BÖLÜM 5.

56 1 0
                                    

"Adel'den uzak dur Beyna, yoksa seni öldürürüm."
Acıyla kıvranan Beyna , başını kaldırıp baktığında gelenin Benan, olduğunu gördü.
Benan, olanları uzaktan görmüş ve Beyna'nın söylediklerini yumruklarını sıkarak dinlemişti.
Sonra da Beyna'nın  Adel'e dokunmaya çalışmasıyla iyice çileden çıkmıştı.
Beyna'nın Adel'e uzanan elini kırmak, hatta onu oracıkta öldürmek istemişti.
Bu yüzden hiç beklemeden okunu çıkarıp Beyna'ya fırlatmıştı.
Adel, yerde kıvranan Beyna ya bakarken, Benan,  koşarak yanlarına geldi.
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun aşalık herif? Aklını mı kaçırdın? Adel, bu ülkenin prensesi.
Ona nasıl dokunmaya kalkarsın"dedi nefes nefese.
Beyna, önce eline saplanan oku asılıp çıkardı.
Sonra da bakışlarını Benan'a çevirdi.
"Demek sensin Benan. Sen kim oluyorsun be, kim oluyorsun da bana karışıyorsun?
Hangi hakla beni engellemeye yelteniyorsun?  Yıllardır başıma dert oldun Benan. Yeter artık buna bir son vereceğim. Hesaplaşma zamanı geldi.
Ben sana yıllar önce söylemiştim.
Seni uyarmıştım Benan.
Adel, benim demiştim. Ondan uzak dur demiştim.
Ama sen ben dinlemedin. Adel'in peşinden ayrılmadın. Bir köpek gibi onun etrafında dolandın. Bu savaşı sen başlattın"
"Bana bak Beyna, sana söyledim. Bir kez daha söylüyorum. Adel, bu ülkenin prensesi. Onunla sandığın gibi bir ilişkimiz yok.
Hiç bir zaman da olmadı. Sen bu sözleri söylemeye nasıl cesaret edersin? Bu cesaret nerden geliyor?"
"Ben senin gibi korkak  değilim Benan,
Senin gibi sevdiğim kadını uzaktan seyretmem.
Ben istediğimi zorlada olsa alırım. Madem sandığım gibi bir ilişkiniz yok. Benim işime karışma. Burnunu bu işten uzak tut. Bu mesele Adel ve benim aramda. Ayrıca elime giren bu oku unutma. Bunun hesabını mutlaka soracağım. Hemde en kısa zamanda"
Beyna, sözlerini söyledikten sonra hızla yerden kalktı sonrada atına atlayıp oradan uzaklaştı.
Adel, ise hala elinde tuttuğu kılıcını kınına sokarak Benan'a yaklaştı.
Bakışları kırgınlık ve öfke doluydu. Gözünden akmak için fırsat kollayan yaşı geri göndererek, bakışlarını yıllardır sevdiği adama çevirdi.
"Demek aramızda Beyna'nın sandığı gibi bir ilişki yok Benan? Demek ben senin için sadece padişahın kızıyım? Sadece bu  ülkenin prensesiyim. Senin için hiç bir anlam ifade etmiyorum öyle mi?"

"Ben, beni yanlış anladın. Ben böyle demek istemedim Adel. Tabiki benim için çok önemlisin.
Çok değerlisin. Hatta bu dünyada benim için senden değerli başka kimse yok"
"Evet Benan, haklısın. Sadece çocukluk arkadaşı yada  prenses olarak değerliyim. Senin için bu kadarım. Biliyormusun benim kalbimde senin yerin çok farklı. Benim için sen bir arkadaş veya sıradan bir insan değilsin. Sana olan duygularımı söylemekten hep kaçtım Benan. Ama kalbimde hep bir umut  vardı. Ben ben yanılmışım Benan.  Bana kalbinde yer yok, bunu şimdi daha iyi anladım. Yinede ben kendi duygularımı şimdi söyleyeceğim. Beni iyi dinle Benan. Evet itiraf ediyorum. İtiraf ediyorum, hatta sana haykırıyorum.
Ben  seni seviyorum.  Kendimi bildim bileli hep seni sevdim.
Kalbim de sadece sen varsın. Sana olan aşkım var.
Sen Benan, o alçak, o geri zekalı Beyna, kadar bile olmadın. Aslında haklısın. Beni sevmen için seni zorlayamam. Zorla kollarına atlayamam. Her iki durumda da sana söyleyecek bir şeyim yok artık. Bundan sonra benimle ilgilenmek ve ya bana katlanmak zorunda değilsin. Ben yetişkin bir kadınım. Kendime her şekilde bakabilirim. Bu sayade sende sana yapışan padişahın kızından kurtulursun."     "Adel, çok kırılmıştı. Benan'ın ağzından duydukları kurduğu hayallerini yerle bir etmişti.
Öfkeyle atına atlayıp Benan'ın yüzüne bile bakmadan oradan uzaklaştı.

Sonra ki günlerde Benan'ın yanına hiç yaklaşmadı. Onu gördüğü yerde ya  başını çevirdi, yada yolunu değiştirdi.
Bunca yıldır Benan'ı gözünde fazla büyütmüştü anlaşılan. Benan, ona hiç değer vermemişti.
Sadece padişahın kızı olarak görmüştü.
Adel, boşuna onun için acı çekmişti.
Benan'a bakan diğer kızları gördüğünde boşuna delirmişti.

PADİŞAHIN KIZI VE YEDİ DENİZİN KORSANI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin