I Will Always Love You | Seo Changbin

-13-

▬

Heejin ağrıyan gözlerine dayanamayarak kanapede uyuya kalmıştı. Seugmin ise Heejin'e birkaç kıyafet hazırlasın diye Jeongin'e mesaj atmış ve onları almak için evden çıkmıştı.

Changbin kanapede yatan Heejin'i uzun uzun izlemişti. Onu ağlarken ikinci kez görüyordu. Yaşlar aktıkça kendi kalbinin acıdığını hissedebiliyordu. Derin düşüncelere daldı Changbin. Neydi bu kıza karşı bu kadar hissettiği şey. Aşk mı ? hoşlantı mı ? Ya da geçici bir şey mi ? Bildiği tek şey onu her gördüğünde içinde hissettiği kıpırtıydı.

Duyduğu kapı sesiyle düşüncelerinden kurtuldu Changbin.

Seungmin elinde çantayla odaya girdi. Tam bu sırada Heejin de uyandı. Seungmin çantayı havaya kaldırıp konuştu.

"Jeongin birkaç kıyafet ayarladı sana, güzelce bir duş al giyin istersen, rahatlarsın."

Heejin yumruk yaptığı eliyle gözünü kaşırken kafasını salladı. Changbin bu hareketine karşın çaktırmadan sırıttı gözünde aşırı şirin gözükmüştü. 

Heejin çantayı Seungmin'in elinden alıp yanağını öptü.

"İyi ki varsın Min."

Seungmin gülümsemekle yetindi. Bu aralar bu cümleyi çok duyuyordu.

Heejin bir güzel duş aldıktan sonra banyoda üstlerini de giydi. Şuan çok daha iyi hissediyordu. Su onu kendine getirmişti.

Banyodan çıkıp çantasını Seungmin'in odasına bırakıp içeri geçti.

Seungmin telefonda birliyle konuşuyordu.

"Gelin tabi hyung, yemeğe gelin hatta."

Heejin karşısındaki kanapeye oturup soran gözlerle baktı Seungmin'e.

"Chan hyung aradı, Minho hyung ve Hyunjin'le bize gelmek istiyorlarmış."

Heejin kafasını kaşıyıp konuştu.

"Min ben bugünlük Serilerde kalayım o zaman. Siz erkek erkeğe takılın ben rahatsızlık vermiyim."

Seungmin tek kaşını kaldırıp dik dik Heejin'e baktı.

"Saçmalama Heejin seni bir yere bırakır mıyım sanıyorsun ? Yabancı değiller, e sen de benim kardeşim olduğuna göre ortada bir sıkıntı yok."

"Ya gerçekten gidiyim ben-"

"Uzatma Heejin kapadık konuyu."

Seugmin'in sert sesine karşın Heejin dudaklarını bastırdı. Bu ses tonu ortaya çıktığı an Heejin bilirdi Seugmin'in sinirlendiğini. Daha fazla üstüne gitmezdi.

Changbin araya girip konuştu.

"Hem Seungmin sizi tanıştırmak istiyordu, iyi oldu böyle."

Heejin kafasını sallayıp ayağa kalktı.

"Madem öyle o zaman yemekleri ben yapayım siz ikiniz de buraları toparlayıp, süpürün."

Birkaç adım atıp orta sehpanın önünde durdu. İşaret parmağını sürtüp parmağını havaya kaldırdı.

"Toz almayı da unutmayın."

Heejin anne modunu açmıştı. Seugmin az çekmiyordu bu modundan. Ama Changbin'in ilk seferiydi. Ani değişimine karşı şaşkınlıkla arkasından baka kaldı.

"Kalk kalk, bal dök yala yapmazsak burayı terlikle kovalar bizi."

Seungmin'in telaşlı konuşmasına karşın güldü Changbin.