Kahvaltı

61 4 5
                                    

Soldan sağa Yağmur,Rüzgar,Mine,Anıl
Dünkü yaşadığım şokun etkisiyle gece uyumam zor oldu ama yine de uyuyabilmiştim.Sınav haftam seri bir şekilde devam ediyordu ve bugün matematik ve fizik sınavım vardı.Fazla çalışamamıştım ama kendime matematikte güveniyordum.Fizikte de Allah ne verdiyse yapacaktım.Çünkü lanet olası bir zorluğu vardı fiziğin.

Düşüncelerimden sıyrılıp yataktan doğruldum.Hava sıcak duruyordu.Altıma siyah yüksek bel pantolonumu giyip tshirt olarak da Bob Marley baskılı olanı seçtim.Serbest kıyafetle okula gitmekte zor iş.Her sabah ne giysem derdi oluyor.Allahtan ben o kızlardan değilim ama ister istemez dolabın karşısında 15 dakika harcıyordum.
Saçıma fön çekip çantamı aldım.Hiç kahvaltı yapasım yoktu.Babam kahvaltı masasında oturmuş çayını yudumluyordu.Aynı evde yaşamamıza rağmen babamı çok sık göremiyordum.Akşamları eve geç geliyordu sürekli toplantılardaydı.

2 gün önce babamın gömleğinde siyah uzun saç telleri bulmuştum ama bunu anneme söylemedim.Ve normal karşılamaya çalıştım.Aman iş yerinde bir sürü kadınla görüşüyordur onlardan gelmiştir yanlışlıkla deyip gönlümü ferah tutmaya çalışıyordum.

Annem ise bunalıma girmiş gibi takılıyordu evde.Mesleğine devam etmiyordu.İzine ayrılmıştı.Saçları eskisi kadar düzenli durmuyordu.Babamla eskisi kadar iyi değillerdi.Arada bir Anıl'ın annesiyle alış verişe çıkıyorlardı.O kadar.

Annem için endişeleniyordum ama biraz daha endişelenirsem okula geç kalacaktım.Mutfağın kapısından 'Ben çıkıyorum.Okulda atıştırırım bir şeyler.' deyip kapıyı sertçe kapattım.Eğer onların cevabını bekleseydim itiraz edeceklerini biliyordum.
Oyalanmadan asansöre binip zemin kat düğmesine bastım.

Apartmandan çıktığımda karşımda tüm karizmasıyla Anıl duruyordu.Siyah bir pantolon giyip paçalarını biraz kıvırmış üstünede kırmızı bol bir t-shirt giymişti.

Yanına geldiğimde 'Günaydın prenses.' dedi ve bana sıkıca sarıldı.Onun bu yaklaşımları kardeşçe olduğu için böyle sözler söylemesine bir şey demiyordum.Zaten Mine'de kıskanmıyordu.

'Günaydın sarı kuş.' dedim.Evet böyle vıcık vıcık sözlerden nefret ediyordum ama bende kullanıyordum.

Arabaya bindiğimizde Anıl hemen bir sigara yaktı.Paketi bana uzattı.

'Ne.' dedim şaşkın şaşkın.

'İçiyorsan al bir tane.'dedi.Mal mal sigaraya bakıp içinden bir tane aldım.Aslında çok sık içmiyordum ama haftada 3-4 tane falan içiyordum.

Torpidonun üzerinde duran çakmağı alıp sigarayı yaktım ve içime bir nefes çekip dumanını dışarı üfledim.Anıl bir yola bir bana bakıyordu.

'Neee!Bakma öyle.' diye haykırdım ve camdan külleri attım.

'Çok güzel sigara içiyon kız.Ha bide benim karnım çok aç.Kahvaltı yapıp öyle geçsek okula.Mine de gelcek zaten Rüzgarla.' dedi ve sigarasından bir nefes daha içine çekip camdan fırlattı.

'Olur bende kahvaltı yapmamıştım zaten.' dedim ve bende sigaram daha bitmeden camdan fırlattım.

Anıl hiç bilmediğim sokaklardan dönüp dönüp durdu.En sonunda bir yerde durduk.Arabadan inip etrafıma bakındım hiç bilmediğim bir yerdi.Etrafımda sadece kafeler vardı.Daha fazla etrafı inceleyemeden Anıl kolumdan çekiştire çekiştire bir kafeye soktu.

Kafeye girdiğimizde orta yaşlı bir adam bizi karşıladı.

'Hoşgeldiniz Anıl Bey.Rüzgar Bey ve Mine Hanım her zamanki yerinizdeler.Siz de hoşgeldiniz hanımefendi.Buyrun lütfen.' dedi ve eliyle bir yeri gösterdi.Gösterdiği yere baktığım.Mine ve Rüzgar hareketli bir sohbetin içindeydiler.Geldiğimizi fark etmediler bile.Anıl'ın sesiyle sohbetlerini durdurup bize baktılar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIĞA DOĞRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin