Elif hemen hemşireden doktorun Şile'de ki yerini öğrenip oraya doğru yola çıktı. Bu karışık olayın içinden çıkmak zorundaydı ve bu o doktor sayesinde olacaktı. Yaklaşık 1 saat sonra Şile'ye varmıştı. Ona verilen adrese doğru gitti. Bu yer ormanın içindeydi. Ormana girdi. Gitti..gitti.. biraz sonra bir bağ evi gördü. Koskoca yerde tek bu ev vardı. Doktorun burada olduğunu düşünerek oraya doğru ilerledi. Tam yaklaşmıştı ki kapı açılı verdi. Doktor çıkıp Elif'i görünce panikle ormana doğru koştu. Elif olanlara anlam veremiyordu. Doktor koştu..Elif arkasından koştu.. yaklaşık yarım saatleri bu şekilde geçmişti. Doktor Elif'in vazgeçmeyeceğini anladı ama onun da vazgeçmeye niyeti yoktu. Arkasına bakarak koşarken bir anda taşa takılıp düştü. Elif bunu bekliyormuş gibi sırıtıp adamın yanına doğru ilerledi. Doktorun acı çektiği yüzünden o kadar belli oluyordu ki... Bu nedense Elif'in hoşuna gitmişti. İçinden bir ses bu olan olayların içinde bu herifinde parmağı olduğunu söylüyordu. Elif önce tehditkar bir bakış atıp adamın yakasına yapıştı. Adam kendini geri çekmeye çalıştı ama Elif'in öyle bir yakasını tutuşu vardı ki elinden kurtulmak imkansız gibi bir şeydi.. Adam " Nefes alamıyorum n'olur bırak!" demesine rağmen Elif onu duymazlıktan geliyordu. Elif öylece durup düşünmeye başladı.. Saatlerce böyle mi bekleyecekti? Öyle bir şey söylemesi gerekiyordu ki adamın korkudan direkt ötmesi lazımdı. Elif, durdu..durdu.. sonra öyle bir kelime söyledi ki ağzından çıkan kelimelere kendisi bile anlam veremiyordu. " Bak doktor bozuntusu şimdi bana arkadaşımın nerede olduğunu söylüyorsun yoksa seni yakıp yok ederim. Emin ol bunu yaparım! Şaka yaptığımı sanıyorsan dıııt yanılıyorsun." Adam Elif'in bu tavrına itaatkarca cevap verdi. "Bakın hanımefendi neyden bahsediyorsunuz gerçekten bilmiyorum."Elif "o zaman neden kaçtın lan şerefsiz en kesin benden bir şey saklıyorsun öt çabuk öyle bir işkence yaparım ki sana söylemediğine pişman olursun iki dakikan var söyledin.. söyledin.. yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim!" Doktor biraz durup düşündü sanki onu engelleyen bir şey vardı .Düşündükten sonra konuşmaya başladı. "Öncelikle kimden bahsettiğinizi söyler misiniz?" Elif bu soruya öyle bir sinirlendi ki çantasına biber gazı çıkartıp doktoru öldürmek ister gibi sıkmaya başladı. "Şimdi son kez soruyorum yoksa bunun daha kötüsünü yaptıracaksın bana! Buket nerede?" Doktor söylememeye kararlıydı."hanımefendi gerçekten Buket diye birini tanımıyorum yemin ederim..!" Elif daha çok sinirlenerek "yemin etme lan çarpılacaksın şimdi!" Doktor Elif'in her şeyi yapabileceğini biraz geç olsa da anlamıştı. Vazgeçip her şeyi anlatmaya başlayacağını belirten o soruyu sordu. "Ne öğrenmek istiyorsunuz?" Doktor Elif'in onca lafına rağmen hala saygılı konuşmaya çalışıyordu. Bu Elif'i etkilemişti. Ama şuan bunun hiç zamanı değildi. Elif hemen toparlanarak başladı sorularını sıralamaya... "Hastanede yanına gelip sana bir şey söyleyeyim buketi alıp giden 'maskeli adam' kimdi? Ve en önemlisi neden kim olduğunu araştırmadan direkt Buket'i alıp gitmesine izin verdin? Ve en önemlisi buketi nereye götürdü?!" Elif bu soruları sorarken doktorun hepsini mantıklı cevaplar vermesi lazımdı. Doktor sırayla soruları cevaplamaya başladı. "Öncelikle hanımefendi o maskeli adam bana Buket Hanım'ın sevgilisinin adam olduğunu ve sevgilisinin Buket hanım'a bir sürpriz yapacağını söyledi. Daha sonra ben de ona neden maskeyle gezdiğini ve ona neden inanmam gerektiğini sordum. Araştırmadan verecek kadar aptal olsaydım doktor olmazdım herhalde. Neyse.. bana Buket hanım'la sevgilisi dediği adamın fotoğrafını gösterdi. Sonra telefon çaldı, adam telefonu bana uzattı. Bir erkek sesi Buket Hanım'ın çıkışını yapmamı ve yapmazsan beni öldüreceğini söyledi. Ben de korkuyla sırıtarak odayı gösterdim. Maskeli adam Buket hanımı alıp benim yanıma gelip bir haftalık tatile çıkmamı, kimseye görüşmememi her ne olursa olsun kimseye bir şey anlatmamı söyledi. Ben de bundan dolayı sizi görünce kaçtım. Gerçekten yemin ederim Buket Hanım'ın nerede olduğunu bilmiyorum Bir dakika.. bir dakika bir şey duydum adam telefonla konuşurken ne demişti? hah! Şey dedi: "onu İstanbul'dan götüreceğim limanın oraya gel!" Elif bu sözleri düşünüyordu buda ne demekti şimdi.. hangi limana gidiyorlardı. Nereye kaçıracaktı. Elif'in buna engel olması lazımdı. Buket'i İstanbul'dan çıkartamazlardı. Buna izin veremezdi.. Doktoru o halde bırakıp gidecekken Doktor bağırdı " Beni burada mı bırakacaksınız?" Elif varlığını bile unuttuğu doktora dönüp dalgın dalgın baktı. Sonra "ah hayır! Kusura bakmayın yardım edeyim.." Doktorun koluna girip onu tekrar bağ evine götürdü. Ayağına bir buz koydu tam gidecekken döndü ve dedi ki "benim bu olanları bildiğimi kimseye söyleme! Beni görmedin, duymadın, bilmiyorsun! Anlaştık mı 'Doktor bozuntusu'.." Bu lafı o kadar sevmişti ki tekrar tekrar söylemek istiyordu. Bir an sırıtmayı kesip gitmesi gerektiğini hatırladı. Doktor bozuntusuna döndü teşekkür etse miydi.. biraz düşündü. Sonra o kadar şey yapmasına rağmen doktorun saygısını bozmadığını hatırladı doktora teşekkür edip oradan uzaklaştı hemen yetişmesi gereken bir kaçak vardı çünkü..
Dokturumuzda Onur Tuna olsun. sjsjjsjsjsjs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA MAHKUM (Devam ediyor..)
РазноеTerk edilen bir aile. Ailesine bakmak zorunda olan genç bir çocuk. Attığı adımdan sonra başına geleceklerden habersiz ... Umut 19 yaşında. Babasının onları terk etmesini hala atlatamamış. 13 yaşında terk edilmesine rağmen yeni terk edilmiş gibi hiss...