Terk edilen bir aile. Ailesine bakmak zorunda olan genç bir çocuk. Attığı adımdan sonra başına geleceklerden habersiz ...
Umut 19 yaşında. Babasının onları terk etmesini hala atlatamamış. 13 yaşında terk edilmesine rağmen yeni terk edilmiş gibi hiss...
Her bölüm size sizi sevdiğimi söylemek istiyorum ve yapacam da😁iyiki varsınız 💛
Artık Umut'tan umudu kesmişlerdi.Aramadık bir delik bile bırakmamışlardı.Mecburen ordan ayrılmak zorunda kaldılar.Faruk ofisine gittiğinde dışardan bağırma sesleri geliyordu.Faruk ne oluyo diye bakmaya çıktığında bağıran kadın onu görür görmez yakasına yapıştı. Faruk bı adım kendini geriye atıp "Napiyorsun bayan" dedi. Kadın Faruk'un yakasına vurup "oğlum nerede?"dedi. Faruk kadını tanımıyordu oğlu kimdi onuda bilmiyordu."Kim senin oğlun?"dedi. Kadın feryatlar içinde bağırmaya devam etti."Umut'um nerede?naptın ona pis herif!" Faruk bir an tedirgin oldu ama kadına "Umut falan yok burda?"dedi. Kadın "yalan söyleme oğlum burada çalışıyordu"dedi. Ama ne fayda Faruk onu burdan göndermeye kararlıydı. "Tanımıyorum kardeşim ben umut falan deli misin sen?" dedi. Kadın sinirli ve korku dolu bir sesle "oğlumun yerini söyle yoksa polise şikayet ederim seni!" dedi.Faruk bu laflara çok sinirlenmişti. Bağırarak "oğlum gel al şu kadını!" dedi. Adam gelip kadını dışarıya çıkarttı. Kadın feryatlar içinde çıkmamak için direndi ama ne fayda kapının önüne atılmıştı bile. Umut'un annesi necla hanım ağlayarak eve gitti. Eve gelip direk Umut'un odasına girip onun kıyafetlerini kucağına alıp sarıldı. Sonra ağlayarak "Nerdesin oğlum nerdesin yavrum:(" diye feryat etmeye başladı. Umut'tan günlerce kimse haber alamadı. Artık öldüğüne inanmışlardı. Buket perişan olmuştu. Günleri ağlayarak ve Umut'u özleyerek geçiyordu. Hergün Allah'a dua ediyordu Umut'un çıkıp gelmesi için resmen yalvarıyordu.
********* Umut gözlerini açtığında duvarları çatlak çatısı kırık kapısı tahtadan olan bir kulübe evdeydi. İçerde kimse yoktu nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Tam kalkacakken başı döndü ve kafası yastığın üstüne düştü. Yattığı yerden etrafına bakındı ama kimse yoktu. Kendini zorlayarak bir şeyler hatırlamaya çalıştı. Ama aklına olanlara dair hiçbir şey gelmiyordu. Umut olanları hatırlamaya devam ederken birden kapı gıcırtısı geldi içeri uzun beyaz sakallı elinde baston olan amca girdi. Umut'adönüp "Ooo evlat sonunda uyanmışsın" dedi. Umut "siz kimsiniz neredeyim ben?"diye yaşlı amcaya soru iletti.Yaşlı amca elini kaldırıp bilmiyorum der gibi bir işaret yapıp mutfağa girdi. Umut acaba duymadı mı diye bir defa sordu. Yaşlı amca odaya elinde bir tepsiyle girip " hadi evlat ye şunu sonra konuşuruz şuan kendini yorma"dedi. Umut yaşlı amcayı kırmamak için çorbayı içmeye başladı. Umut çorbayı bitirince amca konuşmaya başladı." Ee kimsin kimlerdensin evlat?" "Ben Umut bolatlı" adamın eli istemsizce ağzına gitti. Umut adamın hareketine anlam veremedi tam soru soracakken çorbadan sonra bir ağırlık çökmüştü. Adam "uyu evladım uyu" dedi sırıtarak Umut'un gözleri kapanırken adam cebinden telefonu çıkartıp "sonunda elime düştün" dedi. Umut korku dolu bakışlarla gözlerini kapattı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
