Bölüm-2

107 9 11
                                    

Jungkook

Sınıfa yeni gelen, Taehyung denen çocuk sınıfa girdiği andan itibaren sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Daha gelir gelmez Jimin'in yanına yapışmış, ayrılmıyordu.

Jimin... Benim 10 senelik arkadaşım. Ona karşı hissettiklerimi kelimelere bile dökemem. Onunla konuşmayı geçen sene kestiğimden beri sadece ara ara birbirimizin gıcık olacağı hareketleri sergiliyorduk.

Konuşmayı bıraktım çünkü bana benden hoşlandığını hissettirmeye başlamıştı ve ben erkeklerden de hoşlandığımın onunla farkına varmıştım. Tabiki daha yeni olduğu için korktum ve ondan uzaklaştım, istemsizce. O zamanlar bir erkeğin bir erkeği sevemeyeceğine inanıyordum. Kendimce haklıydım da. Tek hatam konuşmayı bitirirken ona sarf ettiğim sözlerimdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Flashback

Jimin bugün onunla konuşacaktı. Uzun süredir arkadaş olduğu çocuktan hoşlandığını artık söylemeliydi. Bilmiyordu ki sevdiği çocuk bugün onun kalbini parçalara ayıracaktı.

Jungkook okula gelmiş sırasına geçmişti. Gerginlikle bacağını sallarken kimsenin daha gelmediği sınıfa giren ufak bedenle gerginliği katlanmıştı. Jimin'in kendinden hoşlandığının farkındaydı ama olmazdı. Onu kendinden uzaklaştıracaktı. Öncesinde soğuk davranmaya başlayarak Jimin'i hazırladığını düşünüyordu. Şimdide tamamen kesme zamanıydı.

Jimin her zamanki gibi melekleri kıskandıracak güzellikteki gülümsemesiyle gelmişti Jungkook'un yanına. O an zorlanacağını anladı Jungkook. O böyle güzel gözleriyle bakarsa nasıl bitirirdi arkadaşlığını. Ancak arkadaşlığını bitiremediği takdirde ufak olanın daha çok üzüleceğini biliyordu Jungkook. Ailesi asla bir erkekle ilişki yaşamasına izin vermezdi. Jimin'in türlü belalarla uğraşması gerekirdi. Jungkook kıyamazdı miniğine.

Her zamanki konuşmalarını yaparken artık eskisi gibi olmadıklarının farkındaydılar. Jeon hiç olmadığı kadar başka biri gibi davranıyordu bugün. Jimin içi burkulsada sevdiği çocuğun yanında olmakla yetinmeye çalışıyordu.

Jimin en sonunda dayanamayıp her zaman yaptıkları gibi Jungkook'un omzuna kafasını yaslamıştı. Bu hareket ikili için sıradan bir şeydi ancak artık Jungkook için kabul edilecek bir durum değildi.

Jungkook: 'Jimin konuşmamız gerekiyor...Son zamanlardaki hareketlerin hiç hoşuma gitmiyor. Kendine çekidüzen vereceğini de sanmıyorum senin.' dediği zaman sesindeki ciddiyet Jimin'i ürkütsede belli etmedi ufak olan. Tam tersine konuşması için fırsat olduğunu düşünmüştü.

Jimin: 'Jungkook bunlar bizim her zaman yaptığımız şeyler neden böyle tepki verdin şimdi?' diye merakla sordu.

Jungkook: 'Çünkü artık beni rahatsız ediyorsun! Sürekli bana dokunuyor olman, sürekli gözlerimin içine bakıyor olman beni rahatsız ediyor! Benden hoşlandığını düşünmeye başladım Jimin ve bu berbat bir düşünce!' duyduklarıyla şok olan Jimin böyle bir tepki beklemiyordu tabiki.

Jimin: 'Jungkook düşündüğün gibi değil. Evet ben senden gerçekten hoşlanıyorum. Bugün seninle konuşmak istiyordum. Sen her ne kadar erkeklerle ilgilenmiyor olsanda yaptım öyle bir hata. Beni sevmesende, şans vermek istemesen de bu durumun arkadaşlığımızı bozmasını istemiyorum. Lütfen... '

Jungkook: 'Senin o arkadaşların gibi ibne olmadığını düşünüyordum ama yanıldım. Sende onlar gibi ibnesin. Erkek erkekten hoşlanır mı? Sen hastasın Jimin tedavi olman gerek!' uzun olan bağırdığında Jimin olduğu yerde yerin dibine girmek istiyordu. Hayatında yaşadığı en utanç verici andı Jimin için.

Gözleri dolmaya, dudakları titremeye başladı minik olanın. Jungkook o an kendine küfretti, bu güzel çocuğu böylesine kırdığı için. Ancak yapması gerekiyordu. Jungkook ailesine karşı gelemezdi. Babasının Jimin'e yapıcaklarını düşünmek bile istemezdi. Okulda bu kadar popülerken babasının ilişkisinden haberdar olacağını biliyordu çünkü.

Love and Hate / 'Jikook' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin