3. BÖLÜM

237 42 6
                                    

Medya: Alya

*****

Sabah erkenden yeni bir güne gözlerimi açtım. Her ne kadar dünyaya, yaşam şartlarına kırgın olsamda bir yerden hayatın ritmine ayak uydurmak zorundayım. Dansın ritmi benim bünyem için her ne kadar kıvrak olsa da güçlü olmak zorundayım.

Odamı toparlayıp salona geçtim. Babaannem çoktan uyanmışa benziyordu. Yanına gidip yanağına kocaman sulu bi öpücük bıraktım. Bu öpücüğe babaannem " Ilahi deli kız" dedi. "Günaydın " dedim. "Günaydın deli kız. Kahvaltı masası içeride hazır. Geç okula gitmeden önce iki lokma bir şey at ağzına. Aç karnına gitme emi kızım." dedi. Sırf babaannemi kırmamak için " tamam babaanne" dedim. Ben masada vakit geçsin diye ağzımda gevelerken babaannem geldi yanıma. Sandalyey çekti ve ağır hareketlerle oturdu. "Okuldan sonra niye geç kaldın kızım?'' dedi. ''Yağmur çok kötü yağıyordu bu yüzden bir binanın altında dinmesini bekledim. Sonra da direk eve geldim babaannecim'' dedim. Ona yalan söylemeyi sevmiyordum ama o çocuğu takip ettiğimi söyleyemezdim. Söylersem bir çok nasihat eder, endişelenirdi. Ama ben onun her ne kadar endişelenmesini istemesem de bu gün o teklifi kabul edicektim ama onu bu işten uzak tutarak. ''Dikkat et kızım. Dünya çok değişti, çevre tehlikeli olmaya, insanlar bocalamaya başladı. Hepsinin beyni sulanmış. Kendine çok dikkat et yanlış kişilere bulaşma kızım'' dedi. Sanki bu gün yapıcaklarımı anlamışçasına bana nasihat etmesi canım tontoşumun sezgileri benim için kuvvetli olduğu anladım. Ama seçeneğim yok babaannecim. ''Tamam babaanne sen merak etme, ben daima en tehlikelilerden kaçmasını bilen bir kız olucağım. Ama biraz daha lak lak edersem derse geç kalıcam'' dedim. Daha fazla burada kalarak yalan söylememek için.

Annem ve babam ben 1 yaşındayken ölmüşler. Onlara bazen çok kızıyorum çünkü beni bu koskaca, her günü bir saplantı olan dünyada yalnız bıraktıkları için. Annemin bana veremediği anne kokusu, nasihatler, uyarmaları olmadığı için ; babamın benim kahramanım rolüne bürünmemesi, kısıtlama getirmemesi, ama yine de bana kıyamayıp her istediğimi yapmadığı için. Çünkü o kadar uzun süre benimle bulunamadılar. Onlar hemen bu dünyadan ellerini çekmeyi bildiler. Kader denilen şey bir ip cambazlığına benzer. Her hareketin kontrollü olmalı ve dikkatli. Eğer dikkatli olursan adını devam ettirebilirsin. Ama yanlış bir hareket yaparsan hayat defteri denilen yerden adını bulurlar ve üstünü çizerler. Annemle babam biraz kafa dinlemek için tatile çıkmayı düşünmüşler ve beni babaanneme bırakmışlar. Her şey o yolculuğun günü oldu. Arabanın önüne aniden çıkan bir jipe çarpmamak için yaptığı cambazlık onu yine yanlışa sürükledi ve uçuruma düştüler. Ve hayat defterinden adlarını çizdirdiler. Ve beni de yalnız bıraktılar.

Okula geldiğimde kendime en yakın hissettiğim , kardeşim bildiğim Alya bana koşarak sarıldı. ''Naber'' dedi. ''İyi işte her zaman ki gibi. Annen kırık notuna bi şey dedi mi?'' Alya sözelciydi yazar olmak istiyordu. Ama matematik görüyo oluşu onu deli ediyordu ve hiç bi şekilde kalem kıpırdatamıyordu. ''Bi şey demedi alıştı galiba kadıncağız. '' dedi. ''Boşver ben seni çalıştırırım bi dahaki sınava.'' dedim. ''Can ya cannn'' diye beni boğarcasına sarmaladı. Ondan sonra ona dün yaşadıklarımı Sidharth'ı bahsettim. ''Vay adiiii, benim güzelim arkadaşımla hiç mi ilgilenmemiş. Kibirli, egoist işte bunu anladık.'' dedi. ''Alya'' dedim. ''He kuzum?''. ''Ben galiba şu teklifi kabul edicem. Başka çarem yok. '' dedim. Alya benim her şeyimi bilir ondan hiçbir şeyimi saklamam. O da bana yardımcı olur her şeye bi yorum yapar ve kimseye bir şey çıkmaz. ''Emin misin? Yani başka bir şey düşünemez miyiz?'' dedi. ''Çok düşündüm Alya. Kabul etmekten başka bir bildiğim çıkar yol yok.'' dedim. ''Tamam canısı ama çıkışa ben de senle gelicem yalnız bırakmak istemiyorum seni.'' dedi. Biliyorum her ne desem o kafasını eseni yapıcak ve benim karşı çıkmamı umursamicaktı. ''Tamam canısı buyur sende gel. '' dedim.

Ondan sonra dersleri dinlemek, olan bitenleri oturtmaya çalıştık. Son ders baya sıkıcı geçiyordu. Daha doğrusu benim aklım şu teklif mevzusundaydı. Umarım çok tehlikeli bir teklifte bulunmaz. Tek çıkar yolum buydu. Çıkışa o adamla ilk karşılaştığımız yere gidicem. Orada bir adamını bulunduracağını söylemişti. Ve zilin çalmasıyla Alya'yla birlikte çantamızı toparlayıp yerimizden fırladık. ''Parka gidicez Alya. Orada bir adam bekliyo olucak bizi'' dedim. Kabul edercesine kafasını salladı. Bahçeden çıkış kapısına doğru ilerledik ve tam karşımızda ani bir frenle bir jip durdu. Siyah çok pahalı olduğu arabanın şıklığından belliydi. E tabi fakir olunca arabaların markasıydı felan araştırmak benim için saçmalık olurdu. Bir anda durması korkmamıza neden olmuş oluca ki yerimden zıpladım. Ben hala korkumu atlatamamışken jipin camı açıldı...

*****

Elimden geldiğince her gün ya da iki günde bir yazıcam. Okuyanlara teşekkürler...

FARKLI DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin