1🌹

3.2K 172 209
                                    

Geçmiş... "08,05,2019"

"Haydi Gül, geç kaldık derse." Nesrin'in bağırmasıyla daha da hızlandım.

Arabada kitabımı unuttuğumu fark edince sinirle durdum. Önden giden Nesrin'e "Arabada kitabımı unutmuşum sen git ben alıp geliyorum," dedim.

"Geç kalma," dedikten sonra koşarak üniversiteye girdi.

Arkamı dönüp koşarak arabaya gitmek istedim ama birisine çarpmamla yere kalçamın üstüne düşmem bir oldu. "Arkamda ne arıyorsun ya?" diye sordum çarptığım kişiye bakmadan. Yere düşen çantamı alıp ayağa kalktım. Üzerimdeki elbisenin eteği kaldırım taşının kenarına takıldığı için ben kalkarken yırtılmıştı. Elimle eteğin yırtılan kısmını tutup bacaklarım görünmesin diye kapattım hızlıca. "Bir bu eksikti!"dedim yırtığa bakarken.

Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktığım da gözlerim kocaman açıldı. Bendeki de şans ya o kadar kişinin içinde düşmanımla çarpışmıştım. Berat'ın gözlerinde dolanan öfkeyle yutkunmadan edemedim. Adam bir aslanın avı olarak gördüğü ceylana bakar gibi bakıyordu şuan bana.

"Ne bakıyorsun?" diye sordum sinirle.

Dudaklarına yerleştirdiği alayla "Rezilliğine bakıyorum," dedi bir bana birde arkamdaki üniversiteye bakarken.

"Rezillik senin gibi insanı hor görenlere denir," dedim onun gibi alayla gülümseyerek. Berat'ın bakışları dudaklarıma kayarken kafamı çevirdim. Öküz gibi bakıyordu.

"Senin dilin fazla uzamış. Dikkat et de kesmeyeyim," dedi gözlerini kısarak.

"Sen benim dilime kurban ol be öküz!" dedim yanından geçip giderken. Omzumu her ne kadar omzuna çarpmak istesem de kısa boylu olmanın lanet yanı işte.

Bir anda kolumdan tutmasıyla olduğum yerde kalakaldım. "Ne dedin sen!" dedi sinirle. Sanırım adama öküz diyerek içindeki sığırı uyandırmıştım.

"Bırak kolumu terbiyesiz," dedim diğer elimle yırtılan eteğimi tutmaya çalışırken. Kara gözlerini tuttuğum yere çevirdi. Sinirle burnundan soluduğun da nefesi yukarıdan yüzüme çarptı. Yukarıdan diyorum çünkü adam benim iki katım kadar uzundu!

"Adamakıllı kapat şunu bacağın görünüyor!" dedi sinirle.

"Kolumu bırakırsan kapatacağım zaten!" dedim sinirle.

Kolumu bırakıp etrafına bakındı. Eteğimi kapattıktan sonra kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Onun da bana bakmasıyla göz göze geldik. Bir anlığına gözlerinde ki nefret bulutları dağıldı. Yerini tarifsiz bir bakış aldı. Bu adam böyle güzel bakabiliyordu madem neden etrafta çatık kaşlarla dolanıyordu ki? Çantamdaki telefonum ısrarla çalmaya başladığında gözlerimi gözlerinden çektim.

Nesrin arıyordu. Yanıtladıktan sonra kulağıma götürdüm. "Efendim Nesrin," dedim.

"Ders iptal olmuş gelme boşuna," dedi bıkkınca.

"İsabet oldu. Ben eve dönüyorum o halde," dedim.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu.

Hâlâ önümde dikilen Berat'a bakarak "Önemli bir şey değil. Yarın görüşürüz," dedikten sonra bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu kapatıp çantama koydum.

"Müsade edersen evime gideceğim," dedim sert tutmaya çalıştığım sesimle.

Berat bakışlarını yüzümün her bir karışın da gezdirdikten sonra dudaklarının üstünden diliyle geçti. Geriye doğru bir adım attı. Hiçbir şey söylemeden yüzüme bakıyordu. Ona ters ters bakıp yürümeye başladım. Bizi üniversiteye bırakan abimin arabası etrafta görünmüyordu. Çamtamdan telefonumu çıkarıp abimi aradım ama cevap vermedi. Sinirle telefonu kapatıp çantama koydum.

GÜL'ÜN DİKENİ BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin