Halil'in Çırağan Sarayı Takıntısı

51 4 0
                                    


Dün yapılan nikahtan sonra biraz da olsa rahatlarım diye düşünmüştüm ki yanılmışım. Şuan kayınvalidem ile düğün mekanı bakıyorduk. Halil ise kızımı almış onunla oyunlar oynuyordu. Bana döndüğünde göz göze geldik. O ben kaşlarımı çatıp ona baktığım için ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

kızımı kucağına aldı ve yanımıza geldi. "Ne yapıyorsunuz güzelim?" dediğinde ona sinirli bir bakış attım.

 "Düğün mekanı." dedim.

O hevesle annesine döndü. "AAa anne bakayım." dedi. hey Allahım bu adam beni öldürecek. bir de bakayım diyor. 

Annesi ona bir yeri gösterdi.  "Halil bak burası güzel gibi." dediğinde merakla ben de baktım. Gördüğüm resimle gözlerim kocaman açıldı. Bu kadın ciddi değildi değil mi? 

"Burası çırağan sarayı değil mi?" dediğimde beni umursamadılar. 

"Bence Çırağan sarayı en iyi seçim. Sen ne dersin güzelim?" diye bana döndüğünde şaşkınca yüzüne baktım. ciddi miydi bu herif? 

"Halil bu bir saray?" 

"Evet, öyle."

Sinirlenmemeliyim. Yoksa halil'e her an dalabilirim.

 "Halil saray biraz abartı olur. küçük bir kokteyl tarzında bir şey olsun." dedim. halil başını iki yana sallayıp kaşlarını yukarıya kaldırdı.

 "Öyle şey mi olur? Halil Karaosmanoğlu karısına doğru düzgün bir düğün yapmamış dedirtmem." dedi.

Hay senin karına da düğününe de... dişlerimi sıkıp onun kulağına eğildim.

 "Halil bak benim yavaş yavaş şartellerim atıyor. Çırağan sarayı da ne? çıldırdın mı sen?" dedim ama pek etkilenmemiş gibiydi. 

 "Kiraz büyükbabam asla kabul etmez. Büyük bir düğün olması lazım." dediğinde sinirden çıldırcacaktım. adam büyükbabam büyükbabam diye diye beni karısı yapmıştı. Ne büyükbabaymış ya! 

Kızımı ondan alıp annesine döndüm.  "Ben boncuğu emzireyim. Acıkmıştır." dedim. o gülümseyip "Tamam kızım. biz halil ile bakarız. sonra Halil sana gösterir. İçine sinerse organizasyon şirketi ayarlamaları yapar." dedi. başımı salladım. 

 "Tamam öyle yaparız." 

....

kızımı emzirmeye başlamıştım ama bir yandan da sinirden kuduruyordum. Resmen bana Çırağan sarayında düğün yapacaktı. Bu adam kesinlikle kafayı yemiş! bunun başka bir açıklaması olamaz. kapı çalındı. 

"Kiraz, boncuğum hala emiyor mu?" 

Kaşlarımı çattım ve hızla kızımı mememden ayırdım. üstümü başımı düzelttim. "Girebilirsin." dediğimde Halil içeriye girdi. Gayet keyifliydi. keşke Halil'in kafasından ben de olsa. adamın dünya umurunda değil. hiç tanımadığı bir kadını kucağında bir başkasının çocuğuyla karısı yaptı. çocuğu ailesine kendi çocuğu gibi yutturdu ama dünya umurunda değil. keyfi kral da yok. 

"Halil artık ben senden korkmaya başladım." dedim. o şaşkınca baktı. "Neden?" dedi. kaşlarımı çatıp "Neden olacak? bunca yalana dolana rağmen çok rahatsın. sendeki rahatlık kimsede yok. Bir de bana çırağan sarayında düğün yapmak istiyorsun. Bence senin aklında zorun var." dediğimde o kahkaha atmaya başladı.. 

yanıma gelip kızımı kucağımdan aldı ve onu öpücüklere boğmaya başladı. "Boncuğum sen anneyi mi emdin? sen süt mü kokuyorsun?" dediğinde utandım. 

