2 🌹

2.5K 159 83
                                    

15.06.17...

Aynada son kez kendimi kontrol edip beyaz elbisemin eteğini elime toplayarak odamdan çıktım. Bugün Esad dayımın ikizlerinin sünnet düğünü vardı. Giymeyi en sevdiğim renk olan beyaz elbisemi düğünlerde falan giyemeyeceğim için bari sünnet düğününde giyeyim dedim.

Taş merdivenin basamaklarını inerken koca konaktan hiç ses çıkmıyordu. Şuan herkes sünnet düğünün yapılacağı salona gitmişti. Okulda sınavım olduğu için geç kalmıştım. Kapının önünde beni bekleyen Selami abinin yanına gittiğimde içtenlikle gülümsedi. "Hay Maşallah çok güzel olmuşsun Gül kızım," dedi.

"Teşekkür ederim Selami abi. Bu bünye böyle iltifatlar almaya alışkın değil bak şımarırım sonra," dedim gülerek.

"Keşke şımarsan be kızım. Senin şimdiye kadar tek yaptığın şımarıklık at çalmak," dedi.

"Babamın yadigarı atım o benim. Çalmak demeyelim lütfen," dedim yalancı bir sinirle.

Selami abi gülerek "Tamam demem. Haydi arabaya binde gidelim çok geç kaldık kızım," dedi.

Selami abiye kafamı sallayıp arabaya bindim. Şoför koltuğuna oturan Selami abi besmele çekip kontağı çevirdi ama araba çalışmadı. Selami abi tekrar tekrar denedi ama araba yinede çalışmadı. Selami abi "Allah Allah ne oldu bu verete?" diye söylenerek arabadan inip ön kaputu açtı.

Arabada beklemekten sıkılıp dışarıya çıktım. Selami abi motorla uğraşırken yanına gittim. "Nesi var abi? Yaşayacak mı?" diye sordum.

Selami abi bıkkınlıkla ofladı. "Çalışmaz bu veret. Hanımıma dediydim değiştirelim şunu diye beni dinlemediydi. Tamirci lazım," dedi.

"Hay Allah. Neyse sağlık olsun," dedim. Aklımdan geçeni söylememek için kendimi zor tutuyordum.

Selami abi "Ben bizimkileri arayayım da gelip seni alsınlar kızım. Az bekle burada," dedikten sonra konağa girdi.

Konağın yan tarafında bulunan ahıra doğru yürürken kimse görüyor mu diye etrafı kolaçan ettim. Ahırın kapısını açıp Kara kızımın yanına doğru yürüdüm. Kara kız beni görünce kişnemeye başladı. Hızlıca yanına gidip elimi başına koydum. "Şşii sessiz ol yakalanacağız şimdi," dedim.

Kara kızın eyerini sırtına yerleştirip bağladıktan sonra küçük merdiven sayesinde üstüne bindim. Dizginlerini elime alıp sıkı sıkıya tuttum. "Hadi gidelim Kara Kız," dedim ayaklarımı yavaşça gövdesine çarparken. Kara kız ahırın kapısına doğru yavaşça yürüyüp yola çıktı.

Konağın kapısının önünde beni arayan Selami abi beni atın üstünde görünce eliyle başına vurdu. "Yav kızım sen delirdin mi düğüne atla gidilir mi hiç? İn şundan Allah aşkına," dedi bana doğru gelirken.

Kara kızın dizginlerini havaya kaldırıp vurdum. "Gidilir Selami abi gidilir. Haydi düğünde görüşürüz," dedim. Kara kız koşarak yola çıktığın da gülümsemeden edemedim. Ata binmek bana babamın öğrettiği şeylerden en güzeliydi. Her ata bindiğim de babam sanki benimleymiş gibi hissediyordum.

Beni görenler benim bu halimi hiç yadırgamadan bana el sallıyorlardı. Onlara gülümseyip sünnet düğünün olacağı yönde ilerlemeye devam ettim. Kara kız arabalardan korkuyordu o yüzden onu merkeze süremezdim. Evlerin arasından boş arazilerin olduğu tarafa doğru ilerledim. Evler artık tek tük kalmaya başlamıştı.

Boş arazide ilerlerken az ilerideki yoldan tek tük araba geçiyordu. Yavaşlayan bir araba bir süre sonra durdu. Arabaya bakmayı bırakıp önüme döndüm. Kara kız her ne gördüyse kişneyerek durup şaha kalktı. Elimdeki ipleri sıkı sıkıya tutarken bir yandan da Kara kızı sakinleştirmeye çalışıyordum. Eğer sakinleşmezse sırtından düşmem an meselesiydi.

GÜL'ÜN DİKENİ BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin