Bu kitap kalbi kırık herkes içindir.
Bölüme oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın!
Keyifli okumalar :)
♡
Son sandalyeyi de ters çevirdiğimde işim bitmişti. Bahçeden lokantanın içine girip Ahmet beyin odasına geldim. Kapıyı hafifçe çalıp girdiğimde masası da oturmuş kağıtlarla ilgileniyordu.
Kafasını kaldırıp bana baktığında yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.
"Bende seni bekliyordum miray."
Elini masasının bir çekmecesine atıp zarf çıkardı.
"Al kızım bu ay ki maaşın. Fazlası var eksiği yok."
Söyledikleriyle gülümsemem biraz daha büyüdüğünde Ahmet beyin elinden zarfı aldım.
Hakkım olanı aldım ve kimseye vermeye niyetim yoktu.
"Ahmet bey benim maaşım fazla biliyorsunuz. İçinden sizin olan parayı aldınız demi?"
Sorduğum soru karşısında yüzünde gülümseme oluştu.
"Benim olan pay bende kızım bu senin payın ve sen hakkın olanı al ve hakkı olmayan kimseye verme olur mu?"
"Olur Ahmet bey."
"Amca."
Beni düzeltmesi üzerine gülümseme ile karşılık verdim. Burada çalışmaya başladığımdan beri Ahmet bey bana sürekli olarak amca dememi ister ama ben inat eder ve bey demeye devam ederdim.
Kesinlikle kendisiyle ilgili bir sorunum olduğu için değildi ama kendi amcalarımdan pay biçtiğimde demek istememiştim.
Daha fazla odada kalmayarak odadan çıktım. Kasaya gidip çantamı aldığımda bana "MİRAY!" diye koşan kişiye baktım.
Ahh bu deli kız..
"Miray."
"Berfin?"
Elini omzuma koyup gülümsedi. Berfinin gülümsemesine karşılık istemsiz oluşan gülümsemeyle baktım.
"Babam okul kaydımı sizin okula almış!" diye heyecanla konuştuğunda bende ona karşılık olarak "Çok sevindim befo." dedim.
"Acaba senin sınıfına denk gelir miyim?" diye sorduğunda bilmem dercesine omuz silktim.
Çantamı omzuma takıp lokantadan çıktım. Berfinde hızlıca omzuna taktığı çantayla bana yetişmeye çalıştı.
"Ama böyle olmuyor sis."
Yüzümde oluşan gülümseme gördüğüm bedenle silinirken koşarak yanıma gelen berfinin elinden tuttum. Korktuğumdan değil arkadaşımın korkmasından dolayı tuttum.
"Befo şuan olmaz lütfen git."
Bakışlarımın hedefinde olan bedene baktığında elimi daha sıkı tuttuğunda bakışlarım berfine döndü.
"Hadi git befo."
Kafasını hızlıca iki yana sallayarak beni reddetti.
"Hayır tabiki sis gitmem!"
Bana sitem etmesine karşılık kaşlarımı çattım . Şuanda burada olmaması gerekiyordu.
"Gitmelisin berfin!"
"Gidemem sis!"
Sitemkar çıkan sesine daha fazla karşı çıkmadığımda bize doğru gelen kişiye baktım.
'lanet herif...'
"Ooo bugün iki tanesiniz ha?"
Kaşlarım çatıldı.
"Ne işin var senin burada?"
"Ne işim mi var? Benim işim sensin güzellik."
Saçmalamaya başlaması üzerine yüzümü buruşturdum. Cidden aptalın tekiydi.
"Borcumu ödedim ve seninle olan işim BİTTİ!"
Sonlara doğru yüksek çıkan sesimle boğazıma bir ağrı girdi.
"Ben bitti demedim güzellik!"
Artık daha fazla dayanamayan berfin hızlıca ayağına yere vurdu ve "SALAK seni istemiyor işte gitsene işine," diye bağırdı.
"Benim işim sizsiniz."
Berfin elimi bıraktığında karşısındaki kişiye yaklaştı. Bu kız ne yapmaya çalışıyor!
Cidden deli!
Tam karşısında durup ellerini karşısındaki kişinin omzuna koydu. Kulağına yaklaştı ve "Demek işin biziz ha?" dedi.
Korkusuzca çıkan sesine karşılık titreyen bacakları yapmak istediğini sorguladığını gösteriyordu.
"Tabiki sizsiniz,"
Daha fazla kendini sorgulamayıp yapmak istediğini yaptı.
Omuzlarında olan ellerini sıkılaştırıp bacak arasına bir tekme attı. Attığı tekmeyle afallayan kişiye birde tokat attığında kocaman bir kahkaha attım.
Kahkahamı duyduğunda bana döndü ve o da bir kahkaha attı.
Bana bakmasını fırsat bilip berfine vurmaya çalışmasını fark ettiğimde koşarak berfinin yanına gittim ve lanet herife bir tekme attım.
"Sakın benim arkadaşıma vurmaya kalkma pislik!"
Bağırmamdan yararlanan berfin omzundaki çantayla vurmaya başladı.
Vurmaya devam ederken aynı zamanda da "SALAK!" diye bağırıyordu.
Berfinin elinden tutup onu durdurduğumda bana baktı ve sıkıca elimi tuttu.
"Koş befo!" diye bağırdığımda beni ikiletmeden koşmaya başladı.
Bende koşmaya başladığımda kocaman bir kahkaha attı. Boşta kalan kolunu kaldırıp;
"İŞTE BENİM SİS'İM!" diye bağırdı.
Bağırmasıyla bende bir kahkaha attığımda soluk soluğa durduk. Ellerimi dizlerime koyup nefesimi düzenlemeye çalıştım.
Halen aynı pozisyonda dururken telefonuma bildirim sesinin gelmesiyle çantamdan telefonumu çıkardım ve mesajı okudum.
Bilinmeyen Numara: İşte benim papatyam.
♡
Evett bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Bölümde bilinmeyen yoktu ama diğer bölümde olacağını söyleyebilir :)
Diğer bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK KALP/ YARI TEXTİNG
Short StoryBilinmeyen Numara: Papatyalar ölünce kokarmış. Bilinmeyen Numara: Oysa kalbi kırık bir papatyanın ölünce kokması ne işe yarar ki? Bilinmeyen Numara: Kırık kalpli papatya...