Hıçkıdık çalılıkların yanında bir dizi yerde kafası eğik bir biçimde tüm dikkatini böğürtlen toplamaya vermişti. Yüzü aşırı ciddiydi.
Her işte elinden gelenin en iyisini yapıyor diye düşündü Argus onu incelemeye devam ederken. Dakikalardır veya saatlerdir onu izliyordu. Hıçkıdık izlenme hissinden hiç memnun değildi. Ama dişsiz herhangi bir tepki vermemişti. Bu yüzden bunu hayal gücüne bağladı.
Astrid böğürtlen toplayan kızıl saçlı çocuğu gördüğünde içini Saçma bir heyecan kaplamıştı. Yılların verdiği tecrübe ile hıçkıdığın arkasına yaklaştı. Dişsiz onu fark etmişti. Ama sahibinin şaşırmış yüzünü görmeyi çok istiyordu. bu yüzden sesini çıkarmayıp astridin yaklaşmasına izin verdi.
Astrid dişsizden onayı alınca bacaklarından güç alarak ileri atıldı. hıçkıdığın ensesinden tuttuğu gibi yere yapıştı. sol eline Boğazına kavradı ve göbeğine oturdu. tüm bu süreç boyunca hıçkıdığın yüz ifadesi izlemişti ve kesinlikle bu görüntüyü başka bir şeye değişmezdi. böğürtlen yüzünden mor olan eli refleks olarak boynunu sıkan ele gitmişti. gözleri şaşkınlıktan açılmış güneş yüzünden yeşillikleri parlıyordu. ağzı açıktı. bir süre sonra gözlerindeki şaşkınlık gitmiş yerini öfke almıştı. ağzını kapatıp dudaklarını büzmüş yanaklarında gül pembesi bir kızarıklık oluşmuştu. astrid o an kızardığını göstermemek için bakışlarını bakışlarını ağaçlara doğru çevirdi.
Argus sarışın vikingin bu tarafa baktığını görünce hızlıca kukuletasını başına geçirdi.kahverengi ve gri renklerinin bulunduğu diz kapağına kadar uzun bu hırka benzeri kıyafet ona annesinden kalmaydı. Bir çeşit kamuflaj elbisesi gibiydi. ormanda kimsenin ruhu duymadan gezebiliyor. başkalarının planlarını öğreniyor ve bir Viking gibi hırsızlık yapabiliyordu. Başını kıpırdatmadan göz ucuyla sarışın Vikinge baktı. Bu tekniği annesinden öğrenmişti. Sen karşındaki görebiliyordun ama o seni göremiyordu. Kız vikingi incelemeye başladığında onunda kendi gibi mavi gözleri olduğunu Gördü. ama argus unkiler geceleri buz mavisi gündüzleri okyanus mavisi oluyordu. en önemliside her daim parlıyorlardı. Kız Vikingin yanakları hafifçe kızardığını gördü. argus gülmemek için dudağını ısırdı. Çünkü kızın sert ve soğuk yüz ifadesine hafif kızarıklık eklenince çok komik duruyordu. güzeldi. bunda Şüphe yoktu. ama yine de kızı sevmemişti. çünkü kendisinden daha güçlü gözüküyordu.
" Artık üzerimden kalksan astrid " dedi hıçkıdık. Astridin eli boğazında olduğu için boğuk çıkıyordu .adı astrid olan Sarışın viking
" Kesinlikle kas yapmalısın hıçkıdık " diye cevapladı kafasını ona çevirirken. Argus kahkaha atmamak için kendini kastı. Adının anlamı bile kendisini anlatıyordu. toplu doğumun en küçüğü ya da bunun gibi bir anlamı vardı. fakat o bunu dert etmiyor gibiydi. Gerçi kimse onun bu halini umursamıyor gibiydi. çok şanslı diye düşündü argus öfkeyle kendini kasarken.
Aklına gelen şey ile çantasından çizim defterini çıkardı. kaleminide arıyordu. ama kaçarken onu almamıştı. dikkatini tekrar ikiliye verdiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı. astrid ve hıçkıdık el ele tutuşuyorlardı. bu çoçuk böyle sert bir kızla nasıl çıkabilirdi. bu ada kesinlikle çok garip.
Onlar ejderhalarına binip giderken argus bacalardan çıkan dumana doğru yürüdü. Köye doğru ilerlerken Berk Adası'nın simgesi genelde ejderha öldürmede kullandıkları arenada asılıydı. içinden belki bininci kez bu ada çok garip diye tekrarladı. Köyün girişine vardığında çantasını ters çevirip taktı. simgeyi görürlerse başı derde girebilirdi. derin bir nefes alıp köyün merkezine doğru yürüdü.
"Odinin sakalı aşkına" argus şaşkınlıkla etrafa bakındı. az önce gördüklerine tuhaf mı demişti. unutun bunu. ejderhalar ve insanlar birlikte çalışıyordu. bu hepsinden daha tuhaftı.
" Bunlar sss çok sss şirinler " dedi naddar bir bebek vikingi severken.
" Bu ss çok ss eğlenceli ss olucak " dedi bir başka ejderha.
" Tütsülemiş balıkta sss varmış" dedi bir korkunç dehşetli. ve bunun gibi bir sürü mutluluk akan sözcük. argus hayatında ilk kez bu kadar huzurlu hissetti. Burda istediği gibi ejderhaları sevebilirdi. kimse bir şey demezdi. bir naddarın yanına vardığında nazikçe elini uzattı. elinde pullu bir deri hissettiğinde tedirgin bakışlarla etrafı süzdü. kimse bir şey yapmamıştı. tuttuğu nefesi geri verip naddara sarıldı. herkesin ortasında özgürce bunu yapmak bir başka hissettiriyordu.
" Vay canına gerçekten çok hızlısın" dedi arkasından gelen yumuşak erkek sesi.
Argus arkasına döndüğünde kızıl saçlı oğlanı gördü. yani hıçkıdığı. gözlerine baktı. yeşildi.
Orman kadar yeşil. Kafasında yankılanan sesle yutkundu ve gözlerini kaçırdı.
" Genelde yabancı vikingler ejderhalara karşı çekingendir. ama sen gayet ... iyisin" hıçkıdık biraz duraksamıştı. böyle bir olaya ne denileceğini bilmiyordu.
" Ben hıçkıdık" dedi ve elini uzattı. argus tereddüt etse de elini sıktı.
" Argus" tek kelime bile hıçkıdığı titretmeye yetmişti. bir insanın sesi bu kadar mı soğuk olurdu.argusta çok şaşırmıştı. sesi normalde böyle çıkmazdı.
Sanırım artık kimseye güvenemiyorum diye düşündü.
Hafifçe Gülümsemeye çalıştı. ama sanki donmuş gibiydi. yapamadı. hıçkıdık el sallayarak uzaklaştı. argus ise arkasından üzgünce bakmakla yetindi.
Hava neredeyse karanlıktı. meşaleler yakılmış insanlar birbirleriyle kaynaşmıştı. argus meydana doğru ilerlerken yumuşak bir şeye çarptı.
" Önüne baksana " diye çığırdı siyah saçlı kız. argus onun kalkmasına yardım etti. karşısındaki kız hayatında gördüğü en güzel kızdı. siyah gözlü ve siyah saçlıydı. karşısındaki kız tam ağzını açıcakken
" Heather gel buraya" dedi biri. Argus bunu söyleyenin astrid olduğunu gördü.
" Geliyorum astrid" dedi ve bir şey demeden gitti.
HEATHER bu ismi asla unutmayacaktı. argus hayatında ilk kez bir kıza karşı bir şey hissetti. sanırım bir kızdan hoşlanmıştı. thorun ayak tırnağı aşkına argus gibi umursamaz Öküz biri bir kızla çıkmak istiyordu. yakında atlarda yüzücektir. hafifçe gülümsedi ve kalbinin atışını yavaşlattı.
Gerçekten babacım Sürgün ettiğin için teşekkürler şu anda ilklerimi yaşıyorum....... .........
Rica ediyorum argusa soy isim bulun yoksa gelecek bölümü yazamam ve vote ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın oğlu ( httyd)
Fanfiction" o düşmanın oğlu hıçkıdık " " Sürgün edilen biri onu Sürgün eden kişinin yanına gidecek kadar gurursuz değildir" .......... " onları anlayabiliyorsun bu inanılmaz" " evet ama sırf bu yüzden sürgün edildim"