Son sınıf çoğu öğrenci için çok riskli bir dönemdi.Tamamen meslek seçimlerine odaklanmak gerekiyordu,altıncı sınıf ise bir nevi geçirebileceğim son harika okul dönemiydi.Bu yüzden elimden gelen bütün riskleri almaya hazırdım.Daha şölen başlamamıştı ama yine de bu seneyi güzel geçirme umudu ile tutuşuyordum.Şapka seçimlerini izlemek Hogwarts'ta deneyimleyebileceğiniz en iyi şeylerden biriydi.Her sene kız kardeşlerim ve ben bunu yapmaya bayılırdık.Özellikle o sene bir şapka kilitleyen varsa ,ki genelde her sene bir tane olur, bunun üzerinden iddiaya bile gireriz.Genelde ya ben ya da Andromeda kazanırdı.İkiz kardeşim Bella herkesin Slytherin olacağını savunurken Cissy aptal bir kızı Ravenclaw'a koyar ve kaybederdi.Bu sene ki bahsi ben kazanmıştım.Hepsi onaylamaz mırıltılar çıkarırken ben kahkaha atarak parayı göğsüme sıkıştırdım.Bu kızların daha da gülmesine neden olmuştu.Profesör Dippet son bir kaç kelimesi olduğunu söylediğinde özlemle önümdeki tabağa baktım.Koca bir yaz çikolatalı kek yemek için beklemiştim,annem bu konuda çok sıkıydı.Black ailesinin genç kızları olarak 55 kiloyu geçmemeliydik,bazen kendimizi anoreksiya gibi hissetsekte dört kız kardeş olmak bu konuda bize çok yardım ediyordu. "Hogwarts'ın yeni karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenine hoş geldin deyin sevgili çocuklarım,kendisi bizzat benim en sevdiğim öğrencilerimden biri olmakla birlikte çok yetenekli bir büyücüdür.Bay Tom Marvolo Riddle!" Salonda güçlü bir alkış koparken ayağa kalkan genç öğretmenime döndüm.Gerçekten genç gözüküyordu,benden en fazla 5 yaş büyük olmalıydı.Bu kadar erken yaşta profesör olabildiğine göre gerçekten yetenekli olmalıydı. Yetenekli ve genç olmasının yanı sıra,gördüğüm en yakışıklı insanlardandı.Anlık olarak elimi kıvırcık saçlarından geçirme isteğiyle doldum,elbette dizginledim kendimi. "Yakışıklıymış"dedim yüzümdeki arsız sırıtmayla.Bella kıkırdarken Meda ve Cissy bir şey demedi.Cissy sene sonunda aşkından öldüğü sevgilisi Lucius ile nişanlanacaktı.Bence tamamıyla yanlış bir seçimdi çünkü Lucius baba olabilecek bir insan değildi,Cissy ise anne olmayı herkesten çok istiyordu.Bella ile ben ailenin arsız yüzleriydik."Onu ilk defa görmüyorsunuz ki sizi aptallar."diye çıkıştı Andromeda.Cissy ve Bella da ona katıldı ama ben ne olduğunu anlamamıştım. "Nasıl yani?" "Hadi ama Ivy,yüce Riddle'ı hatırlamıyor musun?Sen üçüncü sınıftayken bina ve okul başkanıydı." "Bir saniye,"dedim şaşkınlıkla.Anlaşılan Cissy benden daha şaşkındı."Gerçekten Slytherin'in gördüğü en yakışıklı çocuğu hatırlamıyor musun?Sen?"Yakışıklı erkeklere olan ilgim Hogwarts'ta bilinen bir gerçekti. "O zaman erkeklerle o kadar ilgilenmiyordum."dedim omuz silkerek ama bütün masa kızların gülüşüyle dolmuştu.Black kız kardeşlere alışkın olanlar dönmedi bile,yine de üzerimde ki bakışları hissediyordum.Kimden olduğunu ise sadece tahmin etsem bile neredeyse emindim.
•••
"Üzgünüm profesör,"diye mırıldandım kısık sesle.Şansa bakın ki pazartesi gününün dördüncü dersi yeni profesör ileydi.Ve ben aptal astronomi öğretmenimin çenesine yakalanmıştım. "Geç kalmanız için bir mazeret göstermelisiniz Bayan?" Tanrım,sesi...Nasıl desem? "Black,efendim.Bayan Swift ile birlikteydim,isterseniz ondan yazılı bir kağıt alabilirim." "İçeri girin,Bayan Black."dedi ve tek boş kalan yere,deli kız kardeşim Bella'nın yanına oturdum.Gerçekten ders anlatımı çok etkileyiciydi.Kelimeleri özenli ve dikkatli seçiyor,buna rağmen asla takılmadan konuşabiliyordu.Yine de çoğu kız ve erkek öğrencinin dersi değil de, onu dinlediğine kalıbımı basardım.Genelde derslerde aktif bir öğrenci olmazdım.Soru soruldukça cevaplar ve hepsini doğru olmasıyla binama puan alırdım.Genelde yaramazlıklarımla bilinen bir öğrenciydim.Yine de dersini dinlemek gerçekten çok güzeldi.Öğretmenlerden hoşlanmak normal miydi?Dediğim gibi yaramaz bir kızdım.Ders bittiğinde Bella'nın Rodolphus'un peşinden çıkmasıyla tek kaldım. Kalemimin arkasına taktığım Black aile sembolünü düşürmüştüm.Bulamazsam annem gerçekten çok kızardı.Çantama tekrar bakarken ayak bileğimde hissettiğim elle donakaldım.Başımı hafifçe aşağıya indirdim ama ayak bileğimdeki ellerin sahibi çoktan kafasını kaldırmış,yaklaşık on santim yukardan bana bakıyordu. "Ayakkabınıza takılmıştı,Bayan Black." Yutkundum.Hareketleri bir şekilde tuhaftı. "Teşekkürler,profesör." Hafifçe baş selamı verdi ve sınıftan çıktı.Nefesimi düzenlemek için ise birkaç dakika sınıfta bekledim.Abartılacak bir temas yoktu sonuçta,tamamen yardım amaçlı ayak bileğime dokunmuştu.Hadi ama Ivy,aptal bir rahibe gibi davranma.
