Jk & Taehyungs | taekook

tetradeka

"Yani Taehyung onunla kahve içerken sırf onu koruma amacıyla gizlice randevularını mı izledin?"

"Neden bunu sanki bana inanmıyormuşsun gibi bir ses tonuyla söylüyorsun?"

"İnanmıyorum çünkü."

Gözlerimi devirdim sinirle. Önümdeki kitapları sırt çantama attım ve iki adım önümde beni bekleyen Seulgi'ye kafamı sallayıp yürümesi için işaret verdikten sonra birlikte koridora çıktık.

"Başka bir sebeple yapmadım bunu Seulgi. Jimin de inanmadı bana ama cidden Bogum'a güvenmediğimden ikisini yalnız bırakmak istemediğim içindi o davranışım. Hem sen o ikisinden daha iyi tanıyorsun Bogum'u. Sınıftakilere nasıl davrandığını veya bana nasıl davrandığını en çok gören sensin yani bence güvenmemem gayet normal. "

"Doğru, hiç düzgün bir tip değil zaten ama Taehyung da oldukça aklı başında biri değil mi? Kendisini koruyamaz mı?"

"Korur korumasına da ne olacağı belli olmaz ki."

"Aptal Bogum'un hoşlandığı çocuğun yanında onun en yakın arkadaşına sallaması da ayrı bir saçmalık."

"Hiç sorma!" dedim gülerek.

"Bu hareketi ile Taehyung'un gözünden düştüğüne eminim."

"Bu arada..." aklıma gelen şeyle duraksadım.

"Sen haklıymışsın, Taehyung erkeklerden hoşlanıyormuş."

"Biliyordum!" Saçma bir mutlulukla bağıran Seulgi durup şaşkınlıkla bana döndü aniden.

"Bekle, sen bunu nasıl öğrendin?"

"Ona sordum."

"Nasıl sordun?"

"Cinsel yöneliminin ne olduğunu sordum direkt."

"Ne kadar öküzsün Tanrım! Düz bir şekilde 'Cinsel yönelimin ne?' mi dedin cidden?"

"Evet, demese miydim?"

"Aptal herif, öyle mi söylenir? Neyse neyse ne dedi?!"

"Kadınlardan hoşlanıyor muyum bilmiyorum ama erkeklerin de ilgimi çektiği kesin, dedi."

"Bu kadar kesin konuşması garip birinden mi hoşlanıyor veya daha önceden hoşlandığı mı vardı acaba?"

"Ne? Var mıdır ki hoşlandığı biri?"

Bunu istemsiz bir korkuyla söylemiştim ve neden böyle bir tepki verdiğimi anlamayan Seulgi garip bir bakış attı bana.

"Olabilir. Kadınlardan hiç hoşlanmamış daha önce bence çünkü bilmiyorum diyor. Hoşlandığı birinin olması da gayet muhtemel."

Moralimi bozan düşünce ile çıktığımız bahçeye baktım.

"Bahçede oturmak yerine yakındaki kafeye geçelim mi?"

Onaylayarak kafasını sallayan Seulgi konuyu devam ettirdi.

"Sana ne oluyor, bu düşünce neden moralini bozuyor?"

Umursamazca omzumu silktim.

"Bozmuyor."

"Öyle mi? Söylediğim anda yüzün düştü ama."

Sorularına cevap vermek bana zor geliyordu ve ne diyeceğimi düşünürken biraz ilerimizde duran Taehyung'u gördüm. İçime dolan sıcak hisle bizi fark etmesi için bir iki adım daha da yaklaştım. Seulgi de ona baktığımı fark edince ona seslenmemi bekledi.

"Taehyung!" diye seslendiğimde kaldırdığı yüzüne bakınca göz göze geldik ve gülümseyerek salladığım elime o da aynı şekilde karşılık verdi ama yanımdaki arkadaşımla tanışmadığı için daha çekingen bir gülümsemeydi bu.