ARAF

105 8 0
                                    

Hayatım bu gün mahv olucaktı.Daha doğrusu benim açımdan bakılırsa sakin ve huzurlu olucaktı.

Eh! Artık ailemden ve bu hayatdan kurtulucaktım.

Her kes böyle şeylerden korkuyo.Allah aşkına neyi kötü ki?İnsanın hayatı git -gide daha da kötüye gidiyosa ne için yaşıyor?

Beynimdeki sorularla uğraşa-uğraşa yürüyordum.Temiz hava azıcık olan uykuma asit döküyordu sanki.

Her zaman ki hiss yine başını kaldırmıştı.Bu hissin anlamını bilmiyordum.Bilemiyordum.

Sanki siyah bir boşluk var.Bu boşluk gittikce seni içine çekiyor.Ve sonra sen de bir siyah boşluktan ibaret oluyorsun.

Yutkunuyosun...

Hayır!Hayır!Boğazında düğüm var.....

Yutkunamazsın...

Her kes bu duyguya 'ağlamak istiyorsun ama içine atıyosun ağlamıyorsun diyo'

Hayır.İnsanlar bu konuda çok yanılıyolar.Çünki ben istediğim zaman hep ağlardım.

Her zaman odamda ki karanlık köşeye  kıvrılırdım ve sessiz bir şekilde ağlardım.

Ama hiç bir zaman yararı olmamıştı.

—-

Üçüncü dersti ve her kes sınıflarındaydı.

Benim için ölüm zamanı artık gelmişti.....

Çatı katına çıktım ve ilk defa sesli bir şekilde,hıçkıra-hıçkıra ağlamak geldi içimden.Son isteğimdi bu.Yapacaktım.Artık yaşlar gözlerimden kurtulurcasına akıyordu,dayanamıyordu yaşlar.Benim gibi.

Çatı katında hava az da olsa serindi.Yere oturup, bacaklarımı kendime çekip, sert bir şekilde kükredim.

Evet hiç bir zaman kızlar gibi bağırmazdım.

Ben kükrerdim.Bu içimdeki acıyı bir azaltıyordu sanki.

Hıçkırıklarım dinmiyordu. Kendimi garip bir şekilde yeni kusmuş gibi hiss ediyodum.Bir saniye içinde bin duyguyu yaşıyordum resmen.

Peki ben şimdi ölmeye hazırmıydım?

Sanırım evet....

Evet, evet hazırdım...

Artık bıkmıştım...

Bunu yapacaktım.....

Çatı katının tam ucuna kadar geldim.Derin bir nefes aldığım zaman 'Yağmur ölmek istediğine eminmisin?' diye sordu sesim.

Evet hazırım artık.Biri beni geri çekicek diye içimde hiss oluşdu birden.

Ama her kes sınıflardaydı ve hiç kimse genel buraya gelmezdi.Onun için rahatdım.

Evet Yağmur yolun sonuna geldin artık.....

Ayağımı cesurca boşluğa burakdımm......

Dur bir dakika biri bağırarak kolumu tutdu.

"Bırakın beni!Ölmek istiyorum "diye çocuk gibi bağırdım.

Biri kolumu tutsa da ayaklarım havada hala sarkıyordu.

Kolumu kimin tuttuğuna bakmak için kafamı kaldırdım ve.....

KIVIRCIK ÇOCUK!!!!?????

"Bırak lan kolumu!"diye bağırdım.Bu çocuk niye her zaman sinirimi bozuyordu ki?

"Hastamısın kızım sen ne yapıyorsun böyle"dedi.

Ve ben hala havada ısrarla sarkıyodum.O beni yukarıya çekiyordu ama ben aksini yapıyordum.
"Ne yapana benziyorum acaba?Hemen.kolumu.bırak."dedim üstüne basa-basa.

"Ben kendim için yapıyorum vallah. Sonra suç başıma kalır diye"dedi.
"Hastamısın lan bırak kolumu kaç. Kimse sana bir şey yapmaz"dedim.Ağlamak geliyordu içimden.Ağlayarak ölmek istiyordum.Bunudamı hak etmiyorum?
Belkide hiç bir şeyi hak etmiyorum....
Kendi kendime böyle konuşunca kendimi boş bırakıp ağlamağa başladım.
Duman da fırsattan istifade edip beni yukarı çekti.
'Ne zaman dan beri adıyla hitab ediyosun?'dedi salakca iç sesim.Bu kez iç sesimi umursamadım.

Duman bana sarılıp"Şiştt geçecek"diye sakinleştirmeye çalıştı.Bu bana niye sarılıyo lan?
"Bana fırsatçılık yapıp sarılmayı bırak ve beni yanlız bırak"dedim ve hıçkırarak devam ettim"Kimseyle uğraşacak halim yok"

"Bir kere inatlaşmayı bırak yaa..İnan şuan yaptığım şeylere bende inanamıyorum".

Bir yanım'Sarıl hadi' diyordu. Bir yanımsa 'Elin herifine mi sarılıcaksın?'diyordu.
Kaltak tarafıma aldırmayıb ilk kez birine sarıldım ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim.Bu hakikaten de iyi hiss etdiriyordu.

"İşte böyle karanlık kız"dedi ve daha sıkı sarıldı.
Bir dakika ben kendime hep bu adımla hitab ederdim o bunu nerden biliyo?Aslında her kes bunu bile bilirdi.Çünkü hep siyaha bürünür gezerdim ve bileğimde de aşık olduğum dövmede 'Dark girl' yazdırtmıştım.

Bir az yürüyüp bir köşeye oturduk.Bende kendime gele bilmiyordum bir türlü.Duman bıkmadan sakinleşmeyimi bekliyordu.

Ne garip çocuktu.Hiç kimse bana yakın bile durmazdı.Bu gelip sarılıyo.
---
Artık sakinleşe bilmiştim sadece sessiz hıçkırıklarım kalmış,gözlerimin içi korkulacak kadar kırmızı olmuştu.Buna emindim.

"İyimisin?"diye sordu Duman güzel ama soğuk sesiyle.Belkide soğuk olduğu için güzeldi.En azından benim için.
Kafamı sallayıp"Evet"dedim.

"Güzel.Buna sevindim "dedi tatlı gülümsemesiyle.

Sakinleşsem de bana sarılmayı bırakmadı.Ama ben kollarından ayrıldım ve gözlerimi sildim.Yaşların çoğu artık kurumuştu.
"Gel seni bir yere götürücem.Çok seveceksin"dedi sevinçle.
Tek kaşımı kaldırıp dedim"Nereye?".

"Gidince görürsün.Çok beyeneceksin.İtiraz istemiyorum"Dedi.

"Beyenmezsen kaburgalarını kırıcam emin ola bilirsin.Çünkü boşu-boşuna yol yürümeği sevmem."dedim yorgun sesimle.

"Tamam kırarsın.Ama senin kadar bende kaslıyım.Hatta senden daha çok"dedi kendini beyenmiş bir sesle.

"O zaman siktir git!Benim asabımı bozma!Özgüvenli insanlardan nefret ederim ve yanımda hiç bir zaman tutmam!"dedim arkamı dönüp yürümeye başlarken.

Koşarak yanıma geldi ve kolumu tutdu.
"Tamam ama atar yapma hadi gidelim.Çok beyeneceksin.Hadii.."dedi çocuk gibi heyecanla.

"Lan her kese soğuk davranan çocuk sen değilmisin? İki yaşlı çocuktan farkın yok"dedim alayla.

"Hadi gel yoksa ben seni zorla götürürüm."dedi.

"Ne yapacaksın?gelmiyorum varmıı..??" Dedim sinirle ve arkamı dönüp yürümeğe devam ettim.
Birden havalandığımı gördüm.Salak beni ozmuzuna bir çuval gibi atmışdı.
"Napıyorsun lann..bırak beni"dedim bağırarak

"İnsan gibi dedim anlamadın bende hayvan gibi seni taşıyorum kas yığını"dedi sırıtarak.
"Kas yığını?Vay be Duman. Keşke bana her kes öyle seslense"diye iç çektim.

Nereye gidiyordum acaba.
Kendimi tanıyamıyorum artık.Başkası beni böyle taşısa..Ki taşıyamaz!
Ben debelenmeden durmazdım.Ama şimdi küçük çocuk gibi,daha doğrusu çuval gibi omuzunda taşıyodu.
Gerçekten merak ediyorum nereye gideceğimi.

Arabasına kadar taşıdı beni Duman.Ama...
Araba ne araba! Bem beyaz BENTLEY!
Kısacası hayalimdeki araba.
---

"Daha ne kadar yol var lan"diye seslendim.
Her an beni öldürücek güzelliğe sahip olan gülüşü ile küçük bir kahakaha attı.
"Neye gülüyosun lan!"diye sinirle  sordum.

Gülerek "Erkek fatma gibisin ve bu seni çok fazla talı yapıyor"dedi.

Öf  gülme yaa...dikkatimi dağıtıyorsun.Yani Allah var çocuk yakışıklıydı.Ama benim için güzel olsa ne yazardı ki...
Ben yanlızdım.Yanlız kalmalıydım....

KABA KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin