Doktorun yanından ayrılır ayrılmaz limana doğru sürdüm arabayı. Yaklaşık bir saat sonra limana vardım. O da ne! Tam zamanında gelmiştim. Buket bir adamın kucağındaydı. Adamın yüzünü göremedim. Sonra bir adam geldi maskeli simsiyah giyinmiş bir adam.. Buket'i alıp gemide bir yere götürdü. Kısa bir süre sonra geldi.. Buket'i getiren adama yüklü miktarda para verdi. Adam parayı alıp arabasına bindi. Gemide kimsenin göremeyeceği bir yere geçip emin olduktan sonra olanları izlemeye başladım. Gemi hareket etmeden önce birkaç tane siyah araba geldi. Sonra arabaların içinden siyah takım elbiseli adamlar indi. Gemiye geçip oturdular. Sonra biri geldi , yüzünü tam göremedim. Adamlarla aynen şu şekilde konuştular..
"Evet kızı istedin, yanında yurt dışı dedin ayarladık! Şimdi sıra sende.. öncelikle herkes seni öldü bilmeye devam edecek! Bu kıza hiçbir şey anlatmayacaksın..! Adamlarım emrinde zaten istediğim miktarda para banka hesabına yatırıldı. Eğer bu kadar şeyden sonra bir yanlış yaparsan ne yapacağımızı biliyorsun anlatmama gerek yok Umut bolatlı!"
Ne dedi o Umut bolatlı mı?! Buket'i Umut mu kaçırmıştı? Şu an şok içindeyim. Bunlar bir kamera şakası olmalı neyse.. bakalım daha ne öğreneceğim. Sonra Umut konuşmaya başladı. Ben hayretler içinde dinliyordum.
"Evet biliyorum bunu bana çok güzel bir şekilde öğrettiniz sağ olun!"
"Aferin evlat öğrenmene sevindim. Biraz zor oldu ama oldu sonunda.."
Sonra adamlar kalkıp gittiler. Umut da sinirli bir şekilde gemiyi hareket ettirdi. Hala beni fark etmemişlerdi. Bu benim işime geliyordu. Herhalde beni fark etseler direkt denize atarlar'git başının çaresine bak' derler. Neyse kötü şeyler düşünmeyeceğim. Buket nerede diye göz gezdirirken yine o maskeli adam geldi. Görünmemeye çalışıyordum. Adam önce etrafa bakındı, benim olduğumu fark etti sandım. Meğerse adam tuvaleti arıyormuş. Tuvalete girdi 5 dakika sonra çıktı. Elini yüzünü kurutup cebinden siyah maskeyi çıkardı. Maske sadece gözlerini gösteriyordu ama adamın bilmediği bir şey vardı.. Ben yüzünü öyle bir incelemiştim ki her detayını ezberlemiştim. Adam karşısında olduğum merdivenin oraya yönelip aşağıya indi. Yaklaşık yarım saat gelen giden olmadı. Ben o sırada etrafı iyice incelemiştim. Kaç tane adam olduğunu, yüzlerini, hatta yüzlerinin şeklini bile incelemiştim. Hatta biraz daha abartıp evliler mi değiller mi onu bile öğrenmiştim. Yaklaşık 20 tane adam vardı gemide. Hepsinin yüzü bir tuhaftı. 20 adamın sadece 5 kişi evliydi. Sadece onların yüzü normaldi. Tuhaftan kastım yüzlerinde yara izleri vardı. Sanki bir savaştan kaçmışlardı. Hemen çantamdan sessizce not defterimi çıkarttım. İncelediğim her şeyi not defterime yazdım. En ufak şeyi bile yazıyordum, bir işime yarar diye.. o anda bir ses duydum. Kafamı merdivene çevirdim ve gördüğüm şey karşısında anlık bir çok yaşadım. Gördüklerim gerçek olamazdı. Buket'in ağzını yüzünü bağlayıp bir odaya kapatmışlardı. Ve Buket uyanık değildi.. önce ona işkence yaptıklarını düşündüm, tam yerimden fırlayıp kurtarmaya gidecektim ki.. durup biraz daha izlemem gerektiğini düşündüm. Sonuçta böyle bir şey olmayadabilirdi. Hal böyleyken ben kalkıp olaya müdahale edersem beni görür görmez buradan atarlardı. Ben de öylece kalırdım. En iyisi ve mantıklısı beklemekti. Bekledim.. bekledim.. bekledim ve Buket uyandı. Canım arkadaşım uyandı.. o an o kadar mutlu oldum ki kelimelere sığdıramam... Neyse.. Buket'in uyandığını gören maskeli adam odaya girdi ve Buket'le konuştu. Buket önce tedirgin oldu. Sonra adama bağırmaya başladı. Böyle cesur bir arkadaşa sahip olmak beni bir kez daha gururlandırmıştı. Sonra Buket adama bir laf söyledi ama yerim uzak olduğu için pek anlayamadım. Adamın yüzünden anladığım kadarıyla Buket adamın lafına ters cevap vermişti ve bu adamın canını sıkmıştı. Adam sert bir şekilde Buket'in kolunu kavradı Buket acı çektiğini ifade eden bir bakış attı.. ama bu adamın hiç umurunda olmadı. Buket'le beraber saklandığım yerin önünden geçtiler ve Buket'i dümen'e doğru götürdü. Muhtemelen Umut'un yanına götürüyordu. Adam Buket'i Umut'un yanına bıraktı ve çıktı. Seçtiğim konum o kadar güzeldi ki her şeyi yanlarında gibi görüyordum ama duyamıyordum. Yüz ifadelerinden anlamaya çalışıyordum.. Buket biraz durdu sonra bir şeyler söyledi. Umut hiç cevap vermiyordu. Buda Buket'i normal olarak sinirleniyordu. Haklıydı da ben olsam ben de sinirlenirdim. Neyse.. Buket bir anda ayağa fırladı. Umut elini kaldırıp dur dedi. İnatçı arkadaşım tabii ki de durmadı. Sonra Buket'i şok edecek bir şekilde döndü ve bir süre öylece bakıştılar ama Umut bir bakıyordu adeta içi gidiyordu. Kısa bir süre sonra Buket Umut'a bağırmaya başladı. Umut laflarını seçerek konuşmalıydı. Çünkü az önce duyduğum adamın tehditleri çok kötüydü.. adam Umut'u nereden vuracağını biliyordu. Kafamı tekrar Umut'gile çevirdim. Buket öyle bir şey söylemiş olmalı ki Umut'un gözleri dolmuştu. Umut hemen toparlanarak tartışmaya katıldı. Bir süre sonra gemiyi son sürat sürdü ve limana geldi. Sonra Buket'e inmesini emretti. Buket öylece durdu bakındı sonra teslim olup indi. Duyabileceğim bir şekilde bağırarak konuşuyorlardı. Umut öyle bir şey dedi ki Buket'e çok kızdım. Evli olduğunu Umut'a söylemişti. Umut da buna çok sinirlendiği için son sürat sürmüştü gemiyi.. Umut sırt çevresindekilere zarar gelmesin diye uğraşırken Buket yıllar sonra onun canını yakmıştı. Olanları şok geçirmiş bir halde izlemeye devam ediyordum. Sonra Umut Buket'i arabasına binmesini söyledi, Buket yine her zamanki gibi inatlaşıp binmedi.. sonra ben de gemiden gizli gizli inip arabaya bindim. İnanmayacaksınız ama öyle kavga ediyorlardı ki fark etmemişlerdi. Sonra biraz da arabanın camından izledim olanları.. Umut Buket'i kucağına alıp arabaya bindirdi. Hemen eğildim zaten çok kısa olduğum için(!) beni fark etmezlerdi. Umut Buket'in kapısını kilitleyip arabayı sürmeye başladı. Biraz zaman geçsin çıkacağım karşılarına..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA MAHKUM (Devam ediyor..)
De TodoTerk edilen bir aile. Ailesine bakmak zorunda olan genç bir çocuk. Attığı adımdan sonra başına geleceklerden habersiz ... Umut 19 yaşında. Babasının onları terk etmesini hala atlatamamış. 13 yaşında terk edilmesine rağmen yeni terk edilmiş gibi hiss...