Merhaba ben Nilsu Yıldırım on sekiz yaşındayım daha doğrusu bugün gireceğim arkadaşımla İzmir ' e gideceğiz çok heyecanlıyız annemi ve babamı özledim ben İstanbul' da yaşıyorum dört gün sonrada yeni okuluma gideceğim okula bir yıl geç başladığım için genelde bana üniversite sınavı nasıl geçti diyorlar sinir oluyorum! Düz ve kumral saçlarımı taradım hafif makyaj yaptım ve üzerime bir siyah triko kazak giydim altıma klasik bir kot pantolon giydim ve kankimle buşuşacağımız yere gittim.
" Naber?" dedim.
" iyi sen?" size onu tanıtayım oda benimle aynı durumda oda bir yıl geç başlamış okula adı Nisanur Yılmaz ortaokul altıncı sınıftan beri arkadaşız.
" iyi nasıl olsun acayip heyecanlıyım." dedim .
" bende kızım çok iyi değil mi senin doğum gününü İzmir ' de kutlamak çocukluğumuza geri gideceğiz."
" evet çok özledim." taksiye binip havaalanına gittik valizlerle beraber giderken biri bana çarptı ve arkasına bakmadan gitti.
" Öküz! " diye bağırdım arkasından arkasını döndü oha çocuk taştı taş!
" bana mı dedin? " dedi.
" e...evet yani insan bir özür diler hayvan! " dedim.
" ağzında bozukmuş baya!"
" sanane ya özür dile bari mal!"
" bak kızım doğru konuş delirtme beni."
" delirsene."
" kanka tamam boşver uçak kaçıcak!" dedi Nisanur hemen uçağa gittik tam yerime oturacaktım ki onu gördüm.
" yinemi sen! " dedim bana doğru döndü.
" asıl yinemi sen! " dedi bağırarak.
" bana bağırma şimdi çekilirsen cam kenarına geçicem yerim orasıda. "
" ne ben senin yanında mı oturuyorum?" dedi yok artık off neyse ki sadece bir saat ondan sonra kutulucağım yerlerinize oturduk ve arkadan bir ses geldi.
" Abi bu kim?" dedi bunu söyleyen kişi erkekti.
" yak kanka biz bunla çarpıştıkta şimdide ayne yerde oturuyoruz. "
Dedi.
" birincisi ben bu değilim bir ismim var ismim Nilsu ikincisi memnun değilsen inebilirsin." dedim.
" nereye iniyim kızım uçak kalktı."
" o zaman sus." dedim zavallı kankam onun kankasının yanına oturmuştu ama onlar iyi geçiniyordu size birazdaha kendimi tanıtıyım bu arada ailemin maddi durumu gayet yerinde Nisanur ' unda öyle yazi bir evi zenginiz ama ben bununla övünmeyi sevmem yani zengin şımarığı değilim kankama aynıdır en sonunda uçaktan inmiştik ve valizlerimizi alıcaktık ama benim valizim çok ağırdı tam valizi aldım derken düşüyordum ama biri beni belimden yakaladı ve burun buruna geldik.
" dikkat et." dedi bu oydu.
" s… sa… sağol." dedim.
" önemli değil ama valizin ağrırsa yardım edebiliriz yani sanada." dedi Nisanur ve bana hala aynı pozisyondaydaydık.
" sağol ama biz hallederiz hadi kanka." dedim bir kez daha valizi almaya uzandımki o benden önce davrandı.
" hadi taksiye kadar yardımcı olalım. "
Kurtuluş yoktu.
" tamam. " dedim ve valizlerimizi aldılar ve yürümeye başladık.
" bu arada bende Yağız. " dedi.
" memnun oldum diyebilir miyim bilemiyorum ama sanırım memnun oldum." dedim.
" bende ıı taksiye binelim mi
artık biz? "
" ha taksi bini tabi bende valizlerinizi yerleştiriyim."
" yok zahmet etme biz hallederiz."
" yok ben yaparım. "
" tamam." dedim çünkü çok ısrarcıydı valizlerimizi yerleştirdi ve bizde taksiye bindik yaklaşık bir saat sonra bir alana geldik burası inciraltı daki düğün yerleriydi ne yani işleri güçleri yok bana kır düğünü yerinde doğom günü mü hazırladılar? Off anne içeri girdik bir anda herkes iyiki doğdun diye bağırmaya başladı.
" iyiki doğdun anneciğim." annem Ayla bu arada akşam olmuş üzerimize elbise giymiştik makyaj yapmıştık.
" anne çok güzel olmuş." dedim gerçekten etrafta renkli ışıklar, dans pisti, Dj, Dj masası, ve on katlı bir pasta aslında bunlar bana çok fazla ama onların kalbini kırmak istemiyorum ve o Allah aşkına benden uzak dursa şaşarım Ali.
" iyi ki doğdun Nilsum. " dedi Ali.
" sağol Ali sağol."
Biraz eğlendik sonra başımın şiştiğine ve dinlenme isteği olduğunu anladım ve dışarı çıktım çıkar çıkmaz kimle çarpıştım bilin bakalım tabikide Yağız ama yanında kankisi yoktu.
" merhaba bu ne tesadüf. " dedim.
" yoksa kader mi?" Dedi kucağında çok tatlı bir kız çocuğu vardı daha doğrusu bebek.
" kaç aylık?" dedim.
" dört kuzenim olur kendisi."
" çok tatlı kucağıma alabilir miyim?"
" al." kucağıma çok dikkatli bir şekilde aldım ve sevmeye başladım.
" Sen çok tatlısın evet sen." bebekle konuşuyordum ama kıkır gülüyordu.
" kucağına yakıştı. " şaşkınlıkla yüzüne baktım.
" yani şey güzel anne olur senden yanlış anlama... "
" yok yanlış anlamadım bu arada senin ne işin var burada?"
" düğün."
" ne? "
" ablam evleniyor onun düğünü."
" hımm demek ki yeğen yakın."
Güldük aslında iyi biriydi.
" bu arada senin?"
" Ben doğum günümü kutluyorum. "
" iyiki doğdun o zaman. "
" teşekkür ederim. " dedim ve bana doğru gelen annemi gördüm.
" kızım neredesin? Hayır yani misafirlere ne diyeceğimi şaşırdım bu arada o bebek kimin yoksa ay bana bişey oluyor! "
" anne saçmalama arkadaşımın kuzeni. "
" ha merhaba evladım Ayla ben şu kızın annesiyim. "
" bende Yağız arkadaşı oluyorum."
" memnun oldum oğlum kız hadi içeriye. "
" tamam anne sen git ben geliyorum. "
" tamam. " annem gitti bende bebeği onun kucağına verdim.
" bu arada kolunu onun başının altına yani şöyle koyarsan daha rahat eder bebek. "
" sağol şey sabah için özür dikerim öküzlük ettim. "
" önemli değil. "
İçeriye gittim biraz daha eğlendim ve eve gittik hemen uyudum.
***
Sabah olmuştu kalktım üzerime günlük giysiler giydim ve kahvaltıya indim kahvaltı yaptım ve salona geçtim bir mutfak programına denk geldim biraz izledim sonra sıkılıp kapattım ve kendimi odama attım şu Yağız aklımdan çıkmıyordu ama ondan hoşlanmıyorum ama benim arkadaşım olmasına hayır demezdim sonra Nisanur ' u aradım bize gelmesini söyledim ve telefonu kapattım...
Arkadaşlar merhaba yeni Bir hikayeye sizlerleyim yorum yapıp oylarsanız sevinirim hepinize iyi günler diliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Aşkım
Novela JuvenilAnne ve babanızın size zarar verdiğini öğreniyorsunuz ne yaparsınız? Üstelik üveysiniz ama bundan haberiniz yok ve yeni tanıştığın çocuk hayatını değiştiriyor işte benim hikayem bunu anlatıyor.
