Yeni bölüm yazmayı özlemişim vallahaaa
Neyse uzatmadan iyi okumalar...
.
.
.
.
.
.
*akademi*
Diego: ya allah için ne yapıyoruz burda? Daha reşit değiliz biliyorsunuz değil mi ?Allison: bilgi için sağol diego ama ŞU SALAK KLAUS ANCA BÖYLE İKNA OLUYOR.
Klaus: ne var ya ? Böyle durumlarda stres oluyorum biliyorsunuz. Anca böyle toparlıyorum.
Dibinde kalan son alkolü kokteylini içtikten sonra ayağa kalktı. Burası bir gece kulübüydü. Kaçak girmişlerdi ve şimdi çıkıyorlardı.
Klaus: burdaki işimiz bitti. Hadi gidelim.
Klaus güneş gözlüğünü taktı ve havalı -öyle olduğunu düşünerek- yürümeye başladı.
Luther: şu five'ı bulalım da başka bir şey istemiyorum.
İğrenç bir gündü ve devem ediyordu. Dünyanın sonu gelseydi şaşmazdık. Gece kulubünden çıkmışlardı ama nereye bakıcaklardı ki ?
Diego: nereye gidiyoruz peki şimdi ? Aklınızda bir yer var mı ?
Vanya: ağaç eve baklamıyız bence. Y/n ile five yapmıştı hatırladınız mı ? Oraya gidelim.
Mantıklı bi seçim. Ormanın derinliklerinde, göl kenarında olan , çeşitli güzel kokular ve güzel aydınlatmalar ile süslenmiş o ağaç ev... oldukça romantik bir atmosfere sahipti. Hatta sırf bu yüzden klaus ve ben tarafından y/n ile five uzun bir süre shiplenmişlerdi.
Uzun bir sürenin ardından ağaç evin önünde duruyorlardı. Çok yüksekteydi bu yüzden tırmanmak için bir halat vardı.Herkes yavaş yavaş tırmandı ve ağaç evin kapısında içeriyi izlemeye başladı. İçerde five bir şeyler mırıldanıyordu.
Five: benim hattam. Seni koruyamadım. Sende bir garipliğin olduğunu hep biliyordum. Sen... özelsin y/n. Ben bunu sana her baktığımda anlıyordum. Sadece-
Klaus: göremiyorum ya. Luther az eğilsene olm.
Allison: klaus ayağıma basıyorsun salak. Rahat dursana.
Klaus: allison susana duyamıyorum ya.
Diego: hepiniz susun. Duyucak bizi.
Five: duymama gerek yok görüyorum zaten sizi diego.
Five kapının ağzınındaki 'ailesine' bakıyordu. Onları görmemek için kör olmak lazımdı.
Diego: peki o zaman hadi eve gidiyoruz.
Five: siz gidin beni biliyorsunuz.
Diego: saçmalama. Bizimle birlikte geliyorsun işte five.
Five: y/n'yi bulmadan o eve dönmek istemiyorum.
Diego: bunu sen istedin five. Allison yapman gerekeni biliyorsun...
Five: sakın alli-
Allison: bir söylenti duydum bizimle eve geliyorsun.
Five ayağa kalktı ve allison'a doğru ilerledi. Ne zaman five sıkıntı çıkartsa diego allisondan rica eder allisonda seve seve isteğini yerine getirirdi.
Klaus: buradaki işimiz bitti hadi gidelim.
Klaus gözlüklerini takıp ağaç evden aşağıya indi. Ortamdan çıkarken hep bu saçma hareketi yapardı. Y/n bu hareketine çok gülerdi. Klaus bunu bildiğinden sürekli yapardı ve artık alışkanlık olmuştu .
Eve geldiklerinde ortada kimse yoktu. Ev tamamen boştu. Sessizlik hakimdi ortama. Genelde bu ev hiç susmazdı.
Diego kendini koltuğa attı. Yorgundu. Yorgundular. Diego gibi diğerleri de oturdu koltuğa. Five dışında. Gene mızmızlanarak mutfağa kahve almaya gitti. Mutfakta işi bittince yukarıya odasına çıkmaya yöneldi.
Diego: camdan atlayarak kaçmayı planlıyorsan yukarı hiç çıkma fiveeee !
Five: bazen beyninin olup olmadığını çok düşünüyorum Diego ! Merak etme camdan kaçmayı planladığım falan yok .
Five merdivenlerden yukarı doğru çıkarken Diego arkadından bakmakla yetiniyordu.
Diego: neden böyle dedi ki şimdi ?
Allison: küçük bir hatırlatma ışınlana biliyor...
Diego göt olmakla meşgulken five çalışma masasının başındaydı. Masasında duran tahta kalemini aldı ve tahtaya notlar almaya başladı.
Y/n geri gelmeliydi.Kafası karışıktı. Nasıl oldu da o portal ortaya çıktı ? Neden onu hiç bir yerde bulamıyordu? Bu sorular kafasında dolaşırken aklında dolaşan bir düşünce onu rahatsız etmişti.
Y/n geçmişte veya gelecekte olabilir miydi ?
Peki oraya nasıl gidecekti ?
Doğru zamanı nasıl bulacaktı ?
Bu iş görünenden daha zormuş...•
•
•
•
•
•
Bölüm sonuuuu
Yazmayalı paslanmışım :)
Düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.
Sonraki bölümde görüşmek üzeree <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez
FanfictionKayboldum. Geçmişte, gelecekte ve evrenler arasında kayboldum. Yolumu bulamıyorum. Kim olduğumu bulamıyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi kaybettim. Ailemi kaybettim. Ben... ben sadece kayboldum.