O sırıtıp bana baktı. "utandın mı sen kiraz?" dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. ben ne diyordum o ne diyordu? Sorunluydu yemin ederim. 

"Bırak benim utanmamı! Halil, Çırağan Sarayında düğün falan yapmayacağız." 

o omuz silkip kızımı sevmeye devam etti. bir de umursamıyor! şaka gibi ya! 

"Halil sen kafayı yemiş olabilirsin ama ben yemedim. Çırağan sarayında düğün falan yapmıyoruz. küçük kokteyl tarzında bir şey yapacağız." dedim. 

O yine beni umursamadı. kızımla oynamaya devam etti.

 "Halil sen beni duymuyor musun?" dediğimde derin bir nefes alıp bana döndü ve gülümseyerek yüzüme baktı. 

 "Kiraz büyükbabam..."

 onu susturdum. sinirle ayağa kalktım. Hala büyükbabam diyor.

 "Yakında sen büyükbabanı şüphelendirmemek için benden çocuk da istersin." 

"aslında..."

 gözlerimi kocaman açıp ona baktım. çıldırmıştı bu adam. "ÇOcuk falan yok Halil! Vallahi seni öldürürüm!" dediğimde o kahkaha atmaya başladı. 

"Tamam tamam bir şey demiyorum." dedi. kızıma dönüp öpücükler kondurdu. "Hem bu küçük hanım daha küçük kardeşe daha vakit var." dediğinde sinirle gidip omzuna vurdum.

 "Sen... sen kafayı yemişsin ama bana da müstahak. neden böyle alengirli işlere girerim ki? çocuklu kadınım ben. ne işim olur benim böyle bir oyunlarla?" 

O güldü. "BU işin dönüşü yok. artık karımsın. Hem de iki nikahlı." dedi. 

kaşlarımı çatıp gidip yatağa oturdum. "Resmen büyükbabandan korkuna bana nikah kıydın. Nasıl çıkacağız biz bu işin içinden?" dediğimde o hiç bana bakmadan kızımla oynamaya devam etti. 

"Halledilir bir şekilde. takma kafana bunları." dedi.

 "Tabi beyimizin umurunda mı? değil. nasıl olsa büyükbabası şüphelenmiyor." dedim. 

O hala kızımla oynamaya devam ediyordu. Adamın cidden dünya umurunda değildi. Nasıl devam edecektik böyle? düşünmekten beynim patlayacaktı. Acaba boncuğun Halil'in kızı olmadıığını söylese miydik? 

"Halil bak şöyle yapalım. iki ay sonra ayrılalım. Ailene de öyle diyelim. hatta sen şey dersin kiraz beni kandırmış. çocuk da benden değilmiş." 

Halil'in gözleri bir anda  sinirle parladı. Öfkeyle bana döndü. 

 "Ne saçmalıyorsun sen Kiraz! Asla böyle bir şeyi söylemem. Kendine bir daha böyle yakıştırmalarda bulunma!"

 şaşkınca ona baktım. neden bu kadar öfkelenmişti?"Halil en mantıklı çözüm bu." dediğimde o sinirle ayağa kalktı. kızımı kucağıma verip bana baktı. 

"Mantıklı falan değil. Dünyanın en mantıksız çözümü. asla böyle bir şey olmayacak. kimsenin senin adına leke sürmesine izin vermem. Boncuk'un da kimse adına leke sürümez. sen bile..." 

O kapıyı sinirle çarpıp çıktıktan sonra şaşkınca onun arkasında baka kaldım. Bizi gerçekten önemsiyor muydu? of belli ki kendini bizden sorumlu hissediyordu. hala beni öptüğü için kendini suçlu da hissediyordu. O yüzden bu kadar tepki göstermişti ama bu işten bir şekilde kurtulmamız gerekiyor. Nereye kadar bu yalana devam edeceğiz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin