Chan'dan
Dawn içeri girdiğinde televizyon izliyordum.
"Efendim Toplantı 1 saat içinde başlayacak"
"Tamamm biliyorum bugün 18. Hatırlatışın git işine bak sen."
"Birde efendin şirketi çok bo-"
"Hm?"
"Yok bir şey efendim iyi seyirler..."
Kısık bir şekilde oflayan Dawn'ın arkasından bir süre bakmıştım... Tekrar önüme dönüp televizyonumu kapatmıştım...
Tekrar kapı çalınğında çoktan masamdaydım...
"Gir"
"Efendim yeni bir kargonuz var"
"Ahh tam zamanındaa 100 bin dolarlık ayakkabı gelmiş olmalııı... Buraya bırakıp çıkabilitsin teşekkürler~"
"Efendim şey..."
"Bir sorun mu var bay park?"
"Aslında şey ben bütün çalışanlar adına biraz zam isteyecektim de..."
"Ah tatlı çocuk bana fazla bi para gelmiyorki... Biliyorum çok çalışıyorsunuz ama şuan ki durumda çok zor..."
O sırada yeni aldığı ayakkabıyı çıkarmıştı.
"Peki efendim..."
Bay park sinirden titreyen sesiyle bana bir şeyler ima etmeye çakılıp odadan çıkmıştı... Çalışanlarımın neler hissettiklerini anlayabiliyordum... Ama ne yazık ki söz konusu para okunca biraz fazla aç gözlüydüm... Para aşığı bir inasndım...
Birazda masada dizi izledikten sonra çalınan kapımla yerimde dikleşmiştim. Saatime baktığımda toplantı saatinin geldiğini fark ettim.
Odadan çıktığımda etrafta kimse yoktu... Şaşırmıştım çok sessizdi ortam... Gereğinden fazla...
Toplantı odasına girdiğimde Tilkiye benzer bir adamla karşılaşmıştım.
"Sende kimsin?"
"Ah boşver sen beni sadece bir kaç şey söyleyip gidicem."
"O zaman söyle"
Biraz bana doğru adımladıktan sonra konuşmaya başladı tekrardan...
"Bu koca şirket neden bış biliyor musunuz ceo bey?"
"Hayır?"
"Çünkü zmaı reddettin yakışıklım... Çalışanlarından maaşlarını az buldukları için seni terk ettiler... Ha hatta masalarında birer istifa mektubu olması lazım git bak istersen (hafif sırıtıyor)"
Tilki çocuğun söylediği şey ike odadan koşarak çıkıp çalışan ofisine geçtim... Bğtğn masalarda birer zarf hariç bir şey kalmamıştı... Zarflardan bir kaçını açıp baktığımda istifa mektuplarıyla karşılaştım... Bu olamazdı...
"Hasssiktir!! Tilki çocuk!"
Koşarak toplantı odasına döndüğümde kimse yoktu. Tam ıdadan çıkacağımda telefonuma mesaj gelmişti.
Ah huylarına bayıldığım yakışıklı çocuk senin için bir iyilik yapıcam... Birazdan atacağım konuma gel ve hem işçi hem ekstra para sahibi ol...
-konum-
Mesajı gördükten sonra meraklanmış ve hızlıca otoparka inmiştim... Arabamı bulup bindiğimde kafamda hissettiğim ani acıyla koltuğa yaslanmıştım
"Ah tatlı çocuk her zaman böyle olmaya devam et lütfen (fısıltıyla)"
En son gördüğüm şey Tilki çocuğun bana bakarak güldüğüydü...
.
.
.
.
Bi bölüm sınu dahaaa buraya Jeonginciğimizde koyuyorummmYorum ve oylamayı unutmayın seviliyonuz muahhhhhh