BÖLÜM 1

394 23 7
                                    

"Bilinmeyen bir zamanda, nerede olduğu bilinmeyen bir ülkede Güçlü bir o kadarda iyi kalpli bir padişah vardı. Padişah, ülkesinde çok sevilir ve saygı duyulurdu.  Babası tahtı ona on yıl önce devretmişti.  O zamandan bugüne kadar ülkesinin ve halkının refahı için çalışmıştı.  Padişahın ülkesi diğer ülkelere göre  iyi yönetilen refah düzeyi daha yüksek bir ülkeydi. Padişahın tek bir sorunu vardı. Bu sorun yüzünden ülkesindeki bazı kesimler tarafından dedikodulara  maruz kalıyordu. Padişah ve eşi evleneli uzun yıllar olmasına rağmen henüz bir çocukları olmamıştı. Bu yüzden evliliklerinde hep bir eksik vardı. Padişah, bir gün tahtında otururken veziri izin isteyip huzuruna çıktı.
" İzin verirseniz size bir şey söylemek istiyorum padişahım"dedi
Padişahın olumlu anlamda başını sallaması üzerine konuşmaya başladı. "Sizin çocuğunuz olmalı padişahım.
Bu ülkenin geleceği için tahtınızı korumak için çocuğunuz olmalı.
Sultanımızın çocuğu olmuyor. Bir an önce yeniden evlenmelisiniz. Yoksa tahtınızın geleceği tehlikeye girecek.
Sizin için çok korkuyorum padişahım.
Bu ülke için çok mücadeleler verdiniz.
Bütün ülkeyi dişinizle tırnağınızla bugünlere getirdiniz.
Sizi seven halkınız için lütfen başka bir eş alınız."
"Ya sen vezir? Biliyorsun ki seninde çocuğun olmuyor. Sen neden evlenmiyorsun?
Bana söylüyorsun ama seninde adını yaşatacak bir çocuğun yok."

"Biliyorum padişahım. Biliyorum benim de çocuğum yok.
Ama, bana kimse neden çocuğun yok diye sormaz. Kimse benim hayatımı sorgulamaz. Siz bu ülkenin padişahısınız. Sizin çocuğunuz bu ülkenin gelecekteki sultanı olacak.
Bu yüzden lütfen yeniden evlenin.
Bir an önce çocuğunuz olsun. Düşmanlarınızın ağzı kapansın."

"Veziriniz doğru söylüyor padişahım.
Sizin yeniden evlenmeniz lazım.
Bu saraya bir veliaht lazım.
Lütfen evlenin. Beni düşünmeyin.
Ben sizin geleceğinizi umutlarınızı elinizden almak istemiyorum"
"Gülce Sultan, sultanım. Gözümün nuru güzel karım. Bunu nasıl söylersin?
Sen bari yapma lütfen. Benim senden başkasını gözüm görmez bilmiyor musun?
Ben seni kendimden bile kıskanıyorum.
Seni dünyadaki herkesten daha çok seviyorum. Senin üzerine asla evlenmem. Bunu unut. Olursa çocuğum senden olsun. Gerekirse tahttan vazgeçerim ama senden asla vazgeçmem.
Benim hayatımda, servetimde, sevdiğimde sensin.
Bırak kim ne derse desin Gülce Sultan.  Ben asla  asla evlenmem.
Bu konuyu bir daha açmayın"

Vezir ve Gülce sultan, padişahı yeniden evlenme konusunda ikna edememişlerdi.
Gülce Sultan, padişahın sözlerine sevinsin mi, üzülsün mü bilememişti.
Padişahın onu çok sevdiğini biliyordu ama bu derece aşık olduğunu düşünmemişti.
Oda padişaha aşıktı. Hemde delice aşıktı.
Yine de duyduğu dedikodular Gülce Sultan'ı çok üzüyordu.
O da biliyordu kusur kendisindeydi.
Kocasında hiç bir şekilde kusur olamazdı.
Kocası bir doksan boyunda, dünya yakışıklısı yiğit bir adamdı.
Onda asla kusur olamazdı.

O yiğit adam baba olmalıydı.
Mutlaka çocuğu olmalıydı.
Padişahın seveni o kadar çoktu ki çocuğunun olmaması onu sevenleride çok üzüyordu.
Çocuğu olacak olanlar bile buna sevinemiyordu.
Padişahlarının çocuk özlemi o kadar fazlaydı ki onu üzmemek için hiç kimse çocuğunun olacağını padişaha duyuramıyordu.
Yada onlar öyle zannediyordu. Aslında padişahın ülkede olan her şeyden haberi vardı. Babası bu ülkeyi oğluna bıraktığı zaman ona halkının her zaman yanında olmasını onların sevinçlerine de acılarına da ortak olmasını söylemişti. Bu yüzden padişah ülkesinde olan biten herşeyi biliyordu.
Padişahın ülkesi küçüktü ama çok zengin bir ülkeydi. Halkın hiç bir sıkıntısı yoktu.
Tek dertleri çok sevdikleri padişahları ve Gülce Sultan' ın çocuğunun olmamasıydı.
Padişah başka bir eş almazdı bunu bütün ülke biliyordu.
Padişahın Gülce Sultan'ı ne kadar sevdiğinin herkes farkındaydı.
Gülce Sultan, başka bir ülkenin prensesiydi. Padişah çıktığı bir av gezisinde görmüştü onu.
Görür görmezde deli gibi aşık olmuştu. Gülce Sultan, çok güzel bir kızdı. Onu isteyen talipleride çoktu.
Bir çok ülkenin Padişahı Gülce Sultan 'la evlenebilmek için yarışıyordu.
Padişah, Gülce Sultan'la evlenebilmek için çok mücadeleler vermişti.
Gülce'nin kalbini kazanmak hiçte kolay olmamıştı.
Ama, padişah ne yapmış etmiş en sonunda da onunla evlenmeyi başarmıştı.
Evlendiklerinden beri de karsının hep üstüne titremişti.
Onun mutlu olması için elinden geleni yapmıştı.
Padişah ve Gülce Sultan, ikisi çok mutluydu aslında.
Tek eksikleri aşklarını taçlandıracak bir çocuktu.
Gülce ve padişah her yolu denemişti.
Ülkedeki tüm hekimler çocukları olabilmesi için ellerinden geleni yapmıştı.
Padişah çocuğunun olmasını çok istiyordu ama bunun yolu Gülce'den vazgeçmek ise bunu asla yapamazdı.
Tek sevdasından vazgeçemezdi.
Onsuz yaşayamazdı. Dünyada çocuğu olmayan tek o değildi nasılsa.
Varsın onunda çocuğu olmasındı.
Yeterki Gülce, hep onun kollarında olsun. Hep onu sevsindi.

PADİŞAHIN KIZI VE YEDİ DENİZİN KORSANI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin