VAVEYLA

132 5 5
                                    

"Çığlık. Çaresizce bağırmak ve pişmanlık içinde haykırmak. Feryat, figan. bazısı sessizdir. Gülümseyerek atılır."


Kiraz buradan çıkıp nereye gideceğini bilmiyordu ama duramazdı da. Çaresizdi. Kızı küçüktü ve o yapayalnız bir anneydi. Yetimhanede büyümüştü. Kimi kimsesi yoktu. Anne babası o daha bebekken ölmüştü. Ne bir arkadaşı ne de bir akrabası vardı.

...

Bebeğimi koltuğa koyup göz yaşlarımı serbest bıraktım. Kızım için uğraşıyordum ama hep bir şeyler oluyordu. Tam düze çıktım diyorum. Yine tepe taklak oluyorum. Neden hep böyle oluyor ki? kızıma baktım. o bana güzel yüzüyle gülümseyerek bakıyordu. kızıl minik minik çıkan saçlarına baktım. tıpkı benim saçlarım gibiydi. gözleri tıpkı benim gibi maviydi. tıpkı benim gibiydi. kaderi de bana benziyordu. O, da babasızdı. Neden her şeyiyle bana çekmişti ki? Belki babası olsa bizi bırakmazdı. onu bırakmazdı. 

Ayağa kalkıp sakinleşmeye çalıştım ve göz yaşlarımı sildim. Kızımın yanağını öpüp "Boncuğum anne bunu da çözecek. Sen merak etme olur mu?" dedim. O bana gülümseyerek bakmaya devam edince neşem yerime gelmişti. Bir bakışı bile savaşmam için yetiyordu. Düşmesin diye yanına koltuk yastığını koydum. 

kızım koltukta yatarken ben de odamdan eşyalarımı toplamıştım. kızımın kanguruluğunu alıp giyindim ve kızımı kucağıma alıp kanguruya koydum. Hemen başını göğsüme koydu. güldüm. Yanaklarını öpüp başına beresini taktım. onun üşümemesi lazım hava zaten soğuk. 

cüzdanımı aldım ve içinden zor zamanlar için yetimhanedeyken biriktirdiğim paralar ile aldığım iki altından birini çıkardım ve masanın üzerine koydum. diğer altına baktım. o bizi idare eder miydi bilmiyorum ama burada kalmaya devam edemezdim. derin bir nefes aldım ve valizimi çekmeye başladım.

Anahtarı alıp kapıyı açtım. Emine teyze kapıdaydı. Anahtarı ona uzatıp valizi de aldım. Emine teyze bana "Kızım bak sen benim kusuruma bakma! Ben öyle demek istemedim." dedi. Gözlerim yine doldu. "Ben anladım anlayacağımı emine teyze. Bize yol gözüktü. Masanın üzerinde altın var. Onu satar kiranı alırsın." dedim ve asansöre gittim. 

O peşimden gelip "Kızım lütfen gecenin bir vakti gitme bir yere. ben yaşlı bir kadınım. Ağzımdan çıkanı kulağın duymuyor bazen." dedi. Ona dönüp dolu gözlerle "Sürekli kızımın babasızlığı hakkında bana laf çarpıp duruyorsun Emine teyze. Sana saygımdan sesimi çıkarmıyorum. Evet kızımın bir babası yok. Evli değilim. Hiç evlenmedim. Kızımla bir başımayım. Kızımdan başka kimim kimsem de yok. Sürekli beni bununla vuruyorsun. Ben sustukça sen devam ediyorsun. En iyisi ben gideyim. Sen de rahat et. Nasıl olsa başka kiracı bulursun kendine." dedim. 

Arkamı döndüğümde o adam tam arkamdaydı. 

 "Kiraz biraz konuşalım." 

bana yaklaşmaya çalışıyordu ama hızla kaşlarımı.blb çatıp ondan uzaklaştım. Her şey onun yüzünden olmuştu.

 "Konuşulacak bir şey yok. Benden uzak durun!" 

Asansörün düğmesine bastım. hala neden buradaydı? Neden bir türlü gitmiyordu?  

O benim kolumu tutup kendine çevirdi. Bu adamın benimle derdi ne? Bana üzgün bir şekilde bakıyordu ama bir önemi yoktu. Beni düşürdüğü durumdan sonra kolay kolay sakinleşemezdim.

 "Kiraz ne olur dinle! Bak ben seni zor durumda bıraktığımın farkındayım. Mecbur kaldım. O yüzden bir anlık hatayla böyle bir şey yaptım."

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin