Geç bile kaldın.

2.6K 128 126
                                    

tek it - cafunè

Anya her sabahki gibi babasının kapısını tıklatmasıyla uyandı.

"Anya hadi kahvaltı hazır." diyerek kapının önünden uzaklaşmıştı Loid.

Anya bugün oldukça enerjik hissediyordu. Lise 1. sınıfın 2. dönemi başlıyordu. Hızlıca giyinip çantasını ve cübbesini (?) -şu imparator öğrenci şeyi işte- alıp odasından çıktı. Koltuğunun üstüne fırlattı elindekileri.

Sakince yemeğini yemeye başladı Anya. Tam yemeğine odaklanmışken babasının düşünceleri ulaştı kulaklarına. "Anya imparator öğrenci olduğu için mutluyum. Hâlâ nasıl başardı bilmiyorum ama yine de uğraşlarım boşa gitmedi." ve babası sırıttı.

Evet, belkide 2 yıl önceye kadar sahte bir ailelerdi fakat Loid bu aileye iyice bağlanmaya başlayınca ajanlık olayını ailesine anlatmıştı. Yor bunları duyunca ne kadar şaşırsada herkes kendi sırrını açıklamıştı. Tabii en çok Anya'ya şaşırsalar da onu bu şeklide kabul etmişlerdi.

Anya aklına gelen anılarla tebessüm etti ve yanındaki annesine sarıldı. Yor bir anlık şaşırmıştı fakat o da ellerini kızının beline sardığında, Anya aile sevgisini dibine kadar hissediyordu.

Çok geçmeden yemekleri bitmişti. Pembe saçlı kız elini olabildiğince çabuk tutmaya çalışarak çantasını ve cübbesini alıp ailesine el salladı. Düşmemeye çalışarak koşarken servis çoktan kapının önündeydi. -bunu o kadar çok yaşıyorum ki qwkşwpn-

Anya sonunda okula ulaştığında hem ders işleyecekleri için üzülüyor, hem de tüm yazı birlikte geçirdiği en yakın arkadaşıyla beraber olacağı için mutlu oluyordu.

Her zamanki gibi Becky onu okulun girişindeki bankta bekliyordu. Anya en yakın arkadaşına doğru hızlıca koşup üstüne atladı. Becky ona samimce gülümseyip üstünden kalkmasını söylemişti. Anya buna kıkırdayıp kalkmış ve yürümeye başlamışlardı. Yaz tatilinin konusu açılınca yaptıkları alışverişleri yorumlamaya geçmişlerdi.

Tabii ki pembe saçlı kızı izleyen ela gözlerden habersiz.

Herkes sınıfa ilerlemeye devam ederken Becky'nin telefonuna bildirim sesi gelince duraksadı ikili.

"Anya-chan benim hemen gitmem gerekiyor. Derste görüşürüz." diyerek el salladı genç kız.

Anya hâlâ ne olduğunu anlayamadığı olay yüzünden kalakalmıştı. Daha sonra kendine geldiğinde sınıfa ilerledi.

-

"Sana elli kere söyledim dimi Anya yanımdayken beni çağırma diye?!"

"Sakin ol biraz." Ela gözlü
çocuk hafif kızgın bir tınıyla konuştuğunda kahverengili kız sustu.

"Ne istiyorsun yine?" kız bıkkınca konuştuğunda çocuk bunun 'sadede gel' demek olduğunu biliyordu.

"Anya'ya açılmayı düşünüyorum."

Becky buna ne kadar şaşırsada sanki zaten biliyormuş numarası yapmaya karar verdi.

"Ahahaha ömürünün sonuna kadar platonik kalırsın diye düşünmüştüm. Geç bile kaldın."

Damian düşündü. Geç mi kalmıştı cidden? Evet. Becky haklıydı. 1. sınıftan beri Anya'ya aşıktı ve artık açılması gerekiyordu.

"Tamam, nasıl açılmak istiyorsun? Romantik bir şeyler nasıl olur?"

Damian Becky'nin neresinden çıkardığını bilmediği defter ve kaleme baktı. Anlayamıyordu bu kızı ama en yakın arkadaşlarındandı işte. -Arkadaşlar benim kafamda Becky ve Damian yakın arkadaşlar size yabancı gelebilir belki-

"Yani bence ilk tanıştığımız yer olabilir."

"Okulun salonunda mı çıkma teklifi edeceksin salak? Olmaz öyle."

Damian kızın sözlerine göz devirdi ve düşündü. Anya için bir yeri kapattırabilirdi. Evet! Bu güzel olurdu. Geçenlerde kuzeniyle gittiği mekan geldi aklına. Nehir kenarında, çardakları olan, masaları oldukça hoş ve içi vintage şeylerle düzenlenilmiş o yer çok güzeldi.

"Aquamarin cafe? Orayı kapattırabilirim."

"Ah, evet! Anya buna bayılır.!"

Tam kararlaştırırlarken zil çalması tabii ki Damian'ın sinirlerini bozmuştu. Yavaşça ilerlemeye başlamıştı Becky.

"Neyse ben bunu not aldım saatleri konuşuruz." Damian kızın dediğine onay verip sınıfa girdi. Arkasından Becky'de tabii.

Becky sırasına geçince resim çizen bir Anya görmeyi beklemiyordu. Anya resim çizmeyi pek sevmezdi.

"Bir şey mi oldu Anya-chan?"

"Damian-kun'la konuşmak için mi bahçeye gittin?" Anya kafasını kaldırmadan resim çizmeye devam ediyordu. Açıkçası kendisi Damian'dan az da olsa hoşlanıyordu. Eğer aralarında bir şey varsa ona yaklaşmak istemezdi.

"Seninle alakalı önemli bir şey demesi gerekiyormuş. O yüzden gittim."

Anya kafasını kaldırıp saf bir gülümseme sundu arkadaşına. Tabii ki aralarında bir durum olabileceğini düşünmemişti. Ama elinde olmadan kıskanıyordu o'nu.

--

--

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

Selam ĞQJDBŞQNELAJW

Ben her yazdığı şeyi yarıda bırakan yazarım evet 😔😔

BUNU YAZACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM YETER ARTIKK ĞĞĞ

Neyse arkdslr bu hikayeye Damian'in iki salak arkadasini degil ek karakter olarak kuzenini eklemeyi dusunuyorum.

evt bos yaptım yorum ve oy atarsaniz sevirinim bb 💋

You're the reason i believe in fate// DamianyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin