Jennifer'in dünyası

PATRİCK PARTİSİ

Multimedya= Patrick

Patrick okula başladığından beri sürekli arkadaşlarını anlatıyordu. Ben de onun arkadaşlarını davet edeceğimiz bir parti yapmaya karar verdim. Bunun için yine bizim arka bahçe devreye girecekti. Ve Mr. Parker'ın herzamanki gibi bahçeyi hazırlaması gerekiyordu. Ama bir sorun ile karşı karşıyaydık. Daisy hâlâ işe dönmemişti. Atıştırmalıkların hepsini hazır almak istemiyordum. Ama zorunda kaldım. Sonuç olarak 4 güne yakı bir sürede herşey hazırdı. Ama Patrick için sürpriz bir parti olacaktı. Arkadaşlarına davetiye versem ağızlarından kaçırabilirlerdi. Bu yüzden zeki ben davetiyeleri velilere verdim. Patrick'i almaya biraz geç gidecektim.
::::::::::::::::::::::::::::
Sonunda anasınıfındaki tüm çocuklar evlerine gitmişti. Patrick'in ne kadar tedirgin olduğu her halinden belliydi. Arabaya sinirli bir şekilde binerek:
"Nerde kaldın anneeeee" diye bağırdı. Gülmemek için dudaklarımı bastırdım.
"Trafik.." dedim. Sesim çok ciddi çıkmıştı. Hızlıca eve giderken:
"Nerede o muhteşem trafik?" dedi Patrick.
"Dağılamaz mı" diyerek gülümsedim. Eve iyice yaklaşmıştık. Saate baktım. "Tam zamanında" diye fısıldadım. Sadece ben duymuştum. Bahçeye girdiğimde Daisy'i görmüştüm.
"Kurtarıcım geldi!" Diye bağırıp garaja ilerledim. Patrick olanlara bir anlam veremiyordu. Sonra onu kucağıma aldım.
"Anne yürüyebiliyorum ben" demesi üzerine onu yere bıraktım.
"Ama nereye yürüyeceğini bilmiyorsun. Gidip üzerini değiştir. Seni arka bahçede bekliyor olacağım. Biryere gideceğiz. Giyim konusunda sana güveniyorum"
"Bana güvenebilirsin ama ne.."
"Hayır nereye gittiğimizi söylemem"
"Geliyorum" diyerek odasına çıktı. Arka bahçeye gittiğimde herkes saklanmıştı. Bu sürprizden haberim olmasaydı, kimsenin olamadığını sanırdım. Ben de gidip yerime saklandım. Patrick çok güzel giyinmişti. (1.fotoğraf) işte benim oğlum.
"Anne, nerdesin? Beni beklediğini sanıyordum!" Diye bağırdı. Sonra:
- gitmiyor muyuz? Dedi. Sonra biraz bekledi. Tam arkasını dönmüştü ki tüm arkadaşları çıkıp
"SÜPRİİİİİİİİİİZZZZZZZ" diye bağırdılar. Patrick arkasına döndü ve bize baktıp gülmeye başladı. Onu en çok mutlu eden şey ise tüm sınıf arkadaşlarının burada olmasıydı. Patrick'in tüm oyuncakları bahçeye yayılmıştı. Çocuklar oynarken biz de sohbet ediyorduk. Saat 15.45 te tüm misafirler dağıldı. Daisy bahçeyi toplarken, ben de Ashley'i okuldan almak için garaja girdim. Ne yazık ki arabalarımın ikisi de kontroldeydi. Mike'ın 3 arabasından birini seçmeliydim.( ona siz karar verin multimedyada) okula gidip arabayı park ettim. Ashley'i beni beklerken buldum.
"Anne!"
"Efendim tatlım?"
"Anne ben yarın arkadaşımda kalsam?"
"Hangi arkadaşınmış bu?"
"Alexandra.."
"İzin versem mi acaba?"
"Anneee..."
"Bilemiyorum tatlım!"
"Ama nedeeeeeeeeenn?"
Çünkü Alexandra ve ailesini tanımıyorum! Hem onun annesi izin verdi mi buna?"
"Şey.."
"Lütfen haberi yok deme!"
"Yok da siz bu akşam konuşsanız..."
"Numarası"
"Aaldııııımm beeen onnuuuu"
Bu sırada eve gelmiştik. Garaja girdiğimizde Mike'ın gittiğini fark ettim. Ama arabalarım gelmişti. Mike'ı arayıp:
"Aşkım nerdesin? "
"Offf aşkım hiç sorma ya.."
"Kötü birşey mi oldu aşkım"
"Yok ya babam şirkete çağırdı. Akşama kadar burdayım aşkım"
"Tamam görüşürüz!"
"Bay bay"