parti

13 5 0
                                    



Okuldaki olaydan sonra eve geldim.Direk kendimi odaya atıp yatağıma oturdum. Karşımdaki boy aynasına bakınca resmen kendi görüntümden korktum. Saçım başım dağılmış gözlerim kızarmış tenim bembeyaz olmuştu.

Ayağa kalkıp aynanın tam karşısına geçtim Allah'tan boynumda fazla bir şey yoktu psikopat herif bulaşmıcam diyorum ama beni kendine nasıl çekiyorsa, dilimi tutamayınca da zarar veriyor.O değilde az kalsın dilimden olucaktim .Kara kara düşünürken telefonum çaldı hemen çantamın içinden çıkardım.
Arayan Efsun'du .Elimi anlima vurup 'partiyi unuttum' diyerek bir 'off'. çektim.Parti tamamen aklımdan çıkmıştı.

Telefonu açıp" Efendim Efsun" dedim. Karşıdan neşeli ve heyecanlı bir sesle "hazır misin Asya, bak Koray'la konuştum bizi partiye o bırakıcak "dedi. Tekrar yatağıma oturup nefesimi dışarı bırakarak "hemen hazırlanıyorum Efsun ama fazla kalamam yorgun hissediyorum" dedim. "Tamam tamam geliyorsun ya o yeter bak çok eğlencez pişman olmıcaksın" diyip telefonu kapattı .Aslında hiç gitmek istemiyordum o ruh hastasını tekrar görmek beni korkutuyordu. İçimde yine bir sıkıntı vardı.

Hemen abimi arayıp izin aldım. Bu sefer hazırlanmak için dolabıma yöneldim beyaz ,omuzları açık, üstünde kırmızı çiçekleri olan elbisemi giydim. Hafif bir makyaj yapıp saçlarımı düzleştirdim. Ayakkabı olarak çok yüksek olmayan beyaz iplikli topukları mi giydim.

 Ayakkabı olarak çok yüksek olmayan beyaz iplikli topukları mi giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Asya doğum günü kombini)

Efsun arayıp Koray'la geldiklerini söyledi . Bende hemen çantamı alıp dışarı çıktım. ,İlk önce Koray'la göz göze geldim. Işıldayan gözlerle bakıyordu bana o da beyaz bir tişört altında ise kot pantolonu giymişti farklı bir aurasi vardı ona tebessüm ederek Efsuna döndüm kırmızı mini bir elbise giymişti ,gerçekten göz kamaştırıcı görünüyordu.

Hep birlikte doğum günün ün olduğu eve geldik arabadan inip etrafımı inceledim. Şuan önümde kocaman bir villa vardı. Efsuna dönüp "Efsun bu ne bu Cenk villada oturacak kadar zengin mi diye sordum " Efsun benim bu tavrıma tebessüm ederek" evet aşkım babası büyük bir iş adamı Londra dada holdingleri var diye duymuştum anneside tasarımcı ,hem bizim okulda öyle fakir yoktur .Hadi içeri girelim ."diyip önden yürüdü Ağzım açık bir şekilde söylediklerini sindirmeye çalıştım. Abim haklıydı beni uyarmıştı. 'Ben bu dünyaya ait değildim ki , nasıl alışıcam 'diye içimden söylenirken Koray bir kolunu uzatıp" girelim artık "dedi bende kendimi toplayıp hafif tebessüm ederek koluna girdim.

Bahçeye girdiğimizde Koray'la hiç ayrılmadık çoğu kişi eğlenmeye başlamıştı .Havuzun etrafında dans edenler, masalarda gülüşenler koltuklarda içenler ben etrafı böyle görgüsüzce izlerken Korayin konuşmasıyla ona döndüm" beğendin mi" diye soru yöneltince bende tebessüm ederek "evet böyle ortamda ilk defa bulunuyorum ama hoşuma gitti "dedim Koryda" beğenmene sevindim hadi masaya geçelim" diyerek beni havuzun yanına koyulan bir masaya doğru yöneltti.

Geleli bir yirmi dakika filan geçmişti ama geldiğimizden beri Efsun ortalarda görünmüyordu. Koray'la masada sadece ikimizdik ben meyve suyumu yudumlarken kapıdan girenlerle içtiğim meyve suyunu geri püskürttüm Koray endişelenerek" iyimisin Asya" diye sordu bende peceteyle ağzımı silerken iyiyim manasında kafamı salladım. Tekrar kapıya doğru döndüğümde Melihi ve çetesini içeri girerken gördüm.Melih yine siyahlar içinde ben burdayım diye bağırıyordu. Bu çocuk neden bu kadar korkutucuydu .

Ona dalmisken birden gözlerimiz birleşti. Beni görür görmez kara gözleri puslandi kaşları catildi. Bana böyle bakmasına dayanamayarak Kora'ya döndüm "Koray ben bir lavobaya gidip geliyorum" dedim Koray'da kafasını sallayarak "bulabilecek misin? gelmemi ister misin?" diye sordu bende "Yoo sen rahatsız olma, keyfine bak, içerden birilerine sorarım." diyip çantamı masanın üstünden aldığım gibi oradan uzaklaştım.

Villaya girdiğimde buranın da dışarıdan farkının olmadığını anladım. Kocaman bir salonu vardı , genellikle beyaz, Gold ve gümüş renkleri kullanılmıştı, özenle tasarlanmış koltuklar ,duvarlar hepsi baya şasaliydi. Etrafı incelemeyi bırakıp bana doğru gelen kıza baktım tam yanımdan gecicektiki "pardon lavoba ne tarafta" diye sordum .Kızda beni itici bir seymisim gibi süzdükten sonra" üst katta tatlım" diyip yanımdan uzaklaştı.

Lavobada işimi halledip çıktım. Koridorda yürürken arkadan gelen sesle olduğum yerde çakılı kaldım. Yine gelmişti işte hiç vazgecmicek miydi bu adam .
Melih"Meraklı! Ya hemen partiden gidersin."diyip biraz sessizlik olduktan sonra önüme geçti elleri ceplerinde rahat bir tavırla gözlerimin içine bakarak tekrar konuşmaya başladı "ya da ben göndermesini bilirim "diyerek tehdit dolu cümlelerini ok misali yüzüme gönderdi.

Şuan sinirden dişlerimi sıkıyordum. Nefesimi bikkinca dışarı bıraktım . Tekrar öfkeli gözlerimi onun gözlerinde birlestirerek konusmaya başladım "yaptıklarından sonra hangi yüzle karşıma geçip böyle konuşursun ,uzak dur benden, hayatımdan hatta çevremden anladın mı ? Yeter bi sal beni ya bı sal ,rahat bırak artık ,şimdi çekil önümden katılmam gereken bir parti var" diyerek önümde duran ruh hastasının göğsünden itip yürümeye başladım. Saçımı başımı yolasım var şuan , yine başarmıştı yine yapmıştı yapacağını.

Aşağı indiğimde Efsun bizim masaya gelmişti ama bu sefer Koray ortada yoktu seri adımlarla masaya ilerleyip sinirle çantayı masaya koydum.Efsun bana ağzı açık bakarken "noldu sana neyin var?" diye sordu. Derin bir nefes alıp "konu Melih, ya burayi terk edeceksin ya da ben göndermesini bilirim dedi , ben artık nasıl davranacağımı kestiremiyorum Efsun "diyip bakışlarımı ona çevirdim.

Efsun bana tedirgince bakıp çantasına uzandı. Etrafa baktıktan sonra gizlice İçinden bir flaş çıkarttı.Bana sinsice gülümseyip "Melih bu flaşı çok istiyor beni kurtardığın zamanı hatırlıyor musun ?" diyerek sırıtmaya devam etti bense hiç bir şey anlamadım şaşkın şaşkın suratına bakıyordum. Bana yaklaşarak heyecanla
"Bununla onu alt edebiliriz Asya "Flaşı bana uzatarak" al bu sende kalsın ihtiyacın olduğu an kullanırsın" diyerek flaşı elime tutuşturdu. Bende avucunun içindekine bakarak "ne var bunun içinde " diye sordum. Tam o sırada masaya Koray gelince hızlıca flaşı çantaya attım.




SEV BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin