Yeni Şehir

152 22 4
                                    

Bu sabah uykumdan mutsuz bir şekilde uyandım.Büyüdüğüm şehri terk ediyordum.İzmir'in her yerinde anılarım vardı benim.Nasıl terk ederim bu şehri.İzmir'den taşınacağımız aklımın kıyısından bile geçmezdi.Yüreğimi parçalayan bir hüzün vardı içimde.Anılarımı,arkadaşlarımı,bu şehri terketip gidiyordum.Evden çıkarken son kez eve baktım.Her köşede bir anım vardı.Acaba insanlar gidince anıları kalır mıydı?Bu sorunun cevabı kesinlikle evet.İlk defa farklı açıdan bakıyordum evimize.Aynı şekilde İzmir'e de öyle bakıyordum.Edindiğim dostlukları,burada geçirdiğim zamanları daha gitmeden özlüyordum ki gidince ne yapacaktım bilmiyorum.Ankara bana hep soğuk bir şehir olarak gelmiştir.Ya da Ankara hakkında fazla bilgi sahibi olmadığım için böyle düşünüyordum.Yinede Ankara'ya karşı ön yargılıydım.

Arabaya binmeden son kez baktım evimize ve ağlayan arkadaşlarıma.Nasıl bir hüzündü bu.Yüreğimi yakıyordu.Tüm ailede genel olarak bir hüzün vardı.Herkes zorla gidiyordu sanki.

Genelde tüm yolculukları severdim.Özellikle yolda uyumaz yolları izleyerek giderdim.Ama bu sefer canım hiçbir şey yapmak istemiyordu.Ama İzmir'den çıkana kadar yolu izleyecektim.Son kez görüşümdü bu şehri.Yolları izlemeye çalıştım.İzmir'in yeşilliğini,denizini,yolunu ilk defa bu kadar dikkatli inceledim.İlk defa bu kadar özlemle baktım denize.İzmir'in il sınırı tabelasını görünce yanağımdan birkaç damla yaş süzüldü.Bir şehri terk etmek neden acı verirdiki insana.

Çok yorgun olduğum için gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Ama sürekli İzmir'de geçen anılarım geliyordu aklıma.
Bir süre sonra istemsizce uykuya daldım.Uyumak biraz olsun kafamı dağıttı.Ankara il sınırı yazısını görünce beynim sorular sormaya başladı.Bu şehre alışabilecek misin?Arkadaş edinebilir misin?Yeni evin nasıl?Bu sorular beynimi bulandırırken hepsini dağıttım ve yola odaklandım.Annem ve babam sohbet ediyorlardı.Annem uyandığımı fark edince arka koltuğa doğru döndü ve elimi tuttu.
'Günaydın tatlım.Daha iyi misin?'dedi yorgun gözlerle.
İçimde hala bir sızı vardı ama daha iyiydim.'Günaydın.Daha iyiyim.'dedim.
Canım sohbet etmek istemiyordu.Zaten Ankara'nın içine girdiğimize göre uyuyamazdım.Uyusam bile kısa bir süre uyurdum.Bu yüzden Ankara'yı incelemeye çalıştım.Nerede olduğumuza dair hiçbir fikrim yoktu.Hiç bilmediğim bir şehre,yabancı insanlara,farklı öğretmenlere ve farklı çevrelere alışabilirmiydim?Ankara kalabalık,insanların kişilikleri farklı,İzmir kadar sıcak da değil.Ankara'nın ayazı varmış.Çok soğuk olurmuş.Bir de kuvvetli esen Rüzgarı.Rüzgar...İnsanı savurur geçer.Eser durur.
Ben sıcak şehirlerin kızı olan Yağmur, nasıl alışırdım bu soğuk şehre?Zaten kolay kolay iletişim kuramayan biriyim.Birde hiç arkadaşım olmazsa kafayı yerim sanırım Ankara'da.Dertlerimi insanlara anlatmak yerine kağıtlara,defterlere anlatırım.Ama Ankara'ya gelmeden önce içimde hep iyi bir his oldu.Umarım insanlarla iletişim kurmakta sıkıntı çekmem.
Ben bunları düşünürken bir apartmanın önünde durdu araba. Evet başlıyoruz.

Sanırım yeni evimiz burasıydı.Annem ve babamla birlikte bende arabadan indim.Erkek kardeşim Yiğit hala uyuyordu.Apartmanı incelemeye başladım.Çok yeni bir apartman değildi.Ama eski de değildi.En fazla 7 yıllık gibi duruyordu.Apartmanın dışı krem rengiydi.Bir sokağın köşesindeydi.Sokak biraz dardı.Ama araba girebiliyordu.Fazla kalabalık bir sokak değildi.Babam nakliyatçılarla konuşurken annemde yanımda duruyordu.Babam nakliyatçılarla konuştuktan sonra yanımıza geldi.
'Hayatım şimdi eşyaları taşımaya başlayacaklar.Birazdan Cihanlarda gelir.Birlikte yerleştirirsiniz eşyaları.Kızım sende istersen Yiğit'i al etrafı dolaşın.Ama fazla uzaklaşmayın.' dedi babam telaşla ve sonra tekrar nakliyatçıların yanına gitti.
Demek Cihan Amcalar da bize yardıma gelecekti.Cihan Amca bizim aile dostumuzdu.Hem de babamın eski iş arkadaşıydı.Benden 3 yaş büyük bir oğlu ve benden 1 yaş küçük bir kızı vardı.Birinin ismi Arda diğerinin ismide Arya idi.Karısının adı da...Sanırım Meral'di.İsim hafızam fazla iyi olmadığı için bazı isimleri hatırlamıyorum.

Kardeşimi uyandırmak için arabaya doğru yöneldim.'Yiğit,bebeğim hadi uyan.' dedim bebek koltuğunun kemerini açarken.Uykulu gözlerle bana baktı sonra da gülümsedi.Onu kucağıma aldım.Tam arabanın kapısını kilitleyecektim ki arkamda bir araba durdu.
Dönüp arabaya baktım.Cihan Amcalar gelmişti.Ailecek gelmişlerdi.Hep birlikte arabadan indiler.Hepsiyle teker teker sarıldım ve merabalaştım.'Ne güzel kız olmuşsun Yağmur ya.En son çok küçükken görüşmüştük.O zamanlar sümüklüydün kız.' dedi Cihan Amca espriyle karışık,ama yüzümde tek bir ifade bile olmadı.Tip tip suratına bakınca o da ciddileşti.
Cihan Amca'nın oğlu Arda çok yakışıklı bir çocuktu.20 yaşında Ankara'da bir üniversitede mühendislik okuyormuş.Daha öncesinde de sosyal medya üzerinden konuştuğumuz için fazla mesafeli değildik.Zaten normalde de sıcak biriydi.
Birlikte bizim evin iki bina arkasında kalan parka gittik.Arda'nın kardeşi Arya'da bizimle birlikte geldi.Birlikte kardeşim Yiğit'i salladık.
Park çok büyüktü ve kalabalıktı.Bir tarafta oyun parkı,bir tarafta spor aletleri,oturma alanları,yürüyüş yolları,küçük bir havuz ve köpekler için yerler vardı.Tam benlik bir yerdi.Yeşilin her tonunun hakim olduğu,bahar kokan huzur dolusu bir yerdi.Parkın içinde bir süre gezdik.Daha sonra köpeklerin olduğu tarafa geçtik.Etrafıma göz gezdirdim.10-12 civarı ev köpeği,4 tane de sokak köpeği vardı.
Kardeşim küçük goldenların yanına gidince bizde peşinden gitmek zorunda kaldık.Kardeşim köpeği sevmeye başladı.Arda ile beraber bir banka oturduk.Arya ise oyun parkında oturdu.Çünkü köpeklerden korkuyormuş.Köpeklerden korkulur mu ya?Dünya tatlısı onlar.
Sanırım bende İzmirdeki köpeğimi özledim.Ama bu evimiz apartman olduğu için annem köpeği istemedi.Yoksa ondan ayrılamazdım.Bu yüzden köpeğim Ares'i İzmir'de bir hayvan barınağına götürdük.

İzmir'i ve İzmir'e dair her şeyi özlemek içimde bir burukluğun oluşmasına sebep oldu.Ama daha fazla canımı sıkmak istemedim.Belki de Arda ile sohbet etmek kafamı dağıtır diye düşündüm.
'Arda hangi üniversiteye gidiyorsun.'dedim.Bir kaç adım ötede duran kardeşimi izliyordu.Kafasını bana doğru çevirip açık renk gözlerini bana çevirdi.'Odtü İnşaat Mühendisliği.'
Suratına şaşırmış gibi baktım.Çünkü şaşırmıştım.Daha çok baba parası yiyen,karı-kız peşinde gezen biri olarak kurgulamıştım kafamda.Yanılmışım.
'Bir şey mi oldu şaşırmış gibisin.Ayrıca derslerinde yardım edebilirim.Özel ders gibi olur.' dedi Arda.Suratına boş boş baktığımı hissedince kendimi toparlayıp bende ona cevap verdim.'Yok şaşırmadım bir şeye.Özel ders de iyi olur.Değerlendirelim bu konuyu.'dedim.

Erkek kardeşim Yiğit, köpekleri sevdikten sonra parktan çıkıp yeni evimize doğru yürümeye başladık.

Merhaba arkadaşlar.
Yeni bir kitaba başlıyorum.Aslında 'Beni Bırakma' adlı kitap daha bitmedi ama biraz amatörce yazıldı.Sizin isteklerinize göre o hikayeyi devam ettirebilirim.Ya da silebilirim.
Bu hikayede betimlemelere,konuşmalara daha dikkat ettim.Hatam olabilir.Kusura bakmayın.
Bu hikayeyi gerçekten büyük bir keyifle yazmaya başladım.Olayların klişe olmasını istemiyorum.Hikayeme oy verildikçe ve yorum yapıldıkça gerçekten çok mutlu oluyorum ve daha çok yazasım geliyor.Zaten burası amatör ama idealleri olan yazarların yeridir.Birbirimizi her zaman desteklemeliyiz.Bu arada kitabın ismi belki değişebilir.Hepinizi seviyorum.Umarım beğenmişsinizdir.
19.05.2015
01:01

KARANLIĞA DOĞRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin