1.bölüm

259 47 26
                                    

Önemli not: Giriş bölümü değiştirilmiştir. Hikayede olan değişiklikler sonucu önceki giriş Bölümü ile alakası yoktur.

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
----------------
ELÇİN.

Yine lanet yatağım yine kaşındıran yatak örtüsü.Annemin bu saçma gösterilerinden nefret ediyorum.Şu ünlü arkadaşlarına yatağımın içindeki örtüye kadar gösteriyor.Tabi bende üzülmesin diye her akşam,her sabah bu kaşıntıyı çekmek zorundayım.

Beni bu yaşıma kadar büyüten,hep yanımda olan Efsun teyzemin sesiyle kendime geldim."Elçin küçük kraliçem hadi kalk kuzum". Teyzemin küçük kraliçe demesinin sebebi onun oğlunu küçükken herkesin içinde öpüp "Ben onun kraliçesiyim artık ben ne dersem onu yapıcak" dememdi.O günden sonra Efsun teyzem bana "Küçük Kraliçe'm " dedi.Tabi diceksiniz oğluyla onun ne alakası var? Efsun teyzenin oğlu 14 yaşına girdiğinde ortadan kaybolmuş.Oğlunu bulmak istemiş fakat sanırım oğlunu kaçıranlar tüm bilgilerini değiştirmiş.Efsun Teyzemde onu her zaman hatırlamak için bu kelimeyi söyler "Küçük Kraliçe"

"Geliyorum Efsun teyzem".Hemen banyoya koştum çünkü okulum var ve bu okulda benim bilinmeyen masalım var.

Hızlıca banyo yaptım ve üzerime dizimden bir buçuk karış kısa olan eteğimi giydim.Babam almadan önce kızsada beni kırmayı sevmediği için almak zorunda kalmıştı.Aslında alakası yok oturup ağlamıştım ben bu eteği istiyorum diye.
Gözüme hafif belli olmayan bi göz kalemi çektim.

Aşağı indiğimde babamla annem kahvaltılarını yapıp gitmişlerdi.Her sabah yalnız kahvaltı yapmaktan bıktım sanırım şu süslenme süremi kısaltmam lazım.

Kahvaltımı güzelce yapıp dışarı çıktım.Araz abi kapıda beni bekliyordu.Araz abiyle şöför,hanım ilişkisi değilde dost ilişkimiz var.Her şeyimi bilir.

5 dakikada okula geldik.Arabadan inip karşımda pis pis sırıtan Marya'yı görünce tüm mutluluğum gitti. Çünkü Marya okulun en gözde kızıydı ve benimle sürekli uğraşırdı.Benimle uğraşmasının tek sebebi ise benim 6. Sınıf onun ise lise 1 den beri sevdiği çocuk...benim sahip olmayıp onun sahip olması...

Onu umursamayıp canım arkadaşım Rukiyenin yanına gittim.Yanağındaki gamzeyle gülüşü huzur veren arkadaşım.

"Kızz Elçin şu Bora'nın teklifini kabul ette bende kurtilim artık"
"Uf saçmalama Raki" ona Raki dememide hiç sevmez köpek ismiymiş falan.Kulağımda hissettiği acıyla kendime geldim.Noluyoruz ulan!

"Sana bana Raki deme demiştim.Okuldaki herkes beni Raki olarak biliyo ya" diye söylene söylene önden gitti bende arkasından sınıfa doğru gittim.Sınıfa girerken hâla söyleniyordu.Bikerede söylenmese olmaz.

Ilk dersimiz türkçeydi.Ve canım Burhan hocam giricek.Adam tabi okulun en yakışıklı hocası olunca dört gözle tüm kızlar onu bekliyodu özelliklede Defne bu kızın bu adama olan duygularını kimse anlamıyomu.En yakın arkadaşı Elif bile anlamadı ben anladım ama tuhaf.

Aslında kimse Burhan hocanın gelmesini beklemiyordu(Defne hariç).Aslında bu benim kendimi tatmin etme yöntemim gerçekte herkes Alp GÜLTEKİN'i bekliyor. O uzun boyu,umursamaz tavırları...

Ilk dersin bitmesini bekliyorum ve bu okulda sevdiceğim yokken hiç geçmiyo.Acaba neden gelmedi derken kapı açıldı.Ve yine karşımda o.. Sınıftan içeri girip sırasına geçene kadar gözümün içine bakışı.Gözümün içine bakmasa şimdiye unutmuştum aslında.Sürekli gözleri benim üzerimde sebebini bir bilsem.

O bana öyle bakınca hep utanıyorum 5 yıldır ne zaman göz göze gelsek ben hep kızarıyorum.Bakmaya utanıyorum.Şimdiye alışmam gerekiyoken gün geçtikçe daha çok utanmam biraz tuhaf.Bende her şeyi tuhaf bulmaya başladım mesela bu da tuhaf.

Tenefüs zili çaldığında Raki koşarak yanıma geldi ve beni tutup kantine götürdü.Hayır anadan doğma aç bu kız.

Hayatımın en ufak yerinde heyecan bile yok.Ailem her ihtiyacımı karşılıyor ama ben sadece yiyip,içip,yatıyorum.Keşke onların istediği gibi çalışkan ve zenginliğini öven bi kız olsam.Ama bu benim için gereksiz zenginliği övmek hiç bana göre değil.Diye düşünürken önümde sert ama sıcak bişeye çarparak durdum.'Kafam acıdı hangi öküz bu' diye söylenirken "Ne dedin." diyen bu tanıdık ses..

Alp'in sesiydi bu.Ve ben sesli bi şekilde düşünmüştüm.Her şeyim dediğim çocuğa öküz dedim.Hak etti ama ulan o ne vücuttur öyle.

Ben pörtlemiş gözlerle ona bakarken.O da gözümün içine bakarak öylece duruyordu."Şey...B..Ben Özür Dilerim" dedim.Kekeleyerek.Çocuk beni kekeme sansa yeridir.Ne zaman böyle bişe olsa kekeliyorum.

"İyi.Çık şimdi önümden." utanarak kafamı aşağı yukarı tamam anlamında sallayıp kenara çekildim.İşte tam o sırada fark etmediğim bir şeyi fark ettim.Yanında bana küçümseyerek bakan Marya.Aslında Maryayla 6.sınıfa kadar çok yakındık fakat her şey o gün o olaydan sonra değişti.

5 yıl önce 17.06.2011

Sessizliğe GömülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin