Sarılırsam, her şey geçer mi Anya?

1.6K 85 170
                                    

running up that hill - kate bush
ufak bir düzeltme dark red sarikisyla da okuyabilirsiniz -bolumle uyumlu-

Anya yine sıkılmış bir ruh haliyle servise binmek üzere yürüyordu. O anda aklına babasının planı geldi ve belki biraz yardımcı olabilirim diye düşündü. Sonuçta daha plan bitmemişti. Anya arkasını döndü, bahçeyi gözleriyle taramaya başladı. Gözleri yeşil saçlara takıldığında koşmaya başladı.

"Hey Sy-On Boy! -anya damian'a böyle sesleniyor-"

Çocuk ona bu lakabı kimin taktığını biliyordu ama temin etmek için arkasını döndü. Tam tahminine göre bu kişi aşık olduğu yeşil gözlerin sahibiydi.

"Ne var aptal?"

Anya sırıttı. Aklında bir şeyler canlanmıştı aslında.

"Beni ders çalıştırır mısın?"

Damian duyduğu şeyle kızarırken ne diyeceğini bilememişti.

"Niye bunu yapayım bücür?"

"Çünkü, bilirsin notlarım çok düşük ve babam artık kızıyor. Belki notlarınla hava attığın kadar yardımcı olabilirsin diye düşündüm."

Anya nasıl bu kadar mantıklı konuştuğunu kafasında tartarken Damian hızla arkasını döndü. O kadar heyecanlanmıştı ki, yüzü kıpkırmızı kesilmişti. Anya onu baba kelimesinden yakaladığını düşündü. Damian kısa bir süre sonra önüne döndüğünde gözleri kapalıydı. Belki de bu yüzden dibine girmiş kızı görmemişti.

"Peki bücür ama sadece 1 saatli-"

Tam o arada gözlerini açtığında sol göğüsüne yaslanmış Anya'yı görmüştü. Kalbi yerinden çıkacaktı!

"I hear your heart beat to the beat of the drums"
"Kalbinin davul ritmine göre attığını duyuyorum."

Anya sabah ağzına takılan şarkının sözlerini fısıldadı ela gözlü çocuğa. Ela gözlerin sahibi neye uğradığını şaşırmışçasına gözlerini sonuna kadar açtığında, Anya ne yaptığını fark edip hızla uzaklaşmıştı. Yüzünü utancından elleriyle görünmez kılıyordu. Damian da ondan farklı sayılmazdı. Artık buna yeter diye düşünüp Anya'ya tuvalete kadar gideceğini söyledi. Anya kafasıyla onaylayıp bahçede yürümeye başladı.

Pembe saçlı kız bomboş -yurt öğrencileri hariç- bahçeye baktı. O sırada saçlarında bir el hissetti. Damian olabilirdi, bu Anya'yı heyecanlandırdı. Hemencecik arkasına döndüğünde biraz hayal kırıklığına uğramıştı çünkü bu sınıflarında ona platonik olan çocuktu.

"Selam güzellik."

"Merhaba Yuki, neden saçlarıma dokunduğunu sorabilir miyim?"

Anya gözlerini devirdi. Neden ona sormadan dokunuyordu ki? Zaten küçüklüğünden beri hoşlanmadığı bir şeydi bu. Eskiden deneylerde başarılı olduğunda ödül olarak saçları sevildiği ve fıstık verildiği günler geliyordu aklına... Kızın güzel yeşil gözleri dolmaya başlamıştı. Anya duygusal bir kızdı, bir de böyle derin yaralar olunca... Üzülmemek elde değildi. Tam çekilecekken onlara doğru yaklaşan Damian'ı gördü yeşil gözleri. Daha birkaç saniye geçmeden ela gözler dibinde bitmişti. Pembe saçlar, yeşilin koyu tonlarına bir hışımla çekildiğinde, Anya'yı tek bir kol sarmalamıştı.

"Eğer bir daha ona dokunmaya kalkarsan bu okulu unutursun."

Tek bir parmağı sarışın çocuğu işaret ederken, Yuki korkmuş bir şekilde gerilemişti. Arkasına bile bakmadan hızlıca tüyemişti bahçeden.

"İyi misin Anya? O çocuk sana bir şey yaptı mı?"

*Damian'ın düşüncesi* Eğer yaptıysa onu öldürürüm!

Anya tırsmıştı ve biraz utanıyordu çünkü şu an Damian resmen ona sarılır bir vaziyetteydi!

"H-Hayır bir şey yapmadı. Ben sadece..." Sesi, dolu gözleri yüzünden bir tık titresede anlatmaya devam ederse ağlayacağını biliyordu. Damian da anlamış olacak ki endişeli  ses tonuyla cevap verdi.

"Tamam, anlatmak zorunda değilsin. İstersen yani bu seni rahatlatacaksa ağlayabilirsin."

Anya duyduğu kelimeler ve kişinin çelişkisiyle daha da duygusallaşmıştı. Bunlar Damian'dan asla beklenmeyecek şeylerdi ayrıca söylediği kişi Anya'ydı! Tekrar ediyorum, Anya Forger!

Yeşiller yine ağlayacak gibi olduğunda aynı küçüklüğü onu izliyormuş gibi hissetti. İki yaşındaki kahverengi saçlı kız çocuğu, sağ tarafta onu izliyordu sanki. Anya Damian'a daha sıkı sarılmasıyla çocuk onun ağlayacağını fark etmişti. Koşar adımlarla -Anya'yı da sürükleyerek- bir banka oturmuştu. Anya Damian'ın kucağına yerleşip -ne hikmetse :d- kafasını omzuna gömerken ela gözlü oğlan daha sıkı sarılmıştı kıza. Sanki sarılsa her şey geçecekti.

"Sarılırsam, her şey geçer mi Anya?"

Tabii ki Damian onun cevap vermesini beklemiyordu. Fakat boğuk ses, bu tezini yalanlamıştı.

"Hayır."

Aradan az bir süre geçti. Kız tekrar dudaklarını araladı ve boğuk sesiyle yeniden konuştu.

"Hayır ama sadece sen sarılırsan her şey geçer Damian."

--

Aklımdaki sahne tam olarak buydu LQJWNSP

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aklımdaki sahne tam olarak buydu LQJWNSP

Aklımdaki sahne tam olarak buydu LQJWNSP

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

Evttt bu yazar-chan için büyük bir gelisme cünkü 2 günde 2 bolum attim???

gercekten cok garip neysee aslında ufak bir kaos yapicktim olaylar nasil buraya geldi bilmiyorum

bu bölümü yukarıdaki iki şarkıyla yazdım biri medyada var öbürü asagıda yaziyor -medyadaki ilk sarki asagida tazan ikincisi-

yazim hatalarim falan varsa ozur dilerim oy atip yorum yaparsaniz cok sevirim optum asklar 💋💋

You're the reason i believe in fate// DamianyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin