BİRKAÇ GÜN GEÇTİ VE NELER OLDU BİL BAKALIM

12 2 0
                                    

Mike'a 2. Kez hamile olduğumu söyledim. Annemi arayıp bu haberi verdiğimde çok sevindi. Ashley anlamasa da ona da anlatıp "anladığı kadar artık" dedim. Arkadaşlarıma da haber veriyordum Sarah çok mutlu olduğunu söyledi. Mary'i aradım. "Kişi başka biri ile görüşüyor" çıktı. O sırada mary aradı.
-seni ararken sen de beni mi arıyordun?
-ah evet sana çok güzel haberlerim var!
-benim de sana!
-önce kim söylesin ben söyleyebilirim mesela HAMİLEYİM
-ah tatlım gerçekten miiii?
-evet geçen hafta öğrendim ama emin olmadan aramak istemedim. Eee senin şu güzel olan ama benimki kadar güzel olmayan haberin nedir?
-seninki kadar güzel olduğuna emin olabilirsin.
-nasıl olacak? Hadi söylesene
- bende...
- bende ne?
- ne salak çıktın ya
- evet sağol öyleyimdir de konuya dönsek!
- bende hamileyim bunun için seni arıyordum.
- tatlım gerçekten mi?
- Evet 1 aylıkmış hemde!
- cinsiyeti belli olunca!
- evet tatlım söylüyorum. Ashleyde de böyle demiştin. Lütfen bu sefer erkek olsun lütfeeeeen!
- umarım istediğin olur tatlım görüşürüz...
____________________________
Arkadaşlar ben bu bölümleri geçmek istiyorum çünkü hikayede küçük bir çocuğun tüm planlarımı bozmasını istemiyorum o yüzden 5 yıl sonrasına gidelim hadi
____________________________
Sabah Patrick'in sesiyle uyandım. Ashley onun yanında gülümsüyordu. 8 yaşına yeni girmişken, Patrick'te 5 yaşında sayılırdı. Bugün ailecek yemeğe davet edilmiştik ve ev sahibi Mike'ın en yakın dostu Bill'di
Patrick ve Ashley'i hemen hazırlamam gerekiyordu. Daha kendim hazırlanmamıştım ve sadece 2 saat vardı. Üstelik Mike uyanmamıştı bile, ama 55 dakika sonra herkes hazır olmuştu. Zaten benim mükemmel çocuklarım, çok akıllılar. neyse şimdi de benim hazırlanmam gerekiyor. Mike'ta giyindi.
Bill'in evine gelmiştik. Hizmetçi kapıyı açtı. İçeriye girdik. Diana bizi karşıladı. Uzun zamandır görüşmüyorduk. "Bu Patrick mi ?"
"Hayır o George, deyip kıkırdadım. sonra "bu saçma bir soruydu;)" dedim. En son bebekken görmüştü Patrick'i. Ashley nereye gideceğini biliyordu. En iyi arkadaşlarından biri olan Carl'ın yanına...
Ve Patrick'in ablasının arkasından koşması çok komikti. Oturma odasına geçtik ve konuşmaya başladık. Aklıma eski günler geldi. Henüz Bill ve Diana'yı tanımıyordum. Mike ile çok yakın gördüğüm için Diana ile saç baş birbirimize girmiştik. Günler çok hızlı geçiyordu Patrick yanıma geldi. Kulağıma "acıktım" diye fısıldadı. Her yerde herşeyin söylenmeyeceğini bilen bir çocuktu. Gülümseyerek:
"Neden hizmetçiden atıştırmalık istemiyorsun tatlım? " dediğimde de utanarak sırıttı.
"Gel beraber isteyelim:)" diyerek kalktım. Patrick anlamasada herkes konuşmamızı duymuştu. Diana
"Maria size yardım eder;)" dedi. Patrick ile birlikte mutfağa girdiğimizde şahane yemeklerin kokusu her tarafı sarmıştı.
"Buyrun bayan Smith nasıl yardımcı olabilirim? "
"Minik Patrick acıkmış nasıl yardımcı olabilirsin acaba? "
"Hmm bakalım... Patrick ne istersin?"
"Yiyecek birşey istiyorum!"
(İşte annesinin akıllı oğlu)
"Peki az sonra yemek hazır olacak ama bay Smith çok aç..hmm sana erken servis yapabilirim bay Smith hatta çocuklar için bir masa hazırlayabilirim. Fazla zamanımı almaz."
"Çok iyi fikir Maria. Hazır olduğunda bu minik üçlüyü çağırırsın o zaman!"
"Peki efendim"
Sonrasında çocıklar yemeklerini yediler. Biz masaya oturmuştuk ve çocuklar televizyon izliyordu. Birden Patrick'in çığlık sesiyle irkildik. Korkuyla yerimden kalktım. Mike benden hızlıydı. İçeriye girdiğimizde oldukça büyük televizyon ekranındaki korku filmini farkettik. Carl gözlerini kapatmıştı. Patrick ağlıyordu. Ashley en büyük olarak televizyonu kapatmaya çalışıyordu. Ama kumandayı bulamamıştı. Gülünecek bir hâlde olmalarına rağmen ben Patrick'i kucağıma aldım. Ve Carl'ın da elinden tuttum. Mike'ta Ashley'i getirdi. Yine masaya oturmuştuk. Yetişkinler olarak onların hâline gülerken Patrick kafasını omzuma gömmüştü. Yemek yedikten sonra Maria geldi. Masayı toplarken bir yandan da:
"David bahçeyi sizin için hazırladı efendim..."
"Sağol Maria, burayı bitirdikten sonra gidip dinlenebilirsin tatlım" dedi Diana. Bizde bahçeye çıktık. Alçak bir sehpa üzerine minik atıştırmalıklar ve içecekler vardı. Etrafına da minderler koyulmuştu. Biz sohpet ederken. Süper üçlü olan Carl, Patrick ve Ashley de çimlerin üzerinde oynuyorlardı. Saat 23:14 te üzülerek ayrılmak zorunda kaldık.
"Saat çok geç oldu tatlım"
"Ah evet çok hızlı geçti umarım sizi iyi ağırlamışızdır."
"Evet tatlım sağol. Bize de gelin olur mu?"
"Tamam canım gelmeye çalışırız."
"Görşürrüüüz:))))"
"Görüşürüz canııııım"
Otoparka girip arabaya bindik ve yola koyulduk. Yolda Mike:
"Siz kadınlar herşeyi ~görüşürüüüüüüüüüüüüüüüzzzz~ gibi uzatmadan duramıyorsunuz değil mi?"
"Noluyor uzatınca bi yerine mi batıyor?" deyince arka koltukta oturan Patrick ve Ashley gülmeye başladılar. Bu sefer Mike bana cevap veremedi. Eve varmıştık. Evin bodrum katının yarısını kaplayan bir garajda 5 araba bulunuyordu. 3tanesi Mike'ın 2 tanesi benim. Arabadan indik. Garajın sonundaki kapı koridora açılıyordu. Saat 00:12 olmasına rağmen Patrick'in kahkahaları tüm evde yankılanıyordu. Son olarak da gidip çocuklara
"Uyku vaktiiıiiiiiiiiiiiiiiii"
diye bağırınca Mike gelip arkamdan sarıldı.
"Yine uzattın" diyerek beni yatağa kadar taşıdı. Çok yorulmuştum. Gözlerimi kapattığım anda uyudum.
_____________________________
Evvet sevgili okuyucularım 3yıl 5yıl aralıklarla gitmemden sıkılmış olabilirsiniz telafi bölümü için tam 728 kelimelik yazdım.
____________________________

Jennifer'in dünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin