that night

320 20 0
                                    

Arabayı parkettikten sonra yağmura yakalanmamak adına koşarak binaya girmiştim. Üzerimdeki gecelik ile birini görmek şu an karşılaşmak istediğim son durumdu. Evden nasılsam öyle çıkmıştım.

Tırnaklarımı kemirerek geçirdiğim asansör yolculuğu sonrası dairenin önüne gelmiş ve kapıyı çalmıştım. Uzun bir bekleyişin ardından soluk yüzümü gören Xandr şüpheli gözlerini üzerime dikmişti.

"Neler oluyor?"

"Sana da iyi akşamlar." Önünden sıyrılıp içeri geçtim.

Ben oturma odasına adımlarken arkamdan geliyordu. Kendimi sertçe koltuğa bıraktığım an ne için geldiğimi anlamış olmalıydı.

"Tamam, anlaşıldı. Kahve ister misin?"

"Şekersiz, sütlü."

Güldü. "Bilmiyorum sanki." Ardından mutfağa gitmişti.

Evde yine o kadar daralmıştım ki. Kocamın yaklaşık iki aydır asla eve gelmeyişi ve beni asla aramaması sinirlerimi bozuyordu. Nerede olduğu ya da ne bok yediği hakkında da hiçbir fikrim yoktu.

Umarım ölmüştür.

Xandr birkaç dakikanın ardından elinde iki kupayla geldiğinde teşekkür ederek almıştım.

Yanıma otururken "Hala gelmedi mi?" diye sormuştu.

"Hayır. Orospu çocuğu. Umarım gebermiştir. Mümkünmüş gibi..."

"Şöyle konuşmayı kes. Her zamanki gibi işte, çıkar bir yerlerden yakında."

"Sorun da tam olarak bu zaten Xandr. Ben onun karısıyım. Sürekli bir yerlere kayboluyor ve beni haber verecek kadar bile önemsemiyor."

"Onunla evlenirken bunların hepsini göze alman gerekiyordu."

"Bu kadarını beklemiyordum."

Sıcak kahveden büyük bir yudum alıp sehpaya bıraktım ve olduğum yerde uzandım. Tavanı seyrediyordum.

Xandr... Zayn konusunda fikir alabileceğim ve dertleşebileceğim tek insandı. Aslında tek arkadaşımdı. Aynı zamanda Zayn'in de arkadaşı olması bir bakımdan iyiydi.

"O evin duvarlarından çok sıkıldım Xandr. Boğuluyorum. Üstüme üstüme geliyor her şey sanki. Yalnızım. Nereye gidersem hesabı soruluyor. Kendisi sorsa yine bir şey demeyeceğim. Bazen ismini bile bilmediğim adamlar yapıyor bunu. Çünkü beni arayıp nasıl olduğumu sormaktan bile aciz ama peşimi bırakmıyor."

Xandr cevap vermek yerine kahvesini yudumladı ve açık televizyon ekranını kapattı. Her zaman olduğu gibi asla susmayacağımı ve aynı şeyleri tekrarlayacağımı biliyordu.

"Yediğim yemekten, arkadaşlarıma kadar karışıyor ama o sikik eve geldiğinde yüzüme bile bakmıyor. Duşuna giriyor ve canı isterse yanıma uzanıyor sadece. Sonra birkaç gün daha benimle kalıyor ve evet, yine aylarca ortadan kayboluyor."

"Bugün konuştuk."

Heyecanla ona döndüm.

"Ne zaman, ne konuştunuz? Neden beni aramadın!"

"Sen gelmeden biraz önce. Evden çıktığını haber vermişler. Bana geleceğini düşünmüş."

"Bu kadar mı?"

"Evet."

"Nerede olduğunu, ne zaman geleceğini sormadın mı Xandr?"

"Sordum. Tabii ki cevap vermedi. Kocanı benden iyi tanıyorsundur diye düşünüyorum."

İç çektim. "Emin ol öyle değil. Evlendiğimizden beri toplasan bir yıl bile birlikte yaşamamışızdır."

Doğrulup soğuyan kahvemi hızlıca bitirmiş, koltukta arkama yaslanarak rahat bir pozisyona geçmiştim. Ağlama pozisyonuma.

sinner | zm [completed 10/10]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin