düzyazı
12.40
Hyunjin, neden bu kadar erken bir saatte açılmak istediğini bilmiyordu. Öğlen vakti işte, bazı insanlar hala uyuyor oluyorlar bu saatte.
Jeongin'in bu saate kadar uyuyan biri olmadığını biliyordu ve şu an onun kapısının önünde zili çalmak için bekliyordu, 'Tanrım! Alt tarafı bir zile basacaksın, neden tereddüt ediyorsun hala?'
Ve zili çaldı.
Jeongin, kapıyı açtığında şaşırmıştı "Hyung?"
"Selam... Konuşabilir miyiz Jeongin?"
"Olur, içeri gel lütfen." mırıldandı.
"Direkt konuya girebilir miyim?" dedi Hyunjin. Jeongin kafasıyla onayladı.
"Bu kulağa baya çılgınca gelebilir. Ama ben, ben sana karşı hislerim olduğunu fark ettim. 'Nasıl?' diyeceksin ama öyle. Beni reddeden kız vardı ya, onu sevgilisiyle gördüm. Kalbimin acıması gerekirdi ama acımadı. Belki de ondan hiçbir zaman hoşlanmamıştım ve kendimi kandırmıştım. Ama Jeongin, sen, seni sevgilinle görsem kalbim parçalara ayrılır çünkü bunu hayal ettim ve hayali bile yıktı beni. Benim tek istediğim şeyin sen olduğunu fark ettim; ellerini tutmak, öpmek, seni mutlu etmek, saçlarını okşamak, senin hep yanında olmak... Bunları istiyorum."
Jeongin ise, o sadece öylesine şok olmuştu ki, tam vazgeçecekti sevdiğinden ama o onu sevdiğini söylüyordu şu anda. Sanırız ki istese de asla vazgeçemezdi.
"O zaman test edelim hyung." gülümsedi ve karşısındaki gencin dudaklarını öptü.
Hyunjin'in beklediği bir şey değildi kesinlikle ama karşılık vermişti, kollarını Jeongin'in beline doladı.
Ayrıldıklarında ikisi de gülümsüyordu.
gelecegin yazarlari falan zort😆
yangin: hyunjin'le cikiyoruz ezikler
hanji: oha
felixlee: ????????
kimseung: anan
kral len mq
hhyunjin: jeongin olmak benim manit
lminho: yuh
seobin: şaka?
chrisbang: vay aq
düzyazı
"CHANGBIN!" şok içinde bağırdı Felix.
Changbin hızlıca gelmişti, "Felix?"
"HYUNIN ÇIKIYOR!"
Changbin ciddi bir şey olmadığını anladığında bir 'oh' çekti, "Biliyorum bebeğim, az önce aldım haberi ben de."
Felix gülümsedi, "Çok mutluyum."
Changbin de gülümseyip sevgilisinin alnını öptü, "Sen mutluysan ben de mutluyum."
-
Bu sırada Seungmin de sevinçten zıplıyordu. Chan 'Ne oldu acaba?' diye düşünürken Seungmin'in sesini duydu, "OĞLUM JEONGIN SEVDİĞİNE KAVUŞTU SONUNDA!"
'Demek HyunIn'e seviniyormuş' düşündü Chan. "Sonunda kavuştular." dedi.
Seungmin gülümseyerek ona baktı, dün geceki olayı devam ettirmeliydi, "Kavuşması gerekenler kaldı."
Woah... Ne zaman bu kadar cesaretli olmuştu? Kalkıp Chan'a doğru gitti. Chan 'Düşündüğüm şeyi yapacaksa umarım kimse bölmez.' diye düşündü.
O sırada da Seungmin çoktan dudaklarına kapanmış, kollarını karşısındakinin boynuna dolamıştı. Chan biraz da olsa bunu beklese de yine de şaşırmaktan kendini alamamıştı, ama karşılık verdi.
Ayrıldıklarında Seungmin'in yüzü hafifçe(!) kızarmıştı. "Beni öpen sizdiniz beyefendi, neden utanıyorsunuz şimdi?" sordu Chan gülerek.
"Kapa çeneni Chan. Seni seviyorum işte, duydun mu rahatladın mı?"
"Hem de baya. Ben de seni seviyorum sevgilim."
hyuninli chanminli changlixli bolum oldu??? minsung uvey evlat olarak kalsin hehe
son 2 bolum bu arada
umarim sevmissinizdir
💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love tropes | skz
Fanfiction‼️cringe olabilir eskiden yazmistim‼️ hanji: bi enemies to lovers mı yaşasak? lminho: ne? °shipler: minsung, changlix, hyunin, chanmin °love tropes, edebiyatta kullanılan aşk kalıpları/klişeleridir. örnek olarak enemies to lovers, friends to lovers...