"Allah'ım sıcak yatağından kayan bir yıldız mı daha bahtsız? Önümde yanarak eriyen Murat mı?"
🥀
Merhamet her canlıda var. Hayvan ve insan ikisininde duyguları aynı iradeleri farklı. Birde insan var iradesi hayvandan farksız olan. Tıpkı kadir gibi. Bu iradesiz hayvan kardeşini öldürecek kadar taht sevdasına düşmüştü. Yerde iki büklüm yatan Pusat'ın gözünde merhamet görüyorum. Ne kadar adide olsa kardeşi ölünce canından can gitti.
Tıpkı benim canım gibi.Kadir eli boynunda hareket ediyor nefes almaya çalışıyordu. Kapıya koştum kilitledim. Recep ayaklanmıştı ama geç kalmıştı. Pusat kalktı. Recep dört duvarın arasında sıkıştı
"Pusat kardeşim vallahi her şeyi bölüşürüz. Allah çarpsın bak" Rabbim kulları için çok merhametli. Bir kaç dakika önce Allah'a inanmıyordu. Pusat ona üst üste yumruk attı
"Yavşak!" Kafasını üst üste duvara vurdu. Recep sadece acı içinde bağırıyordu.
"Pusat yaşatmazlar oğlum seni! Sikerler belanı! Ben bu tarikatın üyesiyim" kanım çekilmiş bir şekilde izliyorum. Ben bundan bir hafta önce Evime boya seçiyordum. Bir yerdeki cesede birde kanlar içindeki iki adama baktım.
"Senide sikiyim tarikatınıda!" Öteki tarafa itti. Duvara asılı baltayı aldı. Allah kahretsin! Ben görmedim. Ben... onu nasıl öldüreceğim benim bu hayvana nasıl gücüm yetecek. Korkudan bana sarılan adam içinden şeytan çıkmıştı. Recep emekleyerek kaçıyordu Recep
"Lan!" Diye bağırdı. Baltayı hiç tereddüt etmeden kafasının ortasına geçirdi. Balta saplandı kaldı. Odada sadece Pusat'ın nefes alışverişi vardı. Yutkundum. Burda kalsam öleceğim,çıksam öleceğim. Zaten ölüden pek bir farkım yok. Kabul et Firuze öleceksin.Ölüm ürpertiyor fakat bir yandan kabul ediyorum. Aklıma sinsi soru geldi. Murat ölüme yaklaştığı zaman kalbi nasıl attı? Bu soru terlememe neden oldu
Pusat'ın beyaz gömleği ve elleri kan içindeydi. Kaşında ve dudağında patlak,kanayan burnu. Beyaz tenini boyamıştı. Korku ve merak ile ona baktım. O da beni izliyordu. Öleceğim madem zehrimi kusayım "kardeşinin ölmesi nasıl bir duygu?" göğsü daha hızlı inip kalkmaya başladı. "Nefesin daralıyor mu? Geçirdiğiniz anılar aklına geliyor mu?" Çenem titriyor. Abisinin cesedine baktı. Göz yaşı aktı. Üzülmüyorum. Aksine mutluyum. Gülümseyerek o anı izledim. Bende Murat'a böyle bakmıştım. Bana baktı
"Orospu!"
"Karı satıyorsunuz!" Göz yaşları ardı ardına akıyordu. "Benim kardeşim on yedi yaşındaydı! Yaktınız!" Bıçağı yere fırlattım. Üzerine yürüdüm "hangimiz daha adi? Üç adamın bir çocuğu yakarak öldürmesi mi? Yoksa kardeşini öldüren bir adamın arkadan bıçaklanması mı? Hangisi Pusat? Asıl orospu sensin Pusat!" Yüzümü izliyordu. Yeşil gözleri yeşillerime kitlenmişti "geldiğin gecenin amınakoyayım!"
"Seni her türlü sikeceklerdi!" Boynumu sıktı
"Öldür zaten yaşamak için sebep yok" boynumu bıraktı. Okkalı bir tokat attı. Yere yapıştım. Burnumdan çeşme misalı kan akıyordu. Saçımdan tuttu
"Kalk!" Acı ile "öldürsene!" Kalkacak güç bitmişti. "Seni sike sike öldüreceğim" tırnaklarımı suratsına geçirdim "ahh!" Tokat attı. Düştüm. Yere uzandım. Lütfen artık öleyim. Canım acıyor,yorgunum. Saç dibimden tuttu "kalk!"
"Öldürsene bak sana o hakkı veriyorum"
"Bana bak bunları giyeceğiz sesin çıkmayacak" cesetlere baktım "bensiz çıkamıyor musun?" Çenemi elleri arasına aldı
"Öldürmem orospu olarak burada ömür boyu yaşarsın"
"Seninle gelirsem ne olacak" aynı bokun laciverti!
"Bırak onu çıkınca karar vereyim"
"Bırak öleceğim! Bırak" saçımı çekti "ahh!"
"Bana bak Firuze elimle teslim ederim sonra geberirim!" Kıyafetleri çıkardı. Abisine bakamıyordu "inşallah cehennemde cayyor cayır yanar" pelerini üstüme fırlattı.
"Bu orospu çocuğunu daha doğrusu sizi toprak dahi kabul etmeyecek"
"Kafanı duvara süre süre kıvılcım çıkartırım"
"Hiç bir sik yapamazsın!" Üstüme giydim. "Kezban" dalga geçerek
"Abinin maskesini sen tak" eldivenleri taktı.
"Burdan çıkınca konuşacağım şükür et yeri değil"
"Çıktığımız zaman çığlık atacağım"
"Yap lan! Bağırsana! Kızım seni sike sike öldürürler burda"
"Pislik!" Dışarıya baktı "gel"
"Arkama geç istersen" dedim
"Harbi çok konuşuyorsun" meşaleler ile aydınlanan koridorda ilerledik. Bir sürü tablo. Küvette çıplak kadın... çıplak hepsi. Hepsi korku dolu bakıyor. Sanki... yardım ister gibiler. "Bunlar ne böyle?"
"Sen konuşmayacaksın tamam mı? Ben konuşacağım" etrafa bakıyordum. Duvardan dönecekken. "Burda kal çıkışı bulacağım"
"Ya sende sike sürülecek kafa yok. Hangi beyin ile yol buluyorsun deney faresi"
"Ya amınakoyayım bir hafta aç susuz dayak yiyip nasıl böyle uzun uzun konuşacak gücü buluyorsun!" Gitti. Duvara yaslanıp çöktüm. Allah'ım bir yol göster artık. Aradan on dakika geçti ama korkuyorum. Pusat nerde?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN ELÇİSİ
Romanceİnsan sadece bir kurşun ya da keskin bir hançer ile yaralanmıyor. Bedende delinen deri,kanayan yara zamanla kabuk tutup kayboluyorken. Zihnimdenki o zehirli sözcükler beni her geçen gün kan gölüne çeviriyor. Bedenimde beni ayakta tutacak kan kalmadı...