Önümde duran deftere baktıkça gözlerimin doluşuna engel olamıyordum.
Bu defter dedemin son aylarında onunla birlikte yapmak istediğim veya onun benimle yapmak istediği şeyler içindi.
Birlikte yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki, bunları sadece 3 aya sığdırmak zorunda olduğum gerçeği içimi yiyordu.
Onunla birlikte şehir dışına çıkmak, yaşı için pek uygun olmasa da korku evine gitmek, birlikte bir baloya gidip onu hiç eğlenmediği kadar eğlendirmek...
Dedemle yapmak istediğim çok şey vardı, ama yapamayacağımı biliyordum.
Bunları düşünürken ağlamıştım ve bunu fark etmemi yandan bana nazikçe dokunan eller sağlamıştı. Jennie'nin elleri.
"Hey, iyi misin? Neden ağlıyorsun?"
Hemen gözyaşlarımı sildim ve kendime çeki düzen vererek
"Evet, iyiyim" dedim.
Aslında iyi felan değildim, iğrenç hissediyordum. Ama sonuçta Jennie bunu söyleyebileceğim birisi değildi.
"O zaman neden ağlıyorsun?"
"Neden bununla ilgileniyorsun?"
"Soruya soruyla cevap verilmemesi gerektiğini öğrenemedin mi?"
"Her neyse, bu seni ilgilendirmez."
"Gözümün önünde ağlıyorsun ve bu beni ilgilendirmiyor mu?"
"Evet, aramızda bu denli bir samimiyet yok nasıl olsa."
"Ayrıca Jennie, artık eski haline geri dön ve beni rahat bırak. En azından o zaman ne olduğunu anlayabiliyordum."
"İstemiyorum."
"Ne?"
"Basbaya işte istemiyorum, artık iyi geçinelim olur mu?"
Dedikten sonra ayağa kalkıp gülümsedi ve bana elini uzattı.
"Dalga mı geçiyorsun?"
"Hayır sadece artık eski mevzular yüzünden aramızın böyle kötü olmasını istemiyorum."
"O eski mevzular dediğin ikimizinde hayatını mahvetti" dedim ayağa kalkarak.
"O günler de, benim de hayatımın en zor zamanları olan o günlerde, arkadaşların ile bana yaptığın zorbalıkları unuttuğumu mu sanıyorsun? Hayatımı bu kadar boktan bir duruma çevirdikten sonra seni affedebileceğimi mi sanıyorsun?"
"Sen, Kim Jennie. Sen, işlemediğim bir suç yüzünden beni uykularımdan mahrum ettin, benden gecelerimi çaldın."
"Okulda adımı 'annesinin kızı işte, o da sürtüğün teki' diye çıkarttın, insanlar yüzüme bile bakmaz oldu. Gören herkes gülüp geçti. Öğretmenlerin bile aklına girmeyi başarmıştın.
Peki Jennie tek suç annemde miydi? Annem, babanı zorla mı alıkoydu? Hayır. Ama sen hepsini görmezden geldin, annemle konuşmadın bile. Her şeyi benim üstüme yükledin. "
" Benim hiçbir suçum yoktu. "
Dediklerim karşısında şaşırmıştı, ben de şaşırmıştım. Sanki yıllardır üstümde olan bu yükü her an atmayı bekliyormuşum da o zaman bu zamanmış gibi dökülmüştüm.
"Sen hayatımda gördüğüm en iğrenç insansın."
Tam özür dilemek için dudaklarını aralamıştı ki lafını keserek konuşmasına engel oldum.
"Özür felan da dileme sakın bunun için çok geç kaldın."
dedikten sonra eşyalarımı topladım ve resim odasına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken smile - jensoo
Fanficçünkü insanlar, dışını beğenmedikleri şeyin içini merak etmezler jennie. 22.05.2022