilip bükülmem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA SEVDA
Short StoryBir adam bir kadını ne kadar sevebilirdi? Ne kadar güzel sevilebilirdi bir kadın? İşte öylesine güzel ve derin seviliyordu Sevda. Üniversitenin bahçesinde yavru bir kediyi beslerken görmüştü onu Asaf ve kader onları tekrar birleştirene kadar da sili...