-2-

685 53 28
                                    

"Seungmin biraz daha gülmeye devam edersen elindeki dondurmayı boğazına kadar ittiricem."

Heejin oturdukları bankta, Changbinle arasında geçen olayı anlatmıştı. Seungmin ise duyduğundan beri gülmesini durduramamıştı.

"Tamam tamam sustum."

Seungmin gülmesini durdurup konuşmaya devam etti.

"Ya aslında ben seni bizim çocuklarla tanıştırmak istiyordum, kötü bir tesadüf oldu."

"Aman aman uzak dursun benden o asabi arkadaş. Diğerleri için bir şey diyemeyeceğim."

"Ya öyle deme iyi çocuktur Changbin hyung. Arada sinirlenir öyle, tanısan takılmazsın."

"Özür dilememe rağmen uzattı da uzattı. Onun olduğu ortamda bulunacağımı sanmıyorum."

"Aman yaa, biz şimdi tekrardan müzik yapmaya başlayacağız sen beni dinlemeye gelmeyecek misin ?"

Gözlerini kırpıştırıp Heejin'e baktı.

Heejin de Seungmin'in saçlarını karıştırıp konuştu.

"Yaa bakma bana öyle köpüş köpüş, senin için yapmayacağım şey yok biliyorsun."

Seungmin dişlerini gösterip gülümsedi. Boştaki eliyle de yanağını sıktı Heejin'in.

"Bilmez miyim şirin tavşanım benimm."

İki arkadaş dondurmalarını yedikten sonra sahilde dolaştılar. Yine güzel vakit geçirmişlerdi.

Seungmin'in arkadaşları arayınca Heejin'i eve bırakıp yanlarına gitti.

Heejin kapının şifresini girip içeri girdi.

Ortalığa bakındı ama kimseyi göremedi. Odasına adımlarken mutfaktan sesler duydu.

"22 yaşına geldi artık, tamam okula gidiyor olabilir ama boş zamanlarında bir işe girmeli. Biz hep yanında olamayız."

"Saçmalıyorsun Sungin. Benim kızım o tabiki her zaman yanında olacağım."

Duydukları karşısında anlık gözü karardı Heejin'in. Merdivenin korkuluğuna tutundu.

Arkasında duran Jeongin önüne geçip kollarından tuttu. O da her şeyi duymuştu.

"Nuna iyi misinn ?"

Heejin kendine gelip ağzını araladı.

"İyiyim iyi. Odama gidiyordum dengem şaştı birden. Gidiyim üstümü değiştiriyim ben."

Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp odasına girdi.

Üvey annesi Sungin dıştan iyi biri gibi gözükürdü ama içten içe Heejin'i istemediği için dışına fitne saçtığı günler de olurdu.

Heejin lavobasına girip elini yüzünü yıkadı. Böyle olunca kendini evde fazlalık gibi hissediyordu. Halbuki o Bayan Sungin'i ve Jeongin'i seviyordu. Hatta Jeongin'i fazlasıyla seviyordu. Sonuçta anneleri bir olmasa da kardeşiydi.

O çok kez işe girmek istese de babası gerek olmadığını ve derslerine odaklanması gerektiğini söylüyordu. Zaten babasının durumu da oldukça iyidi. Bayan Sungin'in neden böyle bir cümle kurduğunu anlamıyordu.

Üstüne rahat bir şeyler geçirip yatağına attı kendini. Gökyüzünü izlerken biraz gözleri dolmuştu.

Biraz geçtikten sonra kapısı tıklatıldı.

"Gir."

Jeongin kafasını kapıdan uzattı.

"Gelebilir miyim nuna ?"

I Will Always Love You | Seo Changbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin