Multimedia; Bahadır Atay
Sabah alarmın çalmasıyla yerimden kalktım.Bugün avukatla görüşmem vardı.Vasiyet açılacak ve manevi babamdan kalan tüm miras üzerime geçirelecekti
Kendimi bildim bileli hep Gökhan bey'in yanındaydım.İhtiyaçlarımı karsılar ve bana güçlü kalmayı ögretirdi.Çocugu yoktu ve beni herkese oglu olarak tanıtırdı.
Öyle olmadıgının ikimizde gayet farkındaydık ama aramızda sessiz bir anlasma varmışcasına bunu kimseye söylemezdik.
Geçen yıl kalp krizinden ölmüştü ama ben vasiyeti açtırmamıştım.Gökhan bey'in istegi üzerine insaat muhendıslıgı okurken aynı zamanda mimarlık istemiştim.İkisini aynı anda yürütmek bana üniversite hayatımda asosyallik getirsede bunu basarmıstım. O mirasa ihtiyaç duymuyordum ve bu durumdan mutluydum. Ama zaman aşımıyla mirastan men edilmem söz konusu oldugunda avukatla görüşmayi kabul ettim. Bu tamamen formaliteydi .Oraya sadece imza atmaya gidecektim.
Yataktan dogrulup banyoya gittim.
Soguk havada sıcak bir duş...
Mükemmel...
Hızlıca duşumu alıp üzerime kot gömlek ve yine koyu kot pantolonu gecirdim.Saçımı makinayla kuruturken saate baktıgımda yarım saatim kaldıgını gördüm. Evde kahvaltıya zamanım kalmamıştı.
''- Aferin Bahadır,kokoş Melis bile senden daha hızlı hazırlanıyor!'' diye söylenerek montumu alıp evden çıktım.
Büro'nun önüne vardıgımda daha 15 dakikam kaldıgını gördüm.Zaten evimle büro arası 10 dakikaydı.Ama ben trafige güvenemeyip beklemeden çıkmıştım.
Caddenin sonunda şirin bir kafe vardı. Sanırım orada kahvaltı yapabilirim.İceri girdim ve cam kenarındaki bir masaya oturdum.Az önce çişeleyen yagmur simdi gök yarılmışcasına yagıyordu.Ben düşüncelere dalmışken garson geldi.
'' -Ne alırdınız efendim?''
''Bir peynirli krep ve çikolatalı süt''
Garson şaşkın bir şekilde bakarken devam ettim..
''-Tamam erkegım,tamam cikolatalı,tamam süt istiyorum...Biliyorum!''
Kafa sallayıp ilerleyen garsona bir müddet baktım ve önüme döndüm.Yagmur mümkünmüş gibi daha da hızlandı.Bu havada dışarı çıkamam.En iyisi görüşmeyi burada yapalım.Avukata kafenin adresini mesaj atıp tekrar yagmura bakıyordum ki omzumdan aşagıya sıcak bir sıvının dökülmesi bir oldu.
Hışımla ayaga fırlayıp arkamı döndüm.Karşımdaki genç kız bir bana bir elindeki kahve fincanına bakıyordu.
''-Bu ne rezalet ! '' diye kükredim.Kız bir adım gerı cekilirken sinirle bana baktı.
''- Ses tonuna dikkat et, sen bana bagıramazsın !''
Mahçup gözlerle kıza bakarken sesimin seviyesini düşürüp ;
'' -Ama sende üstüme kahve döktün. Kıyafetlerim mahvoldu..'' diye hayıflandım.
''- Kıyafetinin parasını veririm.'' dedi usulca.Sanırım hatasını anlamıstı.
''- Oradan bakınca paraya ihtiyacım varmış gibi mi duruyor? Önemli bir randevum var ve şu halime bak.''
''- Kız arkadasın geldiginde üzerini görüp kacarsa üzülme seni zengin züppe '' diye bagırdı ve arkadaslarının oldugu masaya ilerledi.
Neden sinirlendi ki şimdi bu kız? Kafede o kadar garson varken eline fincan alıp yürürken üzerime kahve döküyor ve sonra sinirleniyor. Sakar diye gecirdim içimden ve masama oturdum.Gözlerim tekrar yagmura donerken köşede titreyen genci gördüm.
Hemen yerimden fırlayıp garsona geri dönecegime dair işaret verdim ve kafeden ayrıldım.Çocugun yanına varana kadar bende sırılsıklam olmustum.
'' Bu yagmurda burada ne yapıyorsun?'' diye sordum çocugun yanına oturarak.
Sarı sacları ve masmavi gözleriyle karsımdaki bu çocuk masumıyetın tanımı gibiydi.Onunla konusmama sasırmıstı sanırım.
''-Yagmurdan korunmak için ...'' diye cevapladi titrek sesiyle.Kafamı kaldırıp yukarıya baktım.Saklandıgı kırık tente onu nispeten korusa da yinede burada kalmamalıydı.
''- Aç mısın?'' diye sordum.Işıldayan gözler bana çoktan cevabı vermişti.
''- Hadi kalk bakalım.'' dedim dogrulurken.Önce çekingen davransa da ısrarlarım üzerine birlikte kafeye döndük.
Sudan çıkmış balıklar... İşte bu bizdik.
Masama baktıgımda avukat gelmiş ve dogrudan bana bakıyordu.Korkmak degilde birazcık tırsmış olabilirim.
İlerleyip masaya oturduk.Çekingen gözlerle avukata bakıyordum. Kıyafetim bu görüşme için en olmadık halindeydi.
Sipariş almaya gelen garson beni bu rezaletten bir anlık da olsa kurtardı.Yanımdaki çocuga dönüp;
''-Adın ne senin '' diye sordum.
''- Egemen'' dedi çekingen bir sesle.Gülümseyerek;
''-Benim adım da Bahadır'' dedim ve Egemen için yiyecek birseyler soyledım.Biliyordum kı bunu ona sorsam utanıp birşey istemeyecekti.
Düşüncelerimden sıyrılıp avukata döndüm.
''- Avukat bey,üzgünüm. Bu kıyafetlerle karsınızdayım ama istenmeyen aksilikler oldu.'' diyerek kahve lekesini işaret ettim.
'' -Öncelikle benim adım Tuna.Babanız Gökhan beyle çok sıkı bir dostlugumuz vardı ama sizinle tanısmak bugüne kısmetmiş.'' dedi.
Gelen siparişler kısa bir sessizlige neden olsada Tuna Bey devam etti;
''- Miras listesi çıkarıldı.Tekrar göz atalım isterseniz.''
Dosyasını karıstırıp bır sayfa çıkardı ve okumaya başladı.
Evler,magazalar,AVM'ler,gayrimenkuller..
Bu kadar servetin nereden geldigini düşünürken Tuna bey sayfayı kaldırıp gözlerimin içine baktı.Sanırım önemli birsey söyleyecekti.
''- Bahadır bey ,bunlar önemli degilde babanızın asıl serveti,dişiyle tırnagıyla emek verdigi Atay Holdıng artık sizin. Ne yapacagınıza siz karar verirsin tabiki ama bana kalırsa siz bu şirketin başına geçin. Babanız vasiyette bunu istedi.''
''- Vasiyette istediyse bir nedeni vardır.Tamam,yöneticilik kabul. Baska birsey varmı?''
''- Bu miras birilerini üzerinize çekebilir . Çok dikkatli olmalısınız,koruma olmadan bir yere çıkmayın.''dedi ve bir tomar kagıdı bana uzattı.
Kafamı hafifçe sallamakla yetindim ve kagıtları inceleyip imzaladım.Açıkcası bu miras yuzunden varolan tehlike beni biraz korkutmuştu.Tuna bey ayaga kalktı ve müsaade istedi.
''- Hayırlı olsun Bahadır bey,artık tüm miras sizindir.Atay Holdingi en az Gökhan bey kadar iyi yöneteceginizi umuyorum.İyi günler.'' dedi.
Yarım agız ' İyi günler' dileyip Tuna beyi gönderdim.Aklım suan ne şirkette ne de potansiyel tehlikelerdeydi.
''- Egemen, sen nerede kalıyorsun?''
''Yetimhanede,ama kaçtım.Lütfen beni oraya götürme .''dedi yalvaran gözlerle.
Sanırım ilk yapacak işim belli oldu.
Bir kardeş hiç fena olmazdı...
--------------------------------
Arkadaslar hikayenin gidisati için yorum yaparmısınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Kim Oldugumu Söyle
Diversosİstenmeyen biriyim ben. Ne arkadaslarim var,ne de beni seven bir ailem. 24 yasinda olmama ragmen aile kavramini hic yasayamadim. Zaten ben dogar dogmaz beni terkeden insanlardan ne beklenir ki... Yinede icimdeki o cocuk yanim onlari bulmam icin cir...