Rüzgar

66 10 1
                                    

Mart ayının başındaydık.Havalar biraz olsun güzelleşmişti.İzmir'e çoktan bahar gelmiştir.Ama Ankara hala çok soğuktu.Güneş vardı ama ayaz hiç gitmiyordu.

Pozitif bir gün olacağına inanarak yataktan kalktım.Yeni bir okulda ilk günümdü.Birinci sınıfa başlayan çocuklardaki heyecanın aynısı vardı.
Ama ben birinci sınıfın ilk günü okuldan kaçmışım.Okul kıyafetimi giymişim güzel saçlar,başlar...İlk ders hoca beni bir çocuğun yanına oturtmuştu.Ben de 'Öğretmenim köşedeki yakışıklıyla oturcam.Bu mal.' dediğimi az çok hatırlıyorum.Sonra da sınıftan çıkıp okulun bahçesinde takılmışım.Küçüklükten belliymişim yani.

Hemen yüzümü yıkadım.Eşyalarımı yerleştirme fırsatını bulmuştum dün.O yüzden bugün valize degil dolaba yöneldim.Uzun bir süre dolapta bakıştık.En sonunda açık renkte dizleri yırtık kotuma karar verdim.Üstüme bol bir t-shirt giydim ve üşümeyim diye bir hırka giydim.

Kahvaltı yapmak için odadan çıkıp mutfağa gittim.Annem krep yapmıştı.Babam ise kahvaltıyı çoktan yapmış.Tek başıma oturup kahvaltımı yaptım.Fazla oyalanmak istemiyordum.Saat 7:30 idi ve daha çanta bile hazırlamamıştım.Kahvaltımı bitirip çantamı hazırlamak için odama geçtim.

Ders programının ne olduğunu bilmediğim için çantama iki defter ve kalem kutumu attım.Bir de kızların çantasında bulunması gerekenleri(Cüzdan,ayna,krem,telefon...) koydum.

*****************
Apartmandan çıktığımda sokağın kenarında iki kedi gördüm.Ee tabi mart kedilere güzel.
Kendi kendime güldüğümü fark ettim.Hiç bozuntuya vermeden arabaya bindim.Yol çok uzun değildi zaten.15 dakikada geldik.
Sınıfımın yerini tam olarak bilmiyordum ama etrafa baka baka bulabilirim.Tek tek sınıfların tabelalarına baktım.11-D.Sonunda bulmuştum.Ama ders zili çalmış sanırım.Kapıyı tıklattım.'Geeellll' diye gür bir ses geldi içerden.
İçeri girdiğimde göbekli,kel bir hoca duruyordu karşımda.'Hocam ben yeni geldim.' dedim.

'Kendini tanıt kızım.'

'Ben Yağmur.İzmir'den geliyorum.Annem hakim,babam ise bir şirkette müdür yardımcısı.Bir erkek kardeşim var.'

'Tamam kızım tamam.Geç otur bir yere.' dedi ve gülümsedi.Bende hocaya gülümsedim.

Oturcak yer bulmak için etrafıma bakındım.En arkada boş bir sıra bulup oturdum.Önümdeki iki çocuk sürekli arkalarını dönüp bir şeyler diyorlardı.

'Yağmur İzmir'de güzel kız var mı?'

'Yağmur çok tatlısın.'

'Sevgilin var mı Yağmur.'

Hiçbirine cevap vermeden suratlarına bakıyordum.Derse zaten odaklanamıyordum.Çünkü hoca keldi ve keller benim her zaman dikkatimi dağıtır.

Hele şükür ders bitti.Oturduğum yerden hiç kalkmadım.Kimseyi tanımıyordum zaten.Çantamdan yeni aldığım romanı çıkarttım.Kitabın içeriğine bakıyordum.O sırada yanıma beline kadar uzanan sarı saçlı iri gözlü bir kız geldi.
'Selam Yağmur.Ben Mine.Bu da Anıl,erkek arkadaşım.'
Arkasında duran çocuğu fark etmemiştim bile.Çocuk ciddi anlamda yakışıklıydı.
'Selam.Memnun oldum.' dedim.İkisi bana o kadar sevecen bakıyorlardı ki hemen içim ısındı onlara.
'İstersen bizimle takılabilirsin.Bahçeye çıkıyoruz gelir misin bizimle.' dedi.Gözleri gelmem için yalvarıyordu resmen.
'Olur gelirim.' dedim ve sıradan kalkıp peşlerine takıldım.

Boş buldukları bir çardağa oturdular.Bende karşılarına oturdum.'Kendinden bahsetsene biraz.' dedi Mine.

'Sınıfta bahsetmiştim.Siz bahsedin.'

'Tamam ben kendimi anlatayım.' diye ortaya atıldı Mine.

'Adım Mine ahahahaha.İstanbulluyum.Annem hemşire,babam inşaat mühendisi.Bir ablam var.Birde oreolu pamuk şekerim var.' dedi ve gülerek Anıl'ı gösterdi.Iyy oreolu pamuk şeker mi?Çok sevimsiz değil mi ya?
'Hmm.' demekle yetindim.Anıl kendinden bahsetmeye başladı.
'Bursalıyım.Annem grafik tasarımcısı.Babam Kara Holding'in sahibi.Bir abim bir de kız kardeşim var.Öyle yani.' dedi ve kolunu Mine'nin omzuna attı.
Zilin çalmasıyla sınıfa doğru yürümeye başladık.Mine ve Anıl koridorda sürekli şakalaşıyordu.Birkaç gözün üzerimde olduğunu hissediyordum.Ama anormal bir durum değildi.Çünkü yeni geldiğim belli oluyordu.
Sınıfa girdik.Ben duvar kenarı en arkada tek başım oturuyordum.Mine ve Anıl ise orta sırada en arkada oturuyordu.
O sırada hoca sınıfa girdi.Arkasından biri daha girdi ama bakmadım.Yanıma geçip oturdu.O zaman kafamı kaldırıp baktım.Aman Allahım!
'Rüzgar,oğlum sürekli geç kalıyorsun.Yeter ama.'
Rüzgar
Demek adı Rüzgarmış.Hiç yüzüme bile bakmıyordu.Ama ben ona bakıyordum.Yan profili bile çok güzeldi.Elimi çenemin altına koyup onu izlemeye devam ettim.Bir anda kafasını döndürünce ne yapacağımı bilemedim.Hemen kafamı öne çevirdim.Gülümsedi.
'Bana bak.' dedi.Ne kaba bir şeydi bu ya.Ama dediğini yaptım.
'Başka bir yere otur diycem ama boş yer yok.Mecbur yanımda oturcaksın ama kurallarıma uymak zorundasın.'

'Yo uymuycam.'

'Derste beni izlemeyi kes.Resmen taciz ediyorsun gözünle.'

'Neee!Yok artık.Taciz mi ?'

'Evet taciz.Bir de yazılılarda kopya isteme ve benimle derste konuşma.Tenefüstede.'

'Asıl sen kopya isteme be.Bak sen varya-'

Hocanın tip tip bakmasıyla sözüm yarıda kaldı.Zaten o sırada da zil çaldı.

Tüm günüm Mine ile geçti.Anıl ise Rüzgarla takıldı.Çıkışta eve nasıl gideceğimi bilmiyordum.Ve endişeliydim.Ama Anıl ile evlerimizin yakın olduğunu duyunca çok sevindim.
Anıl arabayla gelmiş.Siyah çok güzel spor bir araba okulun garajındaydı.Öne Anıl'ın yanına oturdum.Arabayı çalıştırmadan önce Anıl'ı durdurdum.

'Anıl sen araba sürmeyi nerden biliyorsun?Yani 17 yaşında değil misin?'

Bir kahkaha patlattı.'Korktun mu kız sen?' dedi ve yanağımdan makas aldı.'Ben 19 yaşındayım.2 yıl İngiltere'de dil eğitimi aldım.' dedi.

'Hmm.' dedim.Bizim sokağın başına geldik.'Teşekkür ederim.' dedim.Tam arabadan inecekken beni kolumdan tutup durdurdu.

'Yağmur...Rüzgar kaba biri değil.Onu öyle tanıma olur mu?' dedi.Gözleri anlamadığım bir şekilde parlıyordu.

'Nerden çıkarttın bunu şimdi.'

'Derste atışıyordunuz da.'

'Rüzgar Beyin kuralları varmışta onu tartışıyorduk.Anıl iyiki beni aranıza aldınız.Çok iyisiniz.' dedim.

'Sende öylesin kanka.' dedi ve güldü.Anıl'a hoşçakal deyip arabadan indim.

Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım.Tabi annem beni rahat bırakmadı.İlk günümü,Mine'yi ve Anıl'ı anneme anlattım.Sonra biraz kardeşimle zaman geçirdim ve akşam yemeğine kadar uyumak için gözlerimi kapattım.

Canımlarr okuyucu sayım arttı.Dayanamadım hemen yazdım.Dün balom vardı.Çok güzel geçti.Dans ettik,oyun havası oynadık ve yemek yedik.Hala Ankara'nın bağları havasındayım.O kafayla yazdım umarım güzel olmuştur.Hatam olabilir kusura bakmayın.Voteler ve yorumlarda artarsa sevinirim.16 sayfalık bölümüm ellerinizden öper. Seviliyorsunuz...
05.06.2015

KARANLIĞA DOĞRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin