2. Bölüm : "Ağlarını Ören Kader."

59 9 1
                                    

Hello, naber ayol

Hadi bakem geçelim bölüme yahu 🤍

Oy ve yorum atmayı unutmayalımmm

🏐

"Günün nasıldı kızım?" Annemin sorusuyla başımı kaldırıp ona baktım. Ağzımdaki yemeği yutup ona bakarak konuşmaya başladım.

"Her zamanki gibi yorucuydu. Kollarım ağrıyor."


Annem başını sallayıp yemeğini yemeye devam etti.

Kısa bir duşun ardından saçlarımı kurulayıp odamdaki balkona çıktım. Balkondaki büyük salıncağa oturup bacaklarımı bağdaş yaparak telefonumu elime aldım. YouTube arama motoruna Vero Volley Monza yazıp karşımda beliren videolara baktım. TRT Spor, "Milano'da Türk Rüzgarları " adlı bir video yayınlamıştı videoya tıklayıp heyecanla videonun açılmasını bekledim. Video açılınca ekranda beliren bir spiker konuşmaya başladı.

"Evet sayın seyirciler, TRT Spor'un bu özel ve anlamlı videosuna hoş geldiniz! Bugün sizler için Milano'dayız. Efe Çelebi ve Seyit Karam bizlerin göğüslerini kabartacak şekilde ülkemizi temsil edip Türk'ün gücünü herkese gösteriyor! Seyit Karam bildiğiniz üzere eski milli voleybolcu Selim Karam'ın oğlu. Kendisi daha çocuk yaşlardayken babasının maçlarına gelir onun oynadığı maçları dikkatli izler maç sonrasında ise babasına birçok sorular sorardı. Bunların hepsi biliyorsunuz ki bizlerin gözleri önünde gerçekleşmişti. Hatta kendisine milli takımımızdan bir teklif götürülmüştü fakat kendisi yeterince iyi olmadığını ve milli takım için kendini şu anda hazırlamadığını söylemişti. Efe Çelebi'nin ise ailesi hakkında pek bir şey bilinmiyordu. Adını altın harflerle Türk voleybol tarihine yazdırmış genç sporculardan biri. Eczacıbaşı VitrA altyapısında yetişen yetenekli ve profesyonel voleybolcularımızdan birisi. Yaklaşık üç yıldır Vero Volley Monza kadrosunda olan Seyit Karam ve Efe Çelebi'nin başarılarını gelin hep beraber birlikte izleyelim."

Videoda maç anında aldıkları kritik ve önemli sayıların anlarını bir araya getirmişlerdi ve açıkçası kırk beş dakikalık videoyu ağzım açık bir şekilde izlemiştim. Videoda atladığım bir şey olduğunu düşünüp tekrar izlerken sunucu Selim Karam'ın oğlu Seyit Karam demişti. Selim Karam benim voleybol hakkında konuşacağım isimdi.  Seyit ise onun oğlu. Hasiktir! Bugün, Seyit beni çalıştırmıştı ve babasıyla konuşacaktım. Bu tesadüfe oldukça şaşırmıştım. Sadece dudak bükmekle kaldım.

Gözlerimi kapatıp bir süre öyle kaldım. Esnediğimi fark ettiğim anda balkondan çıkıp yatağıma girdim. Üzerime pikeyi çekip gözlerimi tekrardan kapattım.

Sabah uyandığımda kollarımdaki yorgunluk hâlâ devam ediyordu. Nasıl her seferinde böyle oluyordu anlamıyordum. Tek bildiğim bir şey vardı, o da ; dünden sonra kendime daha çok güvenmemdi. Bunun nedeni sanki az çok belliydi.

Üzerime okul formamı giyip saçlarımı sıkı bir topuz yaptıktan sonra odamdan çıkıp aşağıya indim. Annem kahvaltı masasını hazırlamış çay bardaklarına çay dolduruyordu.

"Günaydın aşkım."

"Günaydın anneciğim." Deyip yanağını öptükten sonra her zamanki yerime oturup annemi bekledim. Babam her zamanki gibi erkenden çıkmıştı. Alışık olduğumuz bir durumdu. Çayıma bir şeker atıp karıştırdıktan sonra çayından bir yudum aldım.

Kahvaltı faslından sonra annemle vedalaşıp kulağıma kulaklığımı takıp Seyit'in en çok konuşulan röportajlarından birini açıp dinlemeye başladım.

DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin