9"

443 32 4
                                    

medyadaki şarkıyla okuyunnn....

______________________________________

Birlikte eve girmişlerdi. İşte dedi felix işte şimdi ev gibi kokuyordu. işte şimdi gerçketen ev gibi hissettiriyordu demişti içinden. Dönüp arkasına baktığında ise kızıyla flörtleşen chan'ı görmüş yüzünde oluşan gülümseme büyümüştü.

"byeol, bebeğim sen yoona'nın yanına git bakalım bizim babanla bir işimiz var birazdan geliriz yanınıza olur mu?" kızını kucağından indirmiş yere çökmüş ve boylarını eşitlemişti chan.

byeol onaylamış ve yanlarından ayrılmıştı. chan ayağa kalkıp felix'in karşısına geçmiş. utanarak konuşmuştu.

"şey...biraz konuşabilir miyiz?" doğrudan gözlerine bakıyordu. onay bekliyordu. en azından bunu yapması gerekirdi öyle değil mi? bir konuşma borçluydu felix'e.

felix kabul etmiş ardından üst kattaki yatak odasına gidip minik kanepeye oturmuşlardı.

boğazını temizleyip konuşmaya başlamıştı chan. "felix...güzelim, ben çok özür dilerim. o kadar pişmanım ki, o kadar aptalmışım ki sizi bırakmışım. Nolur felix yalvarırım bir şans ver bize. Biliyorum hiç kolay değil, hatta çok zor biliyorum. A-ama yalvarırım bana sadece bir şans ver. söz veriyorum sizi asla bırakmayacağım. lütfen!" felix'e doğru dönmüş ellerini tutmuş ve dolu gözleriyle felix'in dolu gözlerini birleştirmişti.

felix şu an hicbir şey düşünemiyordu. Evet deli gibi onu affetmek istiyordu ama bu hiç kolay değildi. o kadar senenin acısını 10 saniyede affetmek kendisine yapılacak olan kocaman bir zarardı. 'Kimin umrunda ki' diye geçiriyordu içinden 'kimin umrunda' deli gibi ona sarılıp onunla uyumak istediğini söylüyordu kendine.

"Chan! B-ben ben ne yapacağımı b-bilmiyorum. Bi taraftan deli gibi nefret ediyorum senden, diğer taraftan da sana sarılıp saatlerce öyle kalmak istiyorum. Şu an buna karar vermek istemiyorum ama bana açıklama yap! bunu yapmak zorundasın chan!"

titreyen ellerini saçlarından geçirip derin bir nefes aldı. "o gün, senin yanıma geldiğin gün...felix ben o gün değil öncesinde almıştım bu kararı. gidicektim 5 ayda işlerimi halledip gelecektim. ama...a-ama giderken kötü ayrıldık. bunu da bilerek yaptım aslında. çünkü ne olacağı belli değildi felix. görüşme yapacağım adamlar beni acilen çağırmıştı. çok araştırma yapmıştım onlarla ilgili ve tekin değillerdi. Ben korktum. yemin ederim cok korktum. seni de çagıracaktım ki ben. gel benimle birlikte oluruz zorlanmazsın tek başına burada diye...ama adamların aslını öğrenince yapamadım. daha küçüktük felix seni koruyabileceğim için kendime güvenemedim özür dilerim."

"şimdi çok mu büyüdük chan? altı üstü 4 5 sene geçti. hâlâ emin değil misin?" felix fısıltıyla konuşmuştu. ağlamamak için çok sıkıyorlardı kendilerini.

"hayır öyle demek istemedim eminim yemin ederim ki çok eminim. ikinize de o kadar iyi bakacağim ki her şeyi telafi edeceğim felix lütfen felix yalvarırım bana şans ver." sonlara dogru deli gibi ağlamaya başlamış korkuyla konuşup hızlıca oturdu yerden kalkmış ve felix'in bacaklarının dibine oturmuştu.

felix hızlıca elini chan'ın kollarına koymuş ve onu kaldırmaya çalışmıştı.
"kalk! chan kalk lütfen. chan...kalkar mısın?" ağlayarak birbirlerine yalvarıyorlardı.

chan hızlıca doğrulup felix'e sarılmıştı. hâlâ ağlamaya ve konuşmaya devam ediyordu. ne kadar öyle kaldıklarını bilmiyorlardı. o kadar yorgundu ki ikisi de oracıkta ağlayarak uyuyakalmışlardı.

sabah olduğunda ise chan yüzünde minik öpücuklerle gözlerini açmıştı. uzun süredir onu kimse böyle uyandırmamıştı daha doğrusu uzun süredir kimse tarafından sevilmemişti. en son...en son onu böyle felix uyandırmıştı.

aklına gelenlerle gözlerini açmıştı. byeol'ü gördüğündeyse gülümsemiş ve üzerindeki ağırlığa baktı. felix üzerinde ona sarılarak uyuyordu.

hizlica byeol'e aşağıya inip noonaya kahvaltıda yardım etmezse onu ısıracağını soylemiş ve yalnız kalmalarını sağlamıştı.

ellerinden biri felix'in saçlarını diğeri de belini okşuyordu. uyanmasını istemiyordu. yüzündeki her ayrıntıyı ezbere biliyordu zaten. tekrar tekrar ezberlemişti. yaklasik bir saat sonra felix uyandığındaysa chan'ın üstünde olduğunu görmüş ve özür dileyerek kalkmaya çalışmıştı. tabbi ki chan'ın kollarından kurtulamamıştı.

"ben rahatsız olmuyorum. lütfen yat felix biraz daha seveyim." felix gözlerinin dolmasıni engellemeye çalışarak tekrar kafasını chan'ın göğüsüne koymuştu.

"felix! bana şarkı söyler misin?" chan elleriyle saçlarını sevmeye devam ederken konuşmuştu.

"ne şarkısı sabah sabah chan? delirdin mi?" felix minik bir gülümsemeyle sormuştu.

"sadece sesini bu kadar yakından duymayalı uzun zaman olmustu. o yüzden sormuştum. ama sorun değil söylemesen de olur rahatsız olma." ellerinden birini felix'in boynundan ve sırtından yavaş yavaş kaydırarak tekrar beline gelmişti. felix heyecanlansa da belli etmemişti. şarkı söylemeye başlamışti. onların şarkısını...

"Further apart, the closer that we are

I'll keep you far away, from me like a star"

chan duyduğu şarkıyla kalbinin sızladığını hissetmişti. hızlıca dolan gözlerini kırpıştımıştı.

felix ise şarkıyı göz yaşlarıyla söylemeye devam ediyordu.

"Hard not to fall for you, I gave you all my heart

Further apart, the closer, the closer, the closer that we are"

şarkının sonunu chan'ın gözlerine bakarak söylemişti. bir eliyle onun gözyaşlarını silmiş diğer eliyleyse de ensesinde tutmus ve sarılmalarını sağlamıştı.

"Chan ben yemin ederim seni çok seviyorum. unutma sakın tamam mı?" chan yavaşça kafasını sallamış ardindan konuşmuştu.

"unutmayacağım. unutursam döv beni olur mu?" ikisi de gülmüş felix doğrulmuş ve koltukta oturan chan'ın kucağına oturmuştu.

elleri chan'ın ensesindeki saçları okşarken konuşmaya başlamıştı.

"ben seni affedeceğim. söz veriyorum affedeceğim. ama şu an hazır değilim chan. yani bu kadar çabuk yapamam anlıyorsun beni değil mi?" chan ellerini felix'in beline yerleştirmiş onu dinliyordu.

"anlıyorum tabii ki. bu çok normal. hatta affetmemen de çok normal ama bunu yapmadığın için teşekkür ederim."

" seni affetmezsem ve bir süre daha göremezsem ölürüm ben be!" bunun üzerine chan kendini tutamadan gülmüş ve minik bi öpücük bırakmıştı felix'in yanağına.

"tamam bebeğim. ama bir sorunumuz var." felix merakla bakmaya başlamıştı.

"ne oldu yine?"

"eee biraz daha beklersek byeol bizi ısırmaya gelecek sanırım." gülerek birlikte aşağıya inmeye başlamışlardı. byeol'un sesini duymuş ve mutluluklarını katlamışlardı.

"babişler sonunda gelebildiniz. hadi gelin sonra öpüşürsünüz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 20, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

little stars"chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin