onceki bolumu okumadiysaniz okuyun lutfen!! <3
gelecegin yazarlari falan zort😆
yangin: hyunjin'e acilmak istiyorum
hanji: biraz erken değil mi?
felixlee: bence de
ama istiyorsan yap tabi askim
kimseung: ++
yangin: icime sigmiyor artik kalbim
acilayim bitsin gitsin hem belki karsilik verir
hanji: umarım🤕
felixlee: benim de icime bir kurt dustu ya
ben de umarim
kimseung: umarım üzülmezsin bebiş
yangin: 😣
hanji/lminho
hanji: hyung?
lminho: hyung mı|
efendim
hanji: hyunjin'in sevgilisi falan yok değil mi
lminho: yok benim bildiğim de neden sordun
hanji: jeongin için
rahatladım biraz
sağ ol görüşürüz
lminho: görüşürüz...?
gelecegin yazarlari falan zort😆
hanji: sevgilisi yokmuş jeong
yangin: sukur🙏
düzyazı
Jeongin, okul çıkışı Hyunjin'i bahçede arıyordu. Çok heyecanlıydı, 'Vazgeçsem mi?' diye düşünüyordu ama sonra bu fikri kafasından attı. Kararını çoktan vermişti zaten, şimdi vazgeçemezdi.
En sonunda onu gördü, heyecanlı bir şekilde giderken Hyunjin'in yanındaki kızı yeni fark etmişti.
"Üzgünüm Hyunjin, hislerine karşılık veremem." dedi kız.
Duyduğu şeyle sarsıldı Jeongin, açılacağı kişi birisine açılmış ve reddedilmişti. Başkasını seviyor olmasına o kadar şaşırmış ve üzülmüştü ki, reddedilmiş olması bir ifade etmiyordu. Sonuçta şimdi gidip Hyunjin'e açılsa reddedilecekti. Ve zaten reddedilmiş kadar olmuştu.
Daha fazla ikisini görmek istemediği için uzaklaştı. Ağlamak istiyordu ama ağlayamıyor, gözleri yanıyordu.
Uzaktan onu görmüş olmalı ki Hyunjin, seslendi "Jeongin!"
Jeongin dönüp baktığında yanında bitmişti büyüğü, sakince sordu Hyunjin, "Naber? Bugün göremedim seni."
Jeongin'in başka yapabileceği ne vardı ki? "İyi hyung, senden?"
"Biraz üzgünüm açıkçası, hoşlandığım bir kız vardı. Reddedildim, nasıl atlatacağım şimdi?"
"Bilmiyorum hyung, çok üzülmemeye çalış yine de. Gitmem gerek, görüşürüz." ve koşarcasına gitti Jeongin.
İşte şimdi gözyaşları dökülmeye başlamıştı.
felixlee/yangin
yangin: hyung bana gelebilir miswn
hicbr şey yxlunda gitmedi
düzyazı
10 dakika önceFelix; evinde, mutfağında en sevdiği yemeklerden birini yapıyordu. Arkasından sarılan kollarla ilk başta ürkse de Changbin olduğunu anlaması uzun sürmedi.
"Binnie?""Benim, meleğim. Ne yapıyorsun?"
"Akşam için bir şeyler işte, acıktın mı?"
"Evet ama o yemeği değil," boynundan öptü, "Bu yemeği istiyorum."
Felix güldü ve arkasına döndü, "Yine modundasın." kollarını sevgilisinin boynuna doladı.
"Her zaman." uzanıp karşısındakinin dudaklarını öptü Changbin.
O sırada Felix'e gelen mesaj sesiyle ayrıldılar; telefona bakınca şok olmuştu, "JEONGIN!"
"Ne? Ne oldu?" Changbin panikledi.
"Onun yanına gitmeliyim, sanırım ağlıyor çünkü yazamamış bile. Kesin reddedildi ya ağlayacağım!"
"Ben de geleyim mi?"
"En iyisi şu an benim gitmem sanırım Changbin, gelirim bir saate belki."
"Tamamdır."
felixlee/hanji
felixlee: jisung
jeongin'e gelebilir misin seungmin ile
hanji: geliyoruz
ortalık karışacak gibi bir şeyler hissediyorum
felixlee: :(
duzyazimi begeniyo musunuz (bunu o kadar bolum yazdiktan sonra sormam peki🤡)
changlix'e romantikli bir seyler yazmasaydim duramazdim
hyunin'i de bozdum 😓sizi seviyom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love tropes | skz
Fanfiction‼️cringe olabilir eskiden yazmistim‼️ hanji: bi enemies to lovers mı yaşasak? lminho: ne? °shipler: minsung, changlix, hyunin, chanmin °love tropes, edebiyatta kullanılan aşk kalıpları/klişeleridir. örnek olarak enemies to lovers, friends to lovers...