sinner | zm [completed 10/10]

whatever happens, dear

Üniversitenin kapısından çıktığımda gözlerim onu arıyordu. Her çıkışımda olduğu gibi yine onunla olacaktm.

Zayn, hayatımı birleştirmek için gün saydığım adam.

Ona öyle büyük bir aşkla bağlıydım ki, her saniye onunla olmak istiyordum. Onun da benden farkı yoktu tabii. Birbirimizi çok seviyorduk.

Normalde beni bekletmezdi, ama bugün işleri olmalıydı. Bu yüzden beklemeye koyuldum. Birkaç dakika sonra arabası önümde durmuştu. Heyecanla içeriye girdikten sonra dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum.

"Saçlarını mı kazıttın?" demiştim gülerek. Alıştığım halinden farklıydı ama her haliyle çok iyiydi.

"Evet, beğendin mi?"

"Beğendim. Ama uzun hallerini seviyordum."

Arabayı hareket ettirdi. "Çabuk uzuyorlar."

Gülümsedim ve o sürmeye devam ederken abim Luke'a bu akşam da beni idare etmesiyle ilgili bir mesaj attım.

Ailede Zayn ile hala görüştüğümü bilen tek kişi oydu... Evleneceğimizi de. Ki evleneceğimiz gerçeğini annemlere nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. İzinlerini istediğim yoktu, ama yine de onay ihtiyacı duyuyordum. Onlar ailemdi ama karşı çıkarlarsa başka çarem kalmayacaktı. Benim bir seçeneğim vardı, o da Zayn'di ve onun için her şeyi göze alabilirdim.

Luke anneme iyi bir yalan uydurabilirdi, bildiğim kadarıyla babam bugün gece nöbetindeydi. Rahattım.

"Nereye gidiyoruz?"

"Güzel bir yemek yiyelim, ardından bana geçeriz."

Üstümdekiler gerçekten çok basit kıyafetlerdi ve Zayn'in yemek yediği yerlerin lüksünü düşününce rahatsız olmuştum. "Zayn, üstüm bir restorana uygun değil."

Bana bakmış ve baştan aşağı süzmüştü. "Alışverişe gidelim o zaman."

-

Koca poşetlerle alışveriş merkezinden çıkarken hala şaşkındım. Bir akşam yemeği için almadığımız şey kalmamıştı. Elbisemi, bir çanta, elmas işlemeli bir kolye, bilezik ve birkaç tane iç çamaşırı almıştık. Tamamen onun zevkine göreydi. Beni istediği gibi giydirmesini seviyordum.

Her şeyi bagaja yerleştirdikten sonra planladığı yere gitmiş ve çok güzel bir akşam geçirmiştik. Çalışanlar çok ilgiliydi, yemekler ve şarap çok lezzetliydi.

Eve döndüğümüzde yorgundum ama hemen uyumak istemiyordum. Onunla zaman geçirmeye fırsatım varken bunu erteleyemezdim.

Yukarıya çıkıp yatak odasına girdim. Üstünü değiştireceğini söylemişti ama uzun zaman olmuştu.

İçeriye girip ışığı açtığımda onu karşımda çıplak bir şekilde görmeyi beklediğim söylenemezdi.

"Özür dilerim, bir anda girdim."

Tam çıkacakken beni çağırmıştı.

"Gelsene."

"Giyin sen, ben aşağıdayım."

Yanıma gelip ellerini belime sardığında heyecanlanmıştım. "Benden kaçmayı bıraksan mı artık?" dediğinde omuzlarına tutunmuştum.

Elbisemin ince askısını indirdikten sonra omzumu öpmüştü. Boynumdan dudaklarıma kadar ilerledikten sonra dudaklarıma kapanmıştı.

Bana hiç dokunmamıştı, ikimiz de hazır olmayı beklemiştik. Aramızdaki şey çok özeldi ve bunun her anlamda öyle kalmasını istiyorduk.

Fakat bu gece tam anlamıyla bana dokunmasını istiyordum. Buna ihtiyacım vardı.

Tutkulu bir öpücükten sonra beni kucağına almış ve yatağa bırakmıştı. Elbisemi çıkarmama yardım etti. Sanki bedenime dokunurken her an zarar vereceğini düşünüyormuş gibi irkiliyordu. Karşısında iç çamaşırlarımla kaldığımda biraz gerilemiş ve bedenimi süzmüştü.

"Çok güzelsin..."

Gülümsedim. Elleri belimi buldu ve vücudumda keşfe çıktı. "Pürüzsüzsün..." Göğüslerimin üstünden geçti. "İpek gibisin."

Dudaklarımız tekrar buluştu ve onu hiç olmadığım kadar iştahlı öptüm. Bacaklarımın arasına girdiğinde beline dolanarak onu kendime hapsettim.

"Dawn..."

"Sevgilim."

"Birbirimizi ne olursa olsun seveceğiz, değil mi?"

Ellerim yanaklarını buldu, avuçlarıma nazik bir öpücük kondurdu.

"Tabii ki." Güldüm. "Ne olursa olsun aramızdaki şey asla bitmeyecek. Seni asla bırakmayacağım, sana ihanet etmeyeceğim, yürüdüğün yoldan yürüyeceğim Zayn."

Alınlarımızı birbirine yaslamış ve burnumu öpmüştü. "Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."