4.Bölüm

8.6K 412 82
                                    

Selam

Nasılsınız ?

Bu kurguyu baya sevdim bunu biraz ilerlettikten sonra kara ates'e bölüm yazacağım

Keyifli okumalar

ZEMHERİ

Birinin kolumu dürtmesiyle gözlerimi açtım

"Alooo !!! Uyansana , ne kadar uykucusun " gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Daha sonra ise gözlerim alkınla birleşti. Yataktan doğrulup ona döndüm

"Akşam yemeği hazır seni bekliyoruz " kafamı sallayıp banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Odamdan çıkıp merdivenleri inmeye başladım, tek başıma asansöre binmek beni ürkütüyordu. Zemin kata gelince benle beraber alkın da asansörde indi

"Neden asansörü kullanmadin " bir ona bir de arkasında ki asansöre bakıp omuzlarimi silkip salona girdim. Ama kimse yoktu

"Bahçeye çıkacağız herkes orda olmalı " kafamı sallayıp alkın'ı takip ettim.

Bahçeye çıkınca bizi kocaman bir masa, etrafında ve üstünde ışıklarla dolu muhteşem bir görüntü karşıladı

"Zemheri, annem iyi uyudun mu ?" Dila hanıma bakıp kafamı salladım

"O zaman hadi gel otur acıkmışsındır " gülümseyip andaç ve ada'nın ortasına oturdum. Tek yer burasıydı, gediz abi sıkıntımı anlamış olacakki bana bakıp gülümsedi, bende ona gülümseyip tabağıma döndüm. Herkes kendisi koyuyordu ve ben o evde hiç düzgün yemek yememiştim. Ya fazla doldurursam,  ya iğrenirlerse

Tabağıma bir kaç sarma alıp onları yedikten sonra kalkmak için hareketlenmiştim ki, andaç abi kolumu tutmuştu

"Ne yedin " fazla mı yemiştim acaba, titreyen ellerime inat sarmayi gösterdim

"Masada sadece sarma yok hem 5 sarma tek yedin şimdi anlaşılıyor neden bu kadar zayıf olduğun otur şuraya "korkuyla tekrar yerine oturdum

Masada ki bütün yemeklerden 4'er 5'er tane koyuyordu. Ama ben bunları yiyemezdim ki

"Bakma öyle hepsi bitecek " sesi o kadar sertti ki itiraz etmeden hızla kafamı salladim

"Abi bu kadar sert olma çocuk korkuyor " gediz konuşunca ona döndüm

"Korkacak bir şey yok ben kardeşlerime zarar vermem ama bu da onlara her seyde tolerans göstereceğim anlamima gelmez " daha sonra kimse konuşmamıştı

Önümde ki yemeğin çeyreğini bile bitirememistim ama midem fazlasıyla bulanıyordu

"Boşuna bekleme herkes bu sofradan kalksada sen yiyene kadar burda kalacaksın " ağlar gibi yüzümü buruşturup zorla kaşığı ağzıma sokmuştum

Olmuyordu yiyemiyordum ve birazdan kusacaktim. Hızla ayağa kalkınca andaç kolumu tuttu

"Yemeğini bitirmedin"

Kusma dürtüsü fazlalaşınca elimi ağzıma koyup öğürdüm

"Andaç yeter çocuk yiyemiyor " gediz yanima gelip konuştu

"Bana bak bebeğim " bakamazdim ya kusarsam

"Zemheri'm bana bak abim " ona döndüğümde bir daha öğürdüm

"Tamam şimdi o kadar yediğini unut " olmuyordu

Birden beni kucağına alıp bir kac adım sonra iki ağaca bağlı hamağa yatırdı

"Yıldızlar ne kadar güzel değil mi bebeğim " bunu demesiye kafamı gökyüzüne çevirdim. Bu evi sevmiştim. Çünkü şehirden uzaktı çok ışık yoktu ve yıldızlar çok güzel görünüyordu

Yavaşça kafamı salladim

"Bak o yıldız kutup yıldızı, babam onun hakkında bir hikaye anlatırdı dinlemek ister misin " heyecanla kafa mi salladım

Gediz abi gülerek yanımdan kalkıp giray beylere ilerledi. Bende yattığım yerden doğrulup onlara baktım

Gediz abi bir şeyler diyordu. Konuşması bitince hepsi bana döndü giray bey gülümseyip ayağa kalkıp bana doğru ilerledi. Diğerleride onun peşinden gelip koltuklara oturdu

"Zemheri'm gel " giray bey koltukta boş olan yanına iki defa vurunca heyecanlanip hamaktan indim ve kendisine doğru ilerleyip yanına oturdum. Oturmamla beni kolunun altına alıp göğsüne yatırdı

"Bundan çok ama çok uzun yillar önce insanların ilk çağlarda olduğu zamanlarda, büyük kabileler varmış bu kabilelerden 2'si en büyükleri ve en güçlüleridir. Ama bu iki kabile birbirlerine düşmanmış. Bir gün bu kabilenin genç ve en güçlü delikanlısı ormana avlanmaya çıkar , onu gören herkes selam verirmiş çünkü kendisi çok güçlü olduğu için ona saygı duyarlarmış. Hatta ona o zamanlarda kullanılan dilde yani fince de tähtien Jumala derlerdi yani yıldız tanrısı, ormanda avlanan tähtien Jumala bir kızla karşılaşır. Masmavi gözleri ve sapsarı saçlarıyla bu kiz tähtien Jumala'yı çok etkiler ve kendisiyle tanışmak isteyip öne atılır. Genç kız duyduğu sesle kokup kaziklarindan birini tähtien Jumala'ya fırlatır. Fakat ise yaramaz çünkü tähtien Jumala kazığı kendisine saplanmadan yakalar, genç kız karşısında ki adama büyülenmiş bir şekilde bakar ve gence sorar
-sende kimsin
-taivas kabilesinden ( gökyüzü kabilesi)
Genç kiz kaziklarindan birini alıp kaçmaya başlar.tähtien Jumala ne olduğunu anlayamadığı için genç kızın peşinden gider, en sonunda onu yakalayıp kendiyle beraber göle atlar
-uzak dur benden
-ne olduğunu anlayamıyorum neden kaçıyorsun
-senin kabilen yüzünden bizim kabilemizde ki çoğu kişi öldü
Tähtien jumala o zaman anlar genç kızın maaperä kabilesinden olduğunu ( toprak)
-bu benim suçum değildi elime kimsenin kanı değmedi genç kız onun haklı olduğunu anlamıştı çünkü onu daha önce hiç görmemişti
-peki sana inanıyorum ama tek bir hatanda kazığı kalbine saplarim
-Tamam diyip gülmüştü tähtien jumala
El zaman git zaman ikisinin arası baya iyi olmaya başlamış. Her seferinde ormanda kaybolan genç kız o gün tekrar kaybolmuştu
-gene mi kayboldun
-korkuttun genç kız Tähtien jumala'ya yaklaşıp dudağını uzunca öper. Bundan 2 yıl sonra ikisi hala gizlice görüşürler. Bir gün tekrar buluştuklarinda işler hiç iyi gitmez. Çünkü maaperä kabilesi genç kızı takip eder ve tähtien jumala ile olduğunu görünce hiç düşünmeden genç kızı alıp tähtien jumala'yı öldürürler. Genç kız elerinden kurtulup sevdiğinin yanına çöker
-lütfen dayan
-kuukausi ( ay ) genç kız ilk defa adını onun ağzından duyuyordu
-tähtien yapma bunu bana hem ben kaybolunca kim bana yol gösterecek
-eğer kaybolursan gene sana yardım edeceğim ama bu sefer gökyüzünde napatähti (kutup yıldızı ) olarak yol göstereceğim sana
Tähtien jumala sevdiğinin kollarında ölür bir kac dakika sonra bedeni gökyüzüne çekilir ve kutup yıldızı oluşur ondan sonra kaybolan genç kız sürekli napatähti'ye bakarak yolunu bulur

YAZARDAN

Kollarında uyuyan oğluna baktı giray bey ve içinden bende senin kutup yıldızınım ne zaman kaybolsan sana yol göstereceğim diyip oğlunun anlini öptü

"Hadi herkes yataklara" herkes eve girerken giray bey de oğlunu kucağına aldı, odasına çıkarıp yatağına yatırır ve kendisi de yanına uzanır

"İyi geceler miniğim, baban hep seni sevecek "

Merhabalar

Bölüm nasıldı ?

Zemheri?

Andaç?

Andaç'ın zemheri'ye zorla yemek yedirmesi? 

Gediz'in zemheri'yi koruması ve hemen yanına alması ?

Giray bey ?

Giray beyin anlattığı hikaye? ( tamamen kendi kafamdan uydurdum bu arada)

Bir sonra ki bölümde görüşürüz

Sizi seviyorum....






Dilsiz şeytan /bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin