Melez

Bi takım sorunlar

Evett sonunda yeni bölüm...

Biliyorum çook geç geldi çünkü Wattpad'in şifresini unuttum ehe :)

Bide çok üşendim yazmaya ondan da kaynaklanıyor eugehkeoorspjhvıssorğ

Neyse iyi okumar <3
—————————————————

Burda ne işim vardı benim ? 1947 de neyin nesiydi ?

Y/n: kalus? Five ? Hey çocuklar nerdesiniz ?
Beni burda yalnız bırakmayın.

Az önceki öfkemden eser yoktu. Ne yapmalıyım nereye gitmeliyim bilmiyordum. Sadece olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım.

Burası bir sokak arasıydı. Ortama kötü koku hakimdi. Sağ tarafa döndüğünüzde iki tane çöp kutusu sizi karşılıyordu. İkiside dolmuştu ve çöpler rüzgarla beraber yere düşüyordu. Muhtemelen kötü koku çöp kutularından geliyordu .Kafamı yukarı kaldırdığımda ise iki duvara arasına sabitlenmiş ip vardı . Tahminen kıyafetleri asmak içindi. Sol tarafta ise beyaz bir duvar vardı. Oturduğum yer ise ıslaktı ama bu ıslaklık beni rahatsız etmiyordu.

Ağa kalktım ve caddeye doğru ilerledim. Yanımda hiç para yoktu. Gerçi olsada bir şey değişeceğini sanmıyordum. Sonuçta bu zamanda para farklıydı. Ayrıca giydikleri kıyafetlerde farklıydı. Burda çok kolay dikkat çekiyordum. Burda kalacağım süre ayak uydurmalıydım ki bu uzun sürecek gibiydi. Ağlayıp sızlamayı kenara bırakmalıydım. Ayrıca hala ateş gücüm vardı ve burada en güçlü olan bendim.

Hızla sokak arasından çıktım ve etrafa bakındım. İlk işim kalıcak bir yer bulmaktı.bulmak kolay olmalıydı.

*1 saat sonra*

Kesinlikle kolay değildi. Bir çok yer gezmiştim ama hiç bir yer bana uygun değildi.  Sonuçta kim bir fareyle ev arkadaşı olmak isterdi ki ? Sanırım bu iş çok uzayacaktı ve sandığım kadarda kolay değildi . Önüne ilk çıkan şeyi kabul edecektim.

*Bu sırada akademi*

Vanya: y/n ?!

Klaus: aptal bu kız ya.

Five: nereye gitti birden ?

Ben: yanlışlıkla portala girdi!!

Allison: ne !? Hayır nereye gider ki ?

Reginald: herkes yerine otursun. Kahvaltı saatinin bitmesine 13 dk var .

Five: ben şimdi seni var ya .hepsi senin suçun.

Ben: sakin ol five. Buna bi çözüm bulucaz.

Five: nasıl sakin olmamı beklersin?

Five birden reginald'ın önüne ışınlanır ve ona karşı olan öfkesini orada boşaltır.

Five: sen... sen var ya pisliğin tekisin. Seni seven tek kişi oydu , sana tek değer veren , seni tek düşünen oydu ve sen onu kaybettin. Sen y/n yi kaybettin.

Allison: five lütfen-

Five: sen sus allison. Bu pisliğin bir derse ihtiyacı var.

Reginald: benimle düzgün konuş.

Five: ben seninle bi düzgün konuşayım mı he ?

Allison: five bi söylenti duydum sakinleşiyormuşsun.

Allison sayesinde five biraz daha iyi durumdaydı. Bağırmıyor, ölüdücü bakışlar atmıyor ve reginaldı boğmaya çalışmıyordu.

Diego: güzel fikir allison

Allison: sağ ol diego.

Reginald: odasına götürün. Hatasını anlayınca çıksın dışarı.

Klaus: regi de kaşınıyor he

Ben: sussana aptal

Five: onu bulucam. Onu geri getiricem. Sonrada burdan gidicez.

Luther: hadi five biraz dinlen-

Five: hayır onu bulmaya gidiyorum. Bulmadan gelmiycem.

O dakikada ışınlandı ve gözden kayboldu. Nereye gidebilirdi ki ? Nereye bakacaktı ? Çok emin ve net konuşmuştu ya bulamazsa?

Klaus: bu daha aptal

Ben: sus klaus sus

Vanya: onu bulalım sonra y/n'yi buluruz.

Diego: haklısın ama nereye gider ki ?

Allison : ben tahmin ediyorum. Gidelim .

Klaus: sende öyle mal gibi dur regi. Çocuğun kaybolmuş ulan bi endişelen azcık.

Reginald: bana karşı saygılı ol.

Klaus: anca bunu de sen zaten-

Diego: aptal aptal konuşma da gel seni salak.

Klaus: tamam ya tamam.

——————————————————-

Bölüm sonu

Düşüncelerinizi yazmayı unutmayın oy kulanmayı da

Diğer bölümde görüşürüz :